Bankaların kredi kartı aidatı soygunu yeniden başladı!

Türkiye’nin imtiyazlı sektörlerinden biri bankalar. Güçlü lobileri sayesinde kanunlar üzerinde baskın etkileri var. Ayrıca özel kanun ile tanınan dokunulmazlıkları mevcut.

Hemen her alanda keyfiyetlerinin önündeki tek engel kendi iç denetimleri. Bankalar ile ilgili soygun haberlerini, banka yolsuzluk haberlerini, kanunsuz halleri bankanın ismini açık açık vererek yapamazsınız çünkü suç ve hapis cezasına varan sonuçları var. Yani çelikten zırhları var.

Sözde bankalar güven kurumları ve insanlar güvenmedikleri finans kurumu ile işlem yapmazlar. Para yatırmazlar, kredi kullanmazlar. Tüm bunlar karşısında Türkiye’de bankaların tüzel kişiliği vatandaşların kişiliğinden üstün tutulmuştur.

Bankaların Anayasa'dan üstün kanunları

Kişilik hakları Anayasa’da bulunsa da Bankacılık Kanunun daha üstün görülmektedir. Böyle olunca bankaların her türlü soygunu veya tefeciliği kanun kılıfı adı altında meşru olarak devam etmektedir.

Bir dönem insanların bulunduğu hemen her yere standlar açıp peynir ekmek gibi kredi kartı dağıtan bankalar bugün bunun semeresini alıyorlar.

Türkiye’nin ekonomik krizleri, ücretler, geçim sıkıntısı nedeniyle kredi kartları için çalışan büyük bir nüfus oluştu. Bu nüfusun özelliği hayatlarını idame ettirmeye yetmeyen ücretlerle bankaların bitmek bilmez iştahlarını doyurmak.

Bankaların faaliyette bulunduğu ülkenin ekonomik koşullarını dikkate aldığı ender görülür. Türkiye’de ise bankaların büyük kısmı yabancı sermayenin. Diğer kamu bankaları ise yine tamamen kar ve siyaset odaklı yoluna devam ediyor.

Yıllarca çok yüksek kar oranları ile devam ettiler. Zarar söz konusu olduğunda ise -pandemi sürecinde olduğu gibi- siyasi destekle üzerini bir kalemde silip geçebiliyorlar.

Kredi Kartı Aidatına Nasıl İtiraz Edebilirsiniz?

Türkiye’nin imtiyazlı sektöründeki bankaların bu dönemde yeni bir hamleleri daha oldu. Yeniden aidat yansıtmaya başladılar. Örneğin Vakıfbank 179, Garanti Bankası 250, vb.

Üstelik itirazları ışık hızında sonlandırıyorlar. Müşteri hizmetlerini arıyorsunuz. Talebiniz alıyorlar ve hemen reddedildiği bilgisini veriyorlar. Israrcı olursanız size harcama yapmanız şartını getiriyorlar: Şu kadar alışveriş yaparsan aidatı almayız...

Unutmadan bilgisini de vereyim. Kart aidatlarını iade etmeyen bankalar için birden fazla yöntemi burada vermekte fayda var. Öncelikle e-devlet şifrenizle Tüketici Bakanlığı bünyesindeki Tüketici Bilgi SistemiTUBİS üzerinden hakem heyetlerine başvurabilirsiniz.

Diğer bir yöntem ise BDDK'nın Elektronik Şikayet Sistemi yine buradan da itirazınızı bildirebilirsiniz.

Haber kuruluşları, şikayet siteleri, bankaların sosyal medya hesaplarından da tepkilerinizi dile getirebilirsiniz.

Hakkınızı aramakta tereddüt etmeyin. Emeğiniz ve zamanınız değerli.

Bankalar ve soygun düzeni

Türkiye ekonomisi özellikle pandemi sonrasında büyük yaralar aldı. Bunu TL’nin alım gücünden, marketteki fiyatlardan, elektrik, su, gaz faturalarından, akaryakıt zamlarından biliyoruz.

Ekonomi yönetiminin büyük hataları, küresel kriz, pandemi sonrası sıkıntılar, Rusya Ukrayna savaşı derken Türkiye’nin parası 3. dünya ülkelerinin paralarından daha değersiz hale geldi.

Tüm bunlar olurken koltukları tehlikeye girmesi muhtemel yerel yönetimler ve siyasi partiler krizde en duyarlı davrananlar arasında yer almaya çalışıyor.

Yani aslında hemen her kesim üzerine düşeni yaparken bankaların soygun düzeni “Bu ülkenin vatandaşı zaten ekonomik krizle boğuşuyor. Alım gücü düşen ücretlerinde bir de biz pay sahibi olmayalım bir darbe de biz vurmayalım” demek yerine yeniden aidatları almaya başladılar. Üstelik bunu ancak ekstrenizi inceliyorsanız farkına varıyorsunuz.

Bankalar sömürü aracı kredi kartları

Türkiye’deki asgari ücret 5500 TL malum. Bu parayla 4 kişilik bir ailenin geçimi mümkün değil. Asgari ücretle çalışan nüfus sayısı 16 milyonun üzerinde. Türkiye nüfusunun beste birini oluşturuyorlar.

Büyük kısmı geçinebilmek için harcamalarını kartlar üzerinden yapıyor. Kredi kartları kullanıcıların büyük çoğunluğu “Asgari Ödeme Miktarı”nı ödeyerek kartını kullanmaya devam ediyor. Türkiye genelinde milyonlarca küçük esnafı da bu kategoriye dahil edebiliriz.

Kredi çekmek ise bu kesimler için “Kredi Puanı” nedeniyle çok zor. O nedenle kartların, yüksek faiz oranlarına mecbur kalıyorlar. Bankalar zaten hem kredi kartlarından hem de atm kartlarından nakit avans, gecikme vb faizleri sonuna kadar tahsil ediyor.

Hatta bankacıların tabiriyle söylemek gerekirse, kart borcunu düzenli ve tam ödeyen müşteriyi sevmiyorlar. Bankaların kart veya kredi kullanan müşterilerinden borçlarını tahsil edilememe oranı çok düşük. Yıllarca bu oran yüzde 3-5 arasında gezdi.

Vatandaşı kanunla bankaların kucağına attılar

Bugün bankalar Temmuz ayından itibaren 2014 yılındaki alışkanlıklarına yeniden döndüler. Kart aidatı kesintilerine başladılar. 2014 yıllarında yoğun tepki almışlar ve sonrasında yapılan yasal düzenleme ile aslında yine bankaların dediği oldu. İşlevsiz kartlar aidatsız, işe yarayan kartlar ise aidatlı oldu. Üstelik bu sefer yasal bir dayanağı da vardı.

Kimse kusura bakmasın maalesef bu ülkede önce kanunsuz işler yapılır güçlü itiraz olduğunda düzenlemeye gidilir. Aksi durumda ise kuzu gibi boyun eğdirirler. Türkiye gibi her başınızı kaldırdığınızda, siyasal, ekonomik, sosyal krizin tokatını yiyen bir ülkeyseniz gelen vurur giden vurur.

Şiddetten ve çatışmadan besleniyorsanız bu durumda başınızı kaldırmanıza müsaade etmezler. Hatta bankalar eğer fırsatını bulsalar fazlasını bile yapabilir. Çünkü zihniyetlerinin merkezinde “insan” değil, sermaye vardır.

Türkiye’nin yaşadığı bu ekonomik krizde bankalar bizden değilse kime hizmet ediyor.

Hakan Göksel

[email protected]