Ekonomi Güncelleme Tarihi: 26 May 2022 22:14

Faizi artırmayan Merkez Bankası'nın yeni politikası ne olacak?

Merkez Bankası bugün faizi sabit bırakırken 'ilave tedbir' ve yeni politika adımı mesajı vermişti. Uzmanlar, bu adımların neler olabileceğini ve olası etkilerini anlattı.

Faizi artırmayan Merkez Bankası'nın yeni politikası ne olacak?

Merkez Bankası (TCMB) yüzde 70'e ulaşan ve önümüzdeki aylarda artmaya devam etmesi beklenen enflasyona rağmen politika faizini yüzde 14'te tutmaya devam ederken, bugünkü karar metninde bazı ifadeler dikkat çekti.

Para Politikası Kurulu (PPK) karar metninde ‘ilave tedbirler' ve yeni politika adımlarının uygulanacağı belirtildi.

Metinde, kredilerle ilişkili ilave tedbirlerin uygulanacağı belirtilerek “Kurul, uzun vadeli Türk lirası yatırım kredileri de dâhil olmak üzere kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının finansal istikrar açısından önemli olduğunu değerlendirmiştir. Bu çerçevede Kurul, güçlendirdiği makroihtiyati politika setini ilave tedbirlerle kararlılıkla uygulamaya devam edecektir” ifadeleri kullanıldı.

Metinde ayrıca, ‘teminat ve likidite politika adımlarının' devreye alınacağı belirtilerek “TCMB'nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımları devreye alınacaktır” ifadeleri yer aldı.

‘ENFLASYON KORUMALI BONO BEKLENEBİLİR’

Sardis Research Danışmanlık’tan stratejist Evren Kırıkoğlu ve Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, söz konusu ifadelerin ne anlama geldiğini ve atılabilecek olası adımları sozcu.com.tr'ye değerlendirdi.

Kırıkoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin mayıs ayı başında “tasarım çalışmalarının tamamlandığını” duyurduğu enflasyona endeksli araçlara işaret ederek “Eğer şimdi güçlendirileceği belirtilen bu adımlar ‘Liralaşma' stratejisi kapsamındaki adımlar ise, o zaman bir süredir gündemde olan ‘enflasyon korumalı bono/mevduat' yakın zamanda beklenebilir” dedi.

“Teminat ve likidite politika adımlarının” da, bankaların TL fonlama karşılığında TCMB'ye sunabilecekleri TÜFE-harici tahvillerin ağırlığının artması ve 3 ay vadeli repo kanalının açılması olabileceğini belirten Kırıkoğlu, “Yükümlülükler tarafındaki vadeyi uzatma ve enflasyon görünümü yüzünden sıkışmaya başlayan kamu finansman kanalını açmayı hedefleyen bu adımlar, 2. Enflasyon Raporu sunumu sonrasında duyurulmuştu” hatırlatmasında bulundu.

‘KISA VADEDE KURLARI BİR MİKTAR BASTIRABİLİR’

“Günlük detayların ötesinde ana probleme odaklanacak olursak” diye devam eden Kırıkoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Tıpkı kur korumalı mevduat (KKM) ürününde olduğu gibi, enflasyon korumalı bir ürün de yalnızca kısa vadede yurt içi piyasada belirlenen döviz kurlarını bir miktar bastırıcı olabilir. Çünkü yabancı sermaye akımlarının olmadığı ve yabancı yatırımcıların yurtiçi varlıklardaki ağırlığının bu kadar tükendiği bir noktada döviz kurları yurtiçi yerleşikler arasındaki işlemlerde şekillenmekte. Ancak yurtiçi yerleşikler arası (TCMB ile) pozisyon transferi kurları kısa vadede bir miktar bastırabilecek olsa da, orta uzun vadede cari açık verdiğimiz ve içeriye net döviz girişi sağlanmadığı sürece rezerv yeterlilik ve ödemeler dengesi risklerimiz sona ermeyecek. İşte bu sebeple, enflasyon korumalı bono/mevduat gibi ürünlerin ana problemlere kalıcı çözümler sağlayabilmesi beklenmemeli.”

‘ENFLASYONA ENDEKSLİ ÜRÜNLER DAHİL EDİLEBİLİR’

“Politika önlemlerinin liralaşma kapsamında enstrümanlarla değerlendirileceği anlaşılıyor” diyen Enver Erkan da, “Bu noktada likidite araçlarına ilişkin veya yatırım, tasarruf, ticari ve finansal borçlanma liralizasyonu ve araçları adına gerekli görülen durumlarda yan tedbir ve araçların uygulanacağını görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

Öngörülen enflasyondaki düşüş sürecine ilişkin ciddi belirsizlikler ve olumsuz etkiler olabileceğine işaret eden Erkan, “Bu bağlamda, para politikasının temel aracı olan politika faizi dışındaki tedbirlerin döviz kuru ve döviz talebi üzerindeki etkileri önemlidir ancak KKM’de görüldüğü gibi bu tür tedbirler belirli bir süre için etkilidir. Faiz ve enflasyon arasındaki fark, enflasyona endeksli ürünlerin önlem setine dahil edilme olasılığını artırmaktadır” dedi.

Reuters, faiz kararına ilişkin bugünkü haberinde, TCMB'nin yaklaşık 10 gün önce swap işlemleri için uygulanan teminat blokajının minimum yüzde 30’unun devlet iç borçlanma senedi (DİBS) sepetinden oluşmasına karar verdiğini, DİBS sepetinde ise sadece TL cinsi; kuponsuz, sabit kuponlu, değişken faizli ve TLREF’e endeksli; DİBS veya Hazine tarafından yurt içinde ihraç edilen kira sertifikası cinsinden varlıklardan oluşmasının sağlandığını hatırlatarak “Bugün ise TCMB ilgili adımların güçlendirileceği sinyali verdi” dendi.

Reuters ayrıca, “Banka kredilerdeki en güçlü adımını ilk kez kredilere zorunlu karşılık uygulamaya başlayarak atmıştı. Merkez Bankası Nisan sonunda, bankaların bilançolarının varlık tarafına da zorunlu karşılık uygulamaya başlarken bazı TL ticari kredileri de ilk kez bu zorunlu karşılığa dahil etmişti” hatırlatmasında bulundu.

Ekleme Tarihi: 26 May 2022 22:14