Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 19 Ağu 2022 02:00

Suriye’den kaçanlar Türkiye’nin kaderi için oy kullanacak

Türkiye'ye sığınan Suriyelilerden 211 bini vatandaş oldu. 120 bini oy kullanacak. Sığınmaya geldikleri ülkenin kaderinde ev aldılar diye söz sahibi olacaklar

sinir

Suriye’den kaçanlar Türkiye’nin kaderi için oy kullanacak

Suriye’deki iç karışıklık nedeniyle ülkelerinden kaçarak terk eden 5 milyonu aşkın Suriyeli Türkiye’ye sığınmıştı. O Suriyelileri içerisinden 211 bini Türkiye vatandaşı oldu. Önümüzdeki seçimlerde de 120 bin Suriyeli oy kullanacak. 120 bin rakamı bugün Anadolu’nun birçok şehir ve ilçe nüfusundan fazla insan anlamına geliyor.

Beşar Esad ile çatışmamız neticesinde dış politikada yapılan hatanın maliyetini yıllarca ekonomik olarak ödeyen Türkiye şimdi de siyasi bedel mi ödeyecek?

Bir televizyon kanalının canlı yayınına çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istatistikleri paylaştı. Açıklanan verilere göre Türkiye’ye sığınan 211 bin Suriyeli Türk vatandaşlığına geçti. İçlerinden 120 bin tanesi oy kullanma ehliyetine sahip. Gelecek seçimlerde Türk vatandaşlığına geçmiş 120 bin Suriyeli Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olacak. Kendi ülkelerinin gelecekleri konusunda inisiyatif alamayanlar Türkiye’den bir ev alacak paraları olduğu için seçmen vasfı da kazanmış oldu.

İçişleri Bakanı katıldığı yayında 2011’de başlayan sığınmacı göçünün bu kadar büyük olacağını tahmin edemediklerini itiraf ediyor. İtiraf edilmesede insani olarak başlatılan bir politika bugün ağır ekonomik bedelleri olan bir sürece döndü.

Bakana göre bu insanlar birgün kendi ülkelerine dönecekler. Bu açıklamaların gerçekçi olduğuna şahsen inanmıyorum. Gelenlerin birçoğu satın aldığı konutlara yerleşti. İstihdama katıldı, yeni doğanlar vatandaş olarak kaydediliyor.

Çocukları okullarda okuyor. Kamu kurumlarında örneğin hastanelerde öncelik sahibi oldular. Üstelik zamansal, mekânsal, gelişmişlik, özgürlük, ekonomi vb konularda çağ atladılar. Kimse bu imkanları bırakıp, sınıra yerleştirilen 3-5 barakada konaklamaya razı olmayacaklardır.

Türkiye olarak sınır ötesinde onların topraklarını güvenli hale getirmek adına askerlerimiz şehit olurken, Cerablus, Azez, El-Bab, Resulayn ve Tel Abyad gibi bölgelere konut inşaa ediyoruz. Bunlar sınırın dibi ve bugün ensar olarak kucaklağımız muhacirlerin yarın sınırda farklı güçlerle işbirliği yaparak bizlere tehdit olarak dönüp dönmeyeceğini bilmiyoruz. Bu konuda endişelerimiz de var.

Türkiye’nin 90 yıllardan beri yaşadığı PKK senaryolarının bir benzeri karşımıza çıkarsa bütün süreçleri bu gez sınırdışı ettiğimiz Suriyelilerle mi yaşayacağız? İçişleri Bakanı Türkiye’nin kendi içinde bir provokasyon olabileceğini fakat Suriyeliler içerisinde böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Gerçekten bu kadar emin olmasının arkasında ne var?

Türkiye’de toplam Suriyeli sayısı 3 milyon 650 olduğu bilgisini de paylaştı. Bunlardan 3 milyon 322 bini mülterci ve 1 milyon 400 bininin de Türkiye’de ikameti var. Gönüllü geri dönen sayısı yalnızca 517 bin. Türkiye 1 milyon 20 bin Suriyeli’ye sosyal uyum eğitimi verdi.

Ülkede kalıcı olmaları ve intibaklarını sağlıyoruz. Sözde hepsi dönecek. İdlib’te 62 bin ev kurulduğu bilgisini paylaşan bakan yıl sonu hedefini 100 bin 800 konut olarak açıkladı. Konut dediğime bakmayın modern barakalar. 1 milyon Suriyeli’nin buralara yerleşip dönmesini bekleyeceğiz.

Bakan bir diğer itirafı da sınırdan giren diğer mülteciler ile ilgiliydi. Afgan, Pakistan, Uygur Türkü, Ahıska, Suriyeli, Mısır'dan gelenler, Libya, Lübnan, yani kim varsa içeri almış durumdayız. Bakana göre de dünyada bu işler böyle yürüyor.

Oysaki Avrupa ülkelerinin hangi şartlarda sığınmacı aldığını hepimiz biliyoruz. Türkiye olarak sözde 211 vatandaşık verilen Suriyeli arasında sanatçılar, doktorlar, mimarlar ve iyi öğrenciler var. Pekiyi öyleyse, sokaklarda dilenenler,dağdaki çobanlar, işletmelerde çalışanlar, devletin verdiği aylıkla hemen her gün sokaklarda gördüklerimiz kimler?

Kimse kendini de vatandaşı da yanılgıya düşürmesin. Bu ülkenin vatandaşları sığınmacılar karşısında ikinci sınıf vatandaş konumuna düştü. Savaş mağdurlarını kaderlerine terk edecek değiliz elbette. Bu zamana kadar herkes elinden geleni yaptı.

Bu ülkenin kaderi yurtdışındaki gurbetçilerin ve sığınmacıların eline bırakılmayacak kadar önemli.

Ekleme Tarihi: 19 Ağu 2022 02:00