Gökyüzünün matematiğinde Balık Yeniayı neler getiriyor?

Monotonluğu istemesek de, çeşitliliği sevsek de, toplum bilinci ile eylemlerin olduğu bir döngüyü başlatırken; mesleğimizle, işimizle ve otorite dediğimiz üst düzey kişilerle ilgili görünmeyen sırlanan üzeri örtülen ne varsa her şeyin aşikar olacağını ifade ediyor balık yeni ayı.

• Süprizlere hazır mıyız?
• Gerçekle yüzleşmeye hazır mıyız?
• Ve eşikteyiz, geçebilecek miyiz?
• Yoksa eşiğin gerisine mi düşeceğiz?

Ve şu anda toplum yorgun bitap, hiç bir şeyden tad alamama hali var, toplumların yaşama isteği elinden alınmış gibi… Dünya ekonomisi de tüm bu hususlara çanak tutuyor. Ve hal böylesi bir hal olunca aldanmaya aldatmaya, kanmaya kandırmaya da meyilli olunuyor.

Ruhsal arayış içine daha da çok dalıyor, dalınıyor. Oysa spiritüellik kurtuluş değildir! Denge, ilahi nizamın en önmeli yasalarından biridir. Uçlarda olmak uçlara yönelmek merkezimizden uzaklaştığımızın ibaresidir. Merkez kaç kuvveti bizi savurur ve savurdukça da can acıtır. Dengede olmak merkezinde olmak şu an daha da büyük önem arz ediyor.

Dengede olmak ne demek?

Hiç ölmeyecekmiş gibi işimizi layıkıyla liyakatla yapmak, yarın ölecekmiş gibi ibadetimizi de ifa edebilmektir. “Sıratel müstakim!”

Hayat okuyuculuğundan önemli bir dip not, hatırlayan olduk eyvallah. “Aşırı spiritüellik aşırı optimistlik, hayal aleminde tutulu bırakır, sanki her şey güllük gülistanlık misali… bu ucu dengeye getirmek için yani madde alemine bizi indirmek için türlü belaya maruz kalmamıza sebep olur.”

Ruhun bu dünyaya geldiğinde maddeye büründüğü yer bedenimizdir. Bedenimiz, “Ruhumuzun Vatanıdır.” Biz vatanımıza ihanet ediyoruz dersem, şaşıracaksınız. Ama gerçekten öyleyiz.

Nasıl mı?

“Kafir- küfür- münafık” bu kelimelerin manasında “…üzerini örtmek, saklamak, gizlemek, saptırmak” var, yani gerçeği hakikati görünür olmaması için başvurulanlar ve yapılanlar.

Zihnimiz bizi manüple ediyor türlü bahaneler sunuyor, suçluyor, haksızlık olduğunu düşünüyor vb bilincimizi esir alıyor. Oysa kutsal kitabımızda yaradan ne kadar çok hususta “hiç akil etmez misiniz?” Diye defa defa uyarıyor.

Ve soruyorum; beden sağlığınız için şimdiye kadar ne yaptınız? Akıl sağlığınız için ne yaptınız? Kendinizi tanımak adına kendiniz için ne yaptınız? Nerede kendinizi oyaladınız? Neleri ötelediniz?

Zevki aleme kapılıp kendinizi nerelerde kandırmaya devam ettiniz? Sahte güzelliklere nasıl aldandınız? Vb bu sorular devam eder böyle… ruhumuzun vatanı dediğimiz bu bedene ve ruha ve akıla nasıl ihanet ediyormuşuz biraz perdeyi aralayabilmişizdir inşallah.

Kendimize şeffaf olmaya, dürüst olmaya, samimi olmaya çağrı var! Kendinle yüzleşmeye hazır mısın? Nice süprizlerin gün yüzüne çıkıyor, tetikleyen bir olgu olay bir kişi vesilesi ile.

Özellikle beyaz yalanlar dediğimiz durumu idare etsin de sonra bakırız dediğimiz, bazende kendimizi kendi yalanlarımızla avuttuğumuz nice haller yeniden kendini hatırlatacak.

Başak dolunayı ve balık yeni ayı tutulmalara bizi hazırlıyor. Gökyüzünün Matematiğinde akışla gelene razıyız, yalan dünya akrostiş şiirimiz de olduğu gibi:

YALAN DÜNYA

Yaşamak için bir neden bul… Aldatan güzelliklerden kurtul! Latifeler dahi güldürmezken Asıl olanı görmek istemezken Nizamın içinde hayale kanıp susama!

Dünya şamarı ile gerçeği sunar hal içinde! Üzerine düşen benlik davası sebebiyle, Nezaketi unutmuş olsan da Yalanlarınla kendini kandırsanda An ve an hüznün düğümlenir boğazına.

C. C. A

• Şimdi o boğazımızdaki düğümleri çözmek için doğru soruları kendimize sormaya hazır mıyız?

• Süprizler eşliğinde gerçekle yüzleşmeye hazır mıyız?

• Ve eşikteyiz, geçebilecek miyiz? Yoksa eşiğin gerisine mi düşeceğiz?

• Kendi kendimizin kahramanı olmak için bir adım atmaya hazır mıyız?

Yeni ayların başlatma enerjisi sinerjik olarak bizleri tetikliyor, cesaret için motivasyon mu lazım. “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” M. Kemal ATATÜRK

Şimdi, AN’da başla, aşkla ilimle lütufla!