PKK yok olurken Öcalan'ı Meclis’e davet neye hizmet ediyor?
Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki açıklamalarını dinledikten sonra sürekli aklımda dönüp duran sorular var:
PKK terörünün neredeyse bittiği dönemde Öcalan’ı Meclis’e çağırmak neye hizmet ediyor?
Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki açıklamalarını dinledikten sonra sürekli aklımda dönüp duran sorular var:
Terör örgütü PKK’nın faaliyetlerinin yok denecek kadar azaltıldığı, sınır ötesi operasyonlarda mücadelenin dağlardan düzlüklere kadar indirildiği, İHA ve SİHA’larla nokta atış operasyonların gerçekleştirildiği, sızmaların önlendiği, MİT’in sahada etkin görev aldığı ve terör örgütü listesinde arananları bir bir avladığı, içeride her türlü terör ve terörün finansmanına hizmet eden çetelere operasyonların düzenlendiği süreçte MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli; üstelik daha önce de denenmiş olan Çözüm Süreci benzeri bir çağrıyı üst perdeden seslenerek Bebek katili ve binlerce masum vatandaşın ve askerin şehadetinin baş sebebi bölücü terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ı Meclis’e davet ederek neye hizmet ediyor?
Tüm bunları analiz ettiğimizde karşımızda iki ihtimal çıkıyor:
Birinci ihtimal olarak, her ne olursa olsun Cumhur İttifakı’nın baş aktörleri koltuklarını ve hukukta, orduda, kolluk kuvvetlerinde, bürokraside egemen konumlarını korumak pahasına artık her türlü siyasal etikten, ahlaktan, prensipten, milli duyarlılıktan taviz vererek ve uzaklaşarak iktidarlarını devam ettirmek istemektedir.
İkinci ihtimal olarak da ABD’nin himayesinde sınır ötesinde kurulacak sözde Kürt devleti için çok geç veya çaresiz kalındığı ya da bu durum onaylandığı için Türkiye sahada etkinliğini kaybetmemek adına yeni işbirlikleri aramaktadır.
Her iki ihtimalde de maalesef kaybedenin Türkiye olduğu alenen ortadadır. Sadece AKP ve MHP değil bu süreçte CHP de stratejik bir hata yapmıştır.
Cumhur İttifakı’nın baş aktörleri Abdullah Öcalan ile yol almak isterken, CHP de maalesef Selahattin Demirtaş ile yeni kurulan oyuna karşı bir oyun kurma peşindedir.
Her iki oyunun da Türk Milleti’nin lehine işlediğini söylemek büyük bir hata olur.
Şöyle düşünün, biten PKK’yı canlandırmak için bir şey yapmak isteseniz Meclis’i gösterirsiniz.
Maalesef Türkiye tarihinin en büyük hatalarından birine şahit oluyoruz. Üstelik bunu yapanlar Meclis’te çoğunlukta bu kararı alacak yeterliliktedir.
Sormak istediğim bir başka soru da şu: Türkiye’nin hangi terör örgütleri ile barışabilir, hangisiyle barışamaz? Hangi terör örgütlerinin liderlerini Meclis’e çağırır, hangilerini çağıramaz? Bunun ölçütü var mıdır? Bu seçim neye göre yapılmaktadır? Silahlı örgütten daha tehlikeli olanlar var mıdır? Yarın bir başka terör örgütü Meclis’e gelecek mi?
Kafamda deli sorular var fakat hukuka güvenimiz de sınırlı. Fakat görülen o ki ekonomik kriz ile boğulan Türkiye’nin gündeminde daha büyük sorunlar da var olmaya devam ediyor...
Bu düzeltmeleri ve önerileri dikkate alarak yazını güçlendirebilirsin.
Ekleme Tarihi: 23 Eki 2024 14:00
