Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 15 Mar 2022 17:28

ABD’nin Irak için baskın seçeneği: Sınırlı çekilme

ABD’nin Irak için baskın seçeneği: Sınırlı çekilme

Amerika’nın Afganistan’dan çekilmesinin ardından, en çok merak edilen konu, 20 Mart 2003’te işgal ettiği Irak’tan çekilme takvimi ve şeklinin nasıl gerçekleşeceği... 

ABD, Irak’ı Özgürleştirme Operasyonu’na başladığını duyurup Bağdat’ı vurmaya başladığı gün, 40’dan fazla ülke desteğini bildirdi. Amaç, Irak’taki kitle imha silahlarını yok etmek ve Saddam rejimine son vermekti. 21 Ekim 2011’de Obama, 31 Aralık 2011’e kadar Irak’tan çekileceklerini açıkladı. Ancak IŞİD ile birlikte pek çok şey değişti ve Obama 2014 Ağustos’da IŞİD’e karşı savaşmak için Irak’ta kalınması gerektiğini söyledi.

Aynı yıl, Irak'ın paramiliter birimleri, IŞİD'e karşı harekete geçilmesi amacıyla ülkenin en saygın Şii din adamlarının desteğiyle kuruldu. 
2019 başlarında, IŞİD’e yönelik savaş sona erdi. Aralarında İran tarafından desteklendiği bilinen Şiilerin de olduğu milisler, yıllar içerisinde IŞİD’e karşı başarılı operasyonların ardından, Irak'ın devlet güvenlik güçlerine dahil edilerek resmiyet kazandı. 
GERİLİM TIRMANIYOR
Devamında Trump, İran’la savaşmak için yetki istese de bu arzusunu hayata geçirmekte başarılı olamadı. Eş zamanlı olarak Trump, İran’a yönelik ekonomik baskı ve yaptırımları artırmaya başladı. Trump’ın İranla olan nükleer anlaşmayı tek taraflı feshetmesi, gerilimi artırdı.  

Bu arada, ABD’nin 3 Ocak 2020 tarihinde Bağdat Havaalanı’nda Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Irak Haşd-i Şabi Lideri Ebu Mehdi El- Mühendisi’ye yönelik düzenlediği suikast, Irak üzerinden bölgede yeni bir kırılmaya neden oldu. 

Bu, Irak ve İran tarafından, siyasi ve askeri anlamda, ABD'nin Irak’taki mevcut varlığının sonlanması arzusunu körükledi. Ardından, Irak Parlamentosu toplanarak Amerika dahil çok uluslu güçlerin Irak’tan çekilmesi için uygulanması zorunlu olmayan bir karar çıkardı.
Sonraki günlerde ABD, Irak’taki ABD hedeflerine yönelik saldırılar için defalarca İran destekli milisleri suçladı .

2020 Ağustos ayına gelindiğinde ABD yönetimi, Irak’taki asker sayısının üçte bir oranına ineceğini bildirdi. Söz konusu ülkede 5 bin 200 olan asker sayısı, 3 bin 507’ye düşürüldü. Trump’ın Irak’taki asker sayısını kademeli olarak azaltılma kararına gerekçe olarak, ‘Irak güvenlik güçlerinin terör ile mücadelede artan yetenekleri’ gerekçe gösterildi. ABD 2021 sonlarında ayrılmayı planladığı Irak’ta, terörle mücadele ve Iraklı askerlere eğitim verecek düzeyde personel bulundurmaya devam edeceğini bildirdi.

Trump döneminde, ABD Savunma Bakan vekili Cristopher Miller, 2020 yılı sonlarında, “Irak'ta ortak güçleri hava gücü ve istihbaratla desteklemek için bir terörle mücadele platformuna sahip olmaya devam edeceğiz. Irak'taki operasyonların çoğu, ABD ve Koalisyon güçleri tarafından sağlanan Iraklı ortaklarımız tarafından zaten yürütülüyordu. Bu desteği Iraklı ortaklarımıza azaltılmış ABD gücü düzeyinde sağlamaya devam edebiliriz” demişti. 
Kasım 2020’de ise ABD’nin Irak’ta 3 bin askeri mevcuttu. 2021 Eylül ayı itibari ile Irak’daki Amerikan askeri sayısı 2 bin 500 civarında. Miller, 15 Ocak 2021’de Irak’tan tamamen çekileceklerini açıklasa da bu asla gerçekleşmedi.

KAZIMİ – BİDEN GÖRÜŞMESİ

Tüm bunlara rağmen, Amerika’nın Irak’tan çekilme takvimi, bölgedeki politikalarından vazgeçtiği anlamına gelmiyor. 26 Temmuz 2021’de Irak Başbakanı El Kazımi’nin Washington’da Biden ile ilk yüzyüze temasında en önemli gündem maddesini, Amerika’nın Irak’tan çekilmesi oluşturdu. 
ABD'li yetkililer, “Irak’ta yıl sonuna kadar ‘savaşmak’ görev tanımıyla askeri gücümüz olmayacak. Bu taahhüt doğrultusunda bazı kuvvetlerin rolleri konusunda yeni ayarlamalar bekliyoruz" açıklaması yapmıştı. 

Her iki ülke tarafından ‘stratejik diyalog’ adı verilen görüşmelerin ardından yapılan "Güvenlik ilişkisi tamamen eğitim, danışmanlık, yardım ve istihbarat paylaşımı rolüne dönüşecektir"  açıklamasında, "31 Aralık 2021'e kadar Irak'ta muharebe rolüne sahip ABD kuvvetleri olmayacak" cümlesi dikkat çekti. 
Yine açıklamada, ABD personeli tarafından kullanılan üslerin Irak üsleri olduğu ve mevcut Irak yasalarına göre faaliyet gösterdiği ifadesi ise ABD basını tarafından "Diplomatik tiyatronun bir parçası” şeklinde yorumlandı.  

Irak Başbakanı Kazımi’nin ardından Washington, Irak'taki asker sayısının 2 bin 500 seviyesinde kalmasını (şu anki mevcut rakamı) beklediklerini söylediler. Rakam, asker sayısının düşürüleceğinin açıklandığı dönemler ile neredeyse aynı.
Amerika’da düşünce ve strateji kuruluşlarının hazırladığı raporlara göre, Amerika Irak’tan çekilme stratejisini bölgesel güç ve ekonomik çıkarlar üzerine temellendirmiş durumda. 

Raporlarda üzerinde durulan ana meselelerden birisi, bölgede askeri kontorlü sağlayacak üslere erişimin kaybedilmemesi, diğeri ise ABD’nin gücünü, düşman olduğu ülkelere devredilmesi...  Konuyu biraz açarsak, Amerikalı uzmanlar, Irak’ta bir asker bile bırakmayacak şekilde ülkeden ayrılmanın Irak’ı İran’a teslim etmek anlamını taşıdığına inanıyor. Yani bu ABD’nin bölgede Irak üzerinden tüm bölgedeki güç savaşından vazgeçmesi demek.  

TAM ÇEKİLME DÜŞÜK İHTİMAL

Bilindiği gibi ABD’nin Irak üzerinden bölgesel anlamda ulusal ve askeri çıkarları mevcut. Irak Başbakanı Kazimi’nin, Biden ile görüşmesinin ardından, Irak’tan tamamen çekilmek yerine 2 bin 500 askerin bırakılacağının açıklanmasının nedenini de bu çıkarlar oluşturuyor. Öncelikle Irak’ta askeri varlığı sürdürmenin pratik getirileri var. Amerika’nın Irak’ta ihtiyaç duyduğu mevcudiyet düzeyiyle ilgili sorunlar hala devam ediyor (Sık sık amerikan üsleri ve lojistik ekiplerinin Ketayibi Hizbullah’ın saldırılarına uğraması gibi...). 

Irak’ta belirli miktarda asker bırakma taktiğini Sınırlı Geri Çekme olarak adlandıran ABD, taktik kara ve hava tavsiye, yardım birimlerinin, Irak'a doğrudan muharebe yardımı sağladığını belirtiyor. Buna göre şu anki asker sayısı ile lojistik operasyonlar ve sınırlı, savaş dışı hava operasyonları devam edebilir. Tam geri çekilme, ABD için Irak’tan ödünç alınan ve yeniden kurulan birimlerin fiziki olarak terkedilmesi, tüm mali ve askeri faaliyetlerini sona erdirilmesi anlamına geliyor. 

Ayrıca, tam çekilme, doğrudan muharebe istihbarat yardımının kaybolması; yerden yere ateş gücü ve desteğinin yok olması; yanı sıra tıbbi desteğin sağlanamaması risklerini de beraberinde getiriyor. 

Yine hava desteğinin yok olması ve Irak devleti ile sürdürülen askeri aktivitelerin azalması ve maliyetin de artması demek. Örneğin Suriye'deki herhangi bir önemli Amerikan kara operasyonunu desteklemek için Irak'taki üslere erişim ihtiyacı gündeme gelebilir.

IŞİD HALA TEHLİKELİ

Irak medyasında yeralan haberlere göre DAEŞ, Irak’ın kentsel ve kırsal bölgelerde uyuyan hücreleri hala mevcut. Önceki gün Amerika, Irak güvenlik güçleri ile örgüte yönelik yeni bir operasyon balattı. Terör risk raporlarına göre, DAEŞ hala örgütü yönetme, yönlendirme, uluslararası terör saldırıları düzenleme, yeni üyeler için ilham olma kapasitesine sahip. 

Yine iddialara göre artık Irak’ta DAEŞ  mensuplarının büyük bölümünü Iraklılar oluşturuyor. Örgüt lideri Ebu Bekir el-Bağdadi’nin öldürülmesi geçici olarak eylemleri kesse de, DAEŞ’in işlevsel veya ideolojik varlığı hala sona erdirilemedi. 

ABD yine, Irak Güvenlik Güçleri’ne doğrudan muharebe yardımının kaldırılmasının, İslami güçler tarafından doldurulabilecek bir boşluk bırakabileceğini düşünüyor. Bu konuda yapılan değerlendirilmelerde, askeri ve finansal anlamda zarar ve risk, ‘yüksek’ düzeyde gösteriliyor. 

MÜLTECİ SORUNU 

Yine raporlarda geri çekilme, ABD ve koalisyonun mülteci sorununa yönelik çabalarını daha da azaltacağı bilgilerine yer veriliyor. Rant Corparation’a göre Irak ve Suriye'deki krizler nedeniyle, Türkiye'ye gelen on binlerce mülteci, DAEŞ’in gelecekteki askeri ihtiyacı için olgunlaşmış durumda. Amerika, devam eden potansiyel sorunlar için tam çekilmenin ‘feci’ sonuçlar doğurabileceği düşüncesinde. 
ABD ayrıca, tam çekilme ile önümüzdeki dönemde herhangi bir sebeble ihtiyaç duyacağı yasal gerekçeleri de ortadan kaldırmak istemeyecektir. 

STRATEJİK ETKİLERİ

Amerikalı uluslararası uzmanlar, Irak'tan tam bir askeri geri çekilmenin, ABD'nin Irak'ta İran ve  Rusya ile rekabet etme çabalarına zarar vereceği görüşünde. Bu, Irak bağlamında bölgede Amerikan nüfuzu kaybı anlamına da geliyor. 
Irak, ABD-İran çekişmeli rekabetinin odak noktası halinde. İran’ın, Irak’ta baskın bir güç elde etme ihtimali, Amerika için en büyük risklerden birisi. Amerikallar, İran'ın Irak üzerinden gücünü yansıtma yeteneğini daha da geliştirmesinden ve Suriye ile Lübnan'daki konumunu sağlamlaştırmasından korkuyor. 

ABD genel anlamda, Irak'tan çekilmenin on yıldan fazla bir süre Amerikan için dalgalanan etkilere sahip olabileceği de riskler arasında bulunuyor. 
Amerikalı uzmanlara göre, Irak’ta kalmak, düşmanları caydırırken, ABD için hareket özgürlüğünü sürdürme imkânı sağlayacak. Zaman zaman bölgeye ek birlikterin gönderilmesinin yolu böylelikle açılabilir. Bu nedenle ABD’nin, Irak’tan çekilmesinin güvenlikle ilgili sonuçları, yalnızca Irak'ın içinde hissedilmeyebilir. 

Yine Irak’ta sınırlı oranda kalmak, ABD’nin NATO ve NATO dışı müttefiklerin işbirliğini devamını da sağlayacaktır. Yine Irak’da kalacak sınırlı ama  istikrarlı sayıdaki askeri varlık, meydana siyasi, askeri krizleri azaltma niyetinde. 

Dönem dönem çekilmeye ilişkin yapılan açıklama ve gösterilen gerekçeler, ABD’nin tek bir asker kalmayana kadar geri Irak’tan tamamen çıkmasını isteyen Iraklı milisleri ve siyasi partileri tatmin etmeyecek gibi görünüyor.  

Ekleme Tarihi: 15 Mar 2022 17:28