Bahçeli'den İmralı heyeti sonrası tek cümle: Ben ahrazım
DEM Parti'nin barış turu kapsamında Bahçeli ile görüşmesinden sonra gelen açıklama şaşkınlık yarattı
PKK’nın silah bırakmasının ardından siyasi liderleri ziyaret eden DEM Parti İmralı heyeti, bugün MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüştü. Görüşme sonrasında Bahçeli'nin yaptığı tek cümlelik açıklama sosyal medyada gündem oldu: "Ben ahrazım."
🤝 Bahçeli, DEM heyetini kapıda karşıladı
DEM Parti’nin çözüm süreci kapsamında yürüttüğü temasların bugünkü durağı MHP lideri Devlet Bahçeli oldu. Heyette Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Faik Özgür Erol yer aldı. Bahçeli'nin heyeti TBMM'deki makam odasında kapıda karşılaması, dikkat çekici bir jest olarak yorumlandı.
🗣️ "Olumlu ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik"
Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından konuşan Pervin Buldan, görüşmenin içeriğine dair şunları söyledi:
“Sayın Bahçeli ile sürece dair olumlu ve pozitif görüşlerini bir kez daha dinledik. Sürecin barışa evrilmesi için ortak tutuma ihtiyaç olduğunu görüyoruz.”
Buldan, görüşmelerin hem muhalefet hem de Cumhur İttifakı ile sürdürüleceğini, Bahçeli’ye düzenli bilgilendirme yapılacağını belirtti.
😶 Bahçeli’den gazetecilere: “Ben ahrazım”
Görüşme sonrası basın mensuplarının açıklama talebine Devlet Bahçeli, sadece “Ben ahrazım” diyerek karşılık verdi. Bu ifade, kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı. "Ahraz", konuşmayan veya konuşmamayı tercih eden anlamına geliyor.
📌 Sosyal medyada "Bahçeli ne demek istedi?", "Sessizlik bir mesaj mı?" gibi yorumlar kısa sürede trend oldu.
🔍 Arka plan: Süveyda ve İmralı hattı
Bu görüşme, İsrail’in Süveyda’daki gelişmelere müdahil olduğu bir dönemde gerçekleşti. Türkiye içinde çözüm süreci benzeri bir siyasi hareketlilik başlamışken, Bahçeli gibi milliyetçi bir liderin bu sürece dahil olması, siyasetin yönünü sorgulatan gelişmeler arasında yer aldı.
🎯 Yorum: Sessizlik mi strateji mi?
Bahçeli’nin kısa ama etkili çıkışı, çözüm sürecine dair MHP'nin pozisyonunu belirsiz ama etkili hale getiriyor. Bu cümleyle hem sürece katılmış oldu hem de politik olarak tarafsız bir pozisyonda kalmayı tercih ettiğini ima etmiş olabilir.