Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 7 Eyl 2025 21:35

Balık Burcu'nda Dolunay ve Gölgemiz

Yaşımız kaç olmuş olursa olsun, her birimizin kendi yolculuğunda yaşadığı tecrübeler farklı farklıdır.

dolunay

GÖKYÜZÜNÜN MATEMATİĞİNDE AY TUTULMASI (BALIK BURCUNDA DOLUNAY)

GÖLGEMİZ İLE YANYANA

Yaşımız kaç olmuş olursa olsun, her birimizin kendi yolculuğunda yaşadığı tecrübeler farklı farklıdır. İnsan yönünü ışığa döndüğünde gölgesini göremez, ışığa arkasını dönerse gölgesini görür görmesine de ufkunu göremez. Her iki halde de odağımız dikkatimiz dışarıya aittir.

Kendimizde değildir. Ve bu göğüs inini çok incitir. Merkez kaç kuvveti etkisi ile savrulur her yere, canını acıtır acıtmasına da onun bile farkında değildir insanoğlu. Ve şimdi tüm gölgelerimiz ile buluşuyoruz. Karanlık dehlizlerimizde nefesimiz kesiliyor ve nefes almayı unutuyoruz.

Cinnet geçirmemek için derin derin yavaş yavaş nefes al, aldığın her nefesi hisset, yavaşla ve saf dikkatini yalnız kendine ver, yaşadığına, diriliğine, canlılığına şükret. Şükretmek ve şükretmeyi çoğaltmak göğüs ferahlığı ile birlikte bize büyük bir nefes aldıracak.

Sırf ışığa yönelerek aydınlandığını düşünmekte, karanlığa dalıp geçmişte yaşamakta her ikisinde de birey kendisinde değil oyalanma halindedir.

Şimdi kendinize en güzel hediyeyi verin kendinizi seçin. Saf sevgiyle dikkatinizi kendinize verin. Oyalanılan alanları terkedip, gölgenizi düşünün. Işık dışardan vuruyor ise gölge var olur. Kendi ışığını parlattığında, kendi ışığına sahip çıktığında gölgenin varlığı mümkün değildir.

Çünkü, “Işığın gölgesi yoktur.”

IŞIĞIN GÖLGESİ YOKTUR!

Tabii insanın ışığına ulaşabilmesi için kendi karanlığı ile yüzleşmesi icap eder. Bu tutulmalarda gökyüzü bir müddet dünyadan bakışta kararır. Gökte ne varsa yerde de o vardır, gökte olan yere de yansır. İnsanlık tarihi boyunca gökyüzüne bakarak yaşamın kolaylaştırıldığı tespit edilmiştir.

Biliriz ki her şey gelip geçicidir. Gökyüzü karardığında güneş ışığını kaybetmez, araya giren, ışığın önünde sabit değildir ve yoluna devam eder. Bir müddet sonra güneşin aynı gün içinde yeniden doğuşuna şahit oluruz.

Ve bu dünyanın bir parçası olarak bizde kendi karanlığımızla buluşan oluruz istesekte istemesekte. Hiç bir hal kalıcı değildir, biz o hali beslemeye devam etmeyi bırakıp seyre geçtiğimizde o halin enerjisi de titreşimi de giderek gücünü yitirir. Seyir insanın kendine şahitliğidir.

Ayrıca karanlığıyla buluşan görememenin tedirginliğine gark olursa gölgesini büyütür kendi varlığı küçülür. İşte böylesi kaybolmuşluklarda dahi insanın kendine inanması, kendinde var olan sezgilerine güvenmesi içerdeki değerlerini yüceltmesi ışığını yakacak ve parlatacak kıvılcımı olur.

“En koyu karanlıkları aydınlatacak en parlak yıldızlar içimizde mevcuttur.”

“Parlat yıldızlarını ışık ol!”

KENDİNE HEDİYE VER

Bu tutulmalar balık başak aksında olacağı için ilahi adalet bizimle olacaktır. Ve hasat vakti gelmiştir. Her ne ektinse onu biçeceksin der bize. Ve şu an’a kadar ertelediğin, üstünü örttüğün, kaçındığın, vb. ne varsa (özellikle bu tutulma doğum haritanın hangi evinde gerçekleşiyorsa o evin konuları ile ilgili) her şeyi günyüzüne çıkacaktır.

Yaklaşık son bir haftadır yaşamımızda, her şey ayyuka çıktı. Büyük bir kaosun içindeyiz, bir kriz değil, birden fazla cephede birden fazla krizle uğraşıyoruz.

Krizleri bir başka deyişle kaosu odağına almaktan vazgeç, daha ne kadar canın yanacak? Odağını kendine ver!

“Sen senin için fırsatsın!

Fırsatı değerlendiren nefsin olmasın.” CCA

Kendine koyduğun hedeflerinin peşinde koşmaktan, başkalarıyla kendini kıyaslamaktan, işim aşım garanti olsun diye ciğeri beş para etmezlere boyun eğmekten ne zaman vazgeçeceksin? Hırsına çıkarlarına yenik düşmeyi bırakma vakti!

Daha ne kadar sevdiklerinin yapması gereken sorumlulukları kendine yük etmeye devam edeceksin?

Yükleri de bırakma vakti!

Bu insan iradesi dışında ilahi adalet nizamında gerçekleşecektir. Vereceğin tepki ve atacağın adım çok kıymetlidir.

Kendin için neyi ne kadar yapmaya hazırsın?

Kendine en güzel hediyeyi verme vakti geldi.

“Saf sevgiyle dikkatini kendine ver!”

GÖNÜL ALMAK

Ay tutulması 5-11 aksında gelişiyor. Aşk yaralıları aşktan uzak durmanın, sevmeye sevilmeye kendilerini kapatmanın bir çözüm olmadığını bu süreçte yeniden fark edecekler. Ve fark edecekler ki asıl mühim olanın, kendini sevmek, şefkatle sarmak ve saf sevgiyle dikkatini kendine vermek olduğunu idrak edecekler.

Ve bu idrak ile yeni bir bakış açısı oluşacak. Kendilerine dair her yeni farkındalık yeni ufuklar sunacak.

Kendine değer kıymet verenin, kendi kadrini bilenin aşk ile arasındaki bağ yenilenir. Değer, kıymet, kadir, saf sevgiyle buluşunca Sevda bağı güçlenir, sağlamlaşır.

Hangi hususlarda hayata küsmüşler ise o alanlarda yeni bakış açısı sayesinde kendi gönüllerini almayı öğretecek gökyüzü onlara.

DAĞ DAĞA KÜSMÜŞ DAĞIN HABERİ OLMAMIŞ…

İçimizde biriktirdiğimiz kırgınlıkların kızgınlıkların bize getirdiği o küskünlük nereye kadar? Küsmüşsün küsmemişsin diye yaşam seni düşünmez, zaman seni beklemez, mekanlar da insanlar da seni umursamaz. İstediğin kadar mekanlardan, insanlardan uzaklaş, kendi kabuğuna çekil çekilebildiğin kadar da, bu dahi içini ferahlatmaz.

“Hayat aynasında seyrettiğin senin yansımandır.”

En çok neden rahatsız olduğuna aynada bi daha bi daha bak. O seyreylediğin, aslında dışarda değildir ki senin içindedir, sende mevcuttur. Ancak sen kendine o kadar körsün ki görmemeyi seçiyorsun.

Yeniden kendine bak, saf sevgiyle dikkatini vererek.

Kendinle olan küskünlüğü sonlandırma vakti!

Kendinle baş başa barış imzala şimdi!

Söz uçar yazı baki kalır, hatırlayasın!

SİMYACILARIN SİMYASI

Değişim-Dönüşüm-Denge bizim için birbirinden ayrılamayan, 3D sembolü ile ifade ettiğimiz simya, yaşamın her alanında kolaylık sunan, her kilidi açan maymuncuktur.

Bu özel anahtar gökten sana düşen üç elmanın sende birleşmiş halidir. (Huzur-Sıhhat-Sevinç) 3D gözlükle dünyaya bakmaya sihir yapmaya başladığında kal ilmi ile “OL” dersin, hal ilmi ile “AŞK”a düşer, canlı diri olduğunu, nefes aldığını ve yaşadığını hissedersin.

Çünkü, Simyanın gücü “SEVDADANDIR.”

Neye aşkla bakarsan, neyi aşkla yaparsan, işte tam orada başkalaşım da başlar. Eskisi tümden değişmiş, yeni bir vücut bulmuştur. Metamorfoz etkisi görünür olur böylece. Bizler mistik varlıklarız.

Aşkla dokunduğumuz her şeyi değiştiririz. Ancak bunun bir handikapı var. O tuzağa düşmekten sakınınız. Başkasını değiştirmek için enerji harcamayınız. Geçmiş için gelecek için enerjinizi tüketmeyiniz!

Biz simyayı kendimize yapabiliriz, başkasına değil!

Ebeveynlerimiz-geçmişimizi, çocuklarımız-geleceğimizi ve kendimiz-şimdi’yi temsil ederiz.

Manayı daha da derinleştirelim.

“Kendini değiştirdiğinde, çevrendeki insanlar değişir!”

“Kendini iyileştirdiğinde, geçmişin de geleceğin de iyileşir.”

*“İlim ilim bilmektir

İlim kendin bilmektir

Sen kendin bilmez isen

Ya nice okumaktır” Yunus Emre *

Geçmiş geçmişte kaldı, gelecek hiç yaşanmadı, bugün bizim için var, “an” bize verilmiş en güzel hediye!

Kendin için kendine bir hediye ver.

“An’da saf sevgiyle dikkatini kendine ver.”

Aşkla ilimle lütufla Selamen selame…

Ekleme Tarihi: 7 Eyl 2025 21:35