Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 27 Şub 2018 00:46

Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye Futbol Dersi

Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye Futbol Dersi

Olması Gerekenler Olunca

Haftanın maçında merak edilen Fenerbahçe’den çok Beşiktaş’tı. Farklı mağlubiyetle sona eren Avrupa macerasından sonra lige dönen takım, ezeli rakibi karşısında ne yapacaktı?

Maç öncesi yaptığımız senaryolarda ilk 30 dakika kanatlardan saldıran bir Beşiktaş ve onun yorulmasını bekleyen sabırla oynayacak bir Fenerbahçe düşündük.İlk yarı içinde kontra ataktan gol bulabilecek bir Fenerbahçe, Beşiktaş’ın sonunu getirecek deyim yerindeyse fişi çekecekti. 

Ancak sahada çok farklı iki takım gördük. İlk 30 dakika baskın bir Beşiktaş yerine Fenerbahçe vardı. Nitekim golü de dakikalar 8’i gösterirken buldu. Beşiktaş sahasından çıkamıyor, sürekli pas hataları yapıyordu. Tam bu noktada Şenol Güneş sazı eline aldı. Oldum bittim büyük maçlarda çekinik bir karakter sergileyen, özellikle Fenerbahçe derbilerinde bordo mavi takım elbisesinden vazgeçmeyen vesaha kenarında Beşiktaş’ı sürekli defansa yığıp oyunu kilitlemeye çalışan Güneş bu hafta çok farklıydı. Geçtiğimiz haftanın tenkitleri işe yaramış olacak ki üç beş gün içinde civagibi bir takım inşa etmiş. 

İlk yarıda sinyalleri gelen beraberlik golünü ikinci yarının başında bulan Beşiktaş, galibiyet peşinde koşarken sürekli taktik değiştirdi.

Negredo’nun oyuna girişiyle önce 4-4-2’ye dönen oyun Medel’in de orta sahaya çekilmesiyle 3-5-2’ye döndü. Özellikle Negredo’nun oyuna girdikten sonra yaptığı çapraz koşularla orta sahanın işini kolaylaştırıyor oluşu ve Quaresma’nın muhteşem oyunu galibiyetin kapısını ardına kadar açtı. 

Quaresma demişken birkaç kelime etmeden olmayacak. Beşiktaş’a geldiğinden beri oynadığı en iyi oyunu dün gördük.

O kadar iyi bir gece çıkardı ki bitiriciliği sıfırın altında olmasına rağmen iğne deliğinden geçirdiği toplarla iki gol yazdırdı Beşiktaş’ın hanesine.

Maç sonrası yaptığı açıklamada Şenol Güneş’e yaptığı güzelleme de takdire şayandı doğrusu. 

Şenol Güneş maça bu kadar konsantre olmuşken ve takım saat gibi çalışıyorken, Fenerbahçe teknik direktörü Aykut Kocaman ne yaptı derseniz, Beşiktaş’ın resitaline kaptırdı kendini.

Zira bir ‘B’ planın olmayışı ve Valbuena’yı unutuşu, (unutuşu diyorum çünkü Beşiktaş’ın dört koldan saldırdığı dakikalarda ortaya direnç koyabilecek, takımı kontra atağa taşıyabilecek tek oyuncu olan Valbuena kenarda oturuyorsa bu teknik kadronun onu unuttuğunu gösterir) oyunun anahtarını Beşiktaş’a vermesine neden oldu.

Kupa maçında muhtemelen farklı bir Fenerbahçe sahada olacaktır ancak dün Aykut Kocaman hiç beklemediği kadar diri ve moralli bir Beşiktaş buldu karşısında. 

Maçın hakemine gelirsek, bu sezon Beşiktaş özelinde yapılan hatalara yenilerini ekledi neredeyse bir metre ofsaytı görmedi, Q7’ye yapılan penaltıyı atladı, oyundan atması gereken Isla’yıısrarla oyunda tutuşu maçın kaderine etki edecek cinsten hatalardı.

Q7’nin Vabuenaya yaptığı hareketin kimse kusura bakmasın kırmızı kartla uzak yakın alakası yoktur. Sakatlamaya yönelik olmadığı durumlarda sert müdahaleler eğer topaysa faul olarak bile adlandırılmazlar, Q7 topu ıskaladığı için faul ve sarı kart yerinde kararlardı. 

Yazımızı rahmetli Vedat Okyar’ın ‘Sen Beşiktaş'san hakemide yeneceksin, hakemi yendiğin zaman kazanabilirsin’ sözüyle bitirelim. Zaten hakemi yenemediği noktada Beşiktaş’ın,bırakın galibiyeti beraberlik şansı dahi yoktur.

canlı bahis - kaçak bahis - güvenilir bahis siteleri - deneme bonusu - illegal bahis -

Ekleme Tarihi: 27 Şub 2018 00:46