Boğa Yeniayı'nda Aşka Davet Var
Uykularımızla halimiz perişan olacak, kaliteli uykuya hasret kalacağız. Ancak rüyalarımız dikkate değer olacak, derin devletten de derin güçlü rüyalar olacak.
GÖKYÜZÜNÜN MATEMATİĞİNDE BOĞA YENİ AYI AŞKA DAVET
Uykularımızla halimiz perişan olacak, kaliteli uykuya hasret kalacağız. Ancak rüyalarımız dikkate değer olacak, derin devletten de derin güçlü rüyalar olacak.
Değerlerimizin esiri miyiz? Değil miyiz? Kırmızı çizgilerimizi sorgulayacağımız ilginç bir sürecin içindeyiz. Sınırlarımızı yeniden değerlendirme vakti.
Bilinç altımızda gizlenmiş olanları tetikleyen bir yeni ay var. Hatta inanç sistemlerimiz ile ilgili sadece düşünceler değil, eylemlerimiz ile gündem değişecek. Bizim alanımızda gerginlikler yaratacak. Toplum sesini yükseltecek. Bizde bu toplumun bir parçasıyız, her birimiz de şaşkınlıklar hayretlikler yaratacak.
Tahmin edilemeyen öngörülemeyen hadiseler, değerler ile ilgili alanımızda, temelden değişimlere neden olacak.
Öyle bir süreç ki itme çekme gücüne ihtiyaç duymayan, biz istesek de istemesek de bizi buradan alıp bambaşka bir yere hiç bir enerji harcamaksızın götürecek. Böylesi bi güzellik daha önce hiç görülmemiş olacak.
Şöyle bir örnekle açıklamak istersek, olması imkansız dediğimiz bir şey hayalimizde canlandı diyelim, dışarıdan tamamen bağımsız bir halde gelişecek bu hallerimizin tam da kilit noktası burası, kendimize karşı ve yarattığımız dünyamıza karşı adil miyiz, etik miyiz, samimi miyiz, dürüst müyüz?
Bu hayalin nasıl gerçekleşeceğinin anahtarını sunuyor bize. Şans bizimle olduğunu hiç bu kadar hissettirmemişti. İbnü’l Arabi nin sözünü hatırlayan olduk “insanlar hayal ederken ki gücün tanrı gücüne eş olduğunu bilseler idi hayal etmekten vazgeçmezlerdi”
Öte yandan sorularımızın cevabı olumsuz ise cehennem çukuru dünyalık olmuş görünür olmuş bu nasıl mümkün olabilir demeyin, hallerimizin yaman olacağını düşündürten cinsten az kolay durumlara çekileceğiz. Ateş üçgenini harlayan fena mı fena körüklüyor hava elementi ile.
Uçurtmaya yön veren de burası. İnsanlık İÇİN, özgürlük için, özgünlük için değerlerimiz üzerinden GÜVEN alanımız hakkında sert virajlar var önümüzde, ayağımız yere sağlam bassın derken; kasvetli, endişeli, aşırı kontrolü mü seçmişiz, tüketen ve daha çok tüketmeye mi meyil etmişiz, sen-ben çıkar çatışmasına mı girmişiz?
Maddi ve manevi değerlerimiz zemininde biz kendimizden başkasına güvenmemeyi mi seçmişiz? Gölge yanlarımızı tetikleyecek. İşte bu durumlar cehennem çukurunu büyütüyor.
İlahi sisteme güvenmek ve teslimiyet en kıymetli olanıdır bizim için! Parladığımız yer Yunus Emre’mizin “bir ben var benden içeru” sözü ile asıl BEN’in olduğu alan, öyle ki o benin parlaması demek ahlaki değerleri bilmeyi, haddi bilmeyi, sevmeyi bilmeyi gerektiriyor. Işığımıza değerlerimize sahip çıkalım. Uçurtmamız gökyüzünde uçabilsin!
Hz Ali’nin sözünü hatırlayan olduk, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” ahde vefalı olmayı, yol gösteren rehberlerimize, öğretmenlerimize, rabıtamıza sadakat ile saygımızı hürmetimizi sunmayı büyüğümüzü saymayı küçüğümüzü sevmeyi bu vatana sahip çıkmayı yapabilmemiz gerekiyor ki bir uçurtmamız daha uçabilsin! Halka hizmet Hakka hizmettir! Hizmet için yükselecek uçurtmalarımız!
Ateş elementi coşacak, sevgiyle gelsin, aşk olsun, biz varız! Aşka davetimiz var yeni ay ile ne de olsa! Tabii ateş elementi sadece sevgi değil aşk değil öfke ve nefret de ateş elementidir. Uç notalardan bahsettik, imkansızların mümkünatı var dedik, biz bu hususlarda üst seviye gem vuralım böylesi enerjilere, vurabilirsek eğer veya bu enerjiyi doğru alana sağaltalım, ateş elementi hareket etmeyi de temsil eder.
Koş, koşamıyorsan yürü mesela, yüz yüzebiliyorsan bizi rahatlatacak en iyi yol bu, eğer denize havuza ulaşamıyorsak, topraklanarak nötrle kendini!
Gökyüzünün Matematiğinde felaketlerle boğmak yerine o felaketin içindeki güzellikleri görmeyi seçmek ve uygulamak anlatılıyor değil mi? Ülkemizde hiç iyi şeyler olmuyor, bu tüm toplumda örtük depresyona neden olan ana kaynağı gösteriyor.
Yurttaşımız umudun varlığını sorguluyor, bırak umudun kendisini! Tam da şimdi, umuttan da kıymetli, unuttuğumuz hayallerimiz vardı, biz geçtik o diyarlardan demeyi bırak, yeniden içindeki çocuğa sarıl, yeniden hayal et!
Dünyada uzun zamandır kaybettiğimiz yitirdiğimiz insanlığımızı yeniden diriltmeyi hayal et, bu mümkün değil deme ve gerçekleştir hayalini!
Bir elin nesi var iki elin sesi var! Aynı anda hepimiz aynı hayali canlı tutar ve yaşatır ve gayretle çabalarsak, yeniden yeşerir mavi dünya. Kader gayrete aşıktır! Somut ve elle tutulur kalıcı değerler üretebiliriz, birlikte daha güçlüyüz biz!
İyi düşünelim iyi olsun ile daha ne kadar kendimizi kandıracağız hatta kutsal kitabımızda bahsi geçen hakikatin üstünü örteceğiz? Ruhsatlarımızı veya karmalarımızı çoğaltmaya meyilli mi olacağız?
Sorun odaklı değil çözüm odaklı olacağız, görmemeyi değil gördüğümüze layıkıyla şahit olacağız, talep oluşturarak müdahil olacağız, susarak sessiz kalmayı değil sesimizi duyuracağız. Kötüden daha kötü olan, kötülüğe karşı susandır! Hatırla! Zalime merhamet, mazluma ihanettir!
Boğanın gücünü hatırla!
Güvenimiz Allah’a olsun, duyularımız birliğimize çalışsın, kendi özelliklerimize, yeteneklerimize ve ışığımıza sahip çıkalım.
Selamen selame tüm yaratılmışlara aşkla ilimle lütufla!
Canan Acar