Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 24 May 2023 11:44

Borç

Bu yazımızda ekonomide sihirli bir kelimeye değineceğim Borç .

borclu adam

Çok ulaşılmaz karışık bir teknik terim değil ama etkisi inanılmazdır. Dünyanın en borçlu ülkelerinin gene Dünyanın en gelişmiş ülkeleri olmaları ilginç bir durum.

Malum bizim meşhur peşin satan veresiye veren resmi pek meşhurdur o resimde peşin satan şişman göbekli veresiye veren zayıflıktan ölmek üzeredir. Oysa bu ülkeler oldukça şişmanlar.

Dünyanın en borçlu ülkesi konumunda 31,5 trilyon dolarla ABD bulunurken, 14,9 trilyon dolarla Japonya ikinci, 10,6 trilyon dolarla Çin üçüncü sırada yer alıyor.

Milli gelire oranla kamu borcu en yüksek ülkeler sıralamasında yüzde 263 ile Japonya ilk sırada bulunuyor.

Japonya’nın ardından yüzde 185 ile Yunanistan gelirken, bu ülkeyi yüzde 151’le İtalya, yüzde 131’le Singapur, yüzde 126’yla ABD, yüzde 122’yle Portekiz, yüzde 116’yla İspanya, yüzde 113’le Fransa, yüzde 107’yle Belçika ve yüzde 102’yle Kanada takip ediyor.

Japonya gibi devasa ekonomi tam 2,5 yıllık geliri kadar borçlu. Düşünün 2,5 yıllık gelirinizin borçlarınıza gittiğini devasa bir borç.

Türkiye’nin borçluluk durumu milli gelire oranı olarak iyi durumda. Türkiye Brüt Dış Borç Stoku 31 Aralık 2022 tarihi itibarıyla 459 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiş olup stokun milli gelire oranı ise yüzde 50,7 olmuştur.

Bizde borcun yapısında daha doğrusu vadesinde sıkıntı var. Bir ülkenin kısa vadeli borç miktarı kadar merkez bankasında rezerv olması beklenir. Kısa vadenin açılımı 12 aydır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Mart 2023 dönemine ilişkin kısa vadeli dış borç istatistikleri açıklandı.

Buna göre kısa vadeli dış borç stoku Mart sonunda yüzde 8,7 artışla 161,4 milyar dolar oldu. Bu aralar TCMB rezervi yaklaşık 105 ile 110 milyar dolar arasında. Kasada bir senelik borcu ödeyecek para yok.

Yurt dışı borçlanma , ihracat ve turizm gelirleriyle bu açık kapatılıyor. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), “Küresel Borç Monitörü” raporuna göre merkez bankaları faiz oranı artışlarının hızını yavaşlatarak piyasa kırılganlıklarına yanıt verirken, küresel borç tutarı, 2023 yılı ilk çeyrek sonu itibarıyla 2022 sonuna kıyasla 8,3 trilyon dolarlık artışla 305 trilyon dolara çıktı.

Borcun dağılımına bakıldığında, hane halkına ait borçlar birinci çeyreğin sonu itibarıyla 57,6 trilyon dolar, finansal olmayan şirketlere ait borçlar 91,9 trilyon dolar, kamuya ait borçlar 85,7 trilyon dolar ve banka gibi finansal şirketlere ait borçlar 69,8 trilyon dolar oldu.

Küresel borcun GSYH’ye oranı 2023 yılı birinci çeyreğin sonu itibarıyla yüzde 335’e yakın bir seviyede istikrar kazandı.

Dünyanın 3,5 yıllık geliri mevcut borcu ödeyebiliyor.

Yükselen faiz oranları ve ekonomik durgunluk borçluluk balonlarını patlatmaktadır.

Malum Lübnan’dan Sri Lanka ya pek çok ülke iflaslarını açıklamaktadırlar.

Uzun süredir çok düşük seyreden faiz oranları döneminde hükümetler ve şirketler tarafından borçlanma oranları aşırı arttı.

Dünyadaki birçok ülkede faiz oranlarının yükselmeye başlaması ve ekonomik durgunlukla birlikte borcun GSYİH’ya oranı ve şirketlerin piyasa değeri borcun ödenmesini, yani borcun faizini ve taksitlerini ödemeyi büyük ölçüde zorlaştıracak şekilde yükseldi.

Bu da borçları yeniden yapılandırılması ve önümüzdeki iki yıl içinde iflas oranlarının artabileceği riskini beraberinde getiriyor.

Borç kelimesi bilinen kötü örnekleri nedeniyle pek sevilmez.

Fakat ülke olarak borçlanmak farklı bir durumdur. Uluslararası piyasadan borç almak demek ülkeye sermaye girişi demektir.

Alınan borçlar akıllıca kullanılırsa ülke ekonomisinin büyümesini ve borcu ödeyecek yatırımları sağlarsa oldukça faydalıdır.

Alınan borçlarla geri dönüşü olmayan yatırımlar yaparsak. İşte o zaman büyük sıkıntı.

Osmanlının son dönemlerinde alınan borçlar genel giderlere harcandığından Osmanlı iflasa sürüklemiştir.

Oysa alınan yurt dışı borçlar ile sanayi yatırımları demiryolları gibi altyapı yatırımları yapılabilseydi farklı bir tarihe tanıklık edebilirdik.

Dünya hep daha fazla tüketmek daha iyi yaşamak istiyor. Tıpkı kredi kartlarının sağladığı geçici bir refah yaratıldı. Bu refahın mutlaka bir bedeli olacaktır.

Eskilerin dediği gibi ayağını yorganına göre uzatmak gerekiyor.

Ekleme Tarihi: 20 May 2023 14:00