GÖKYÜZÜNÜN MATEMATİĞİNDE GÜNEŞ TUTULMASI BAŞAK YENİAYI

BÜYÜK SONLANIŞLAR BÜYÜK BAŞLANGIÇLAR

Bireysel yaşadıklarımızda da toplumsal yaşadıklarımızda da yaşantımızın tamamıyla değişeceğini dönüşeceğini sunuyor gökyüzünün bu efsane olayı. “Efsane” diyorum, tutulma öncesi tutulma sonrası diyeceğimiz köklü devrimlerimiz olacak. Ve böylesi bir durumun benzerini 21-22 yıl öncesinde yaşamıştık.

Şimdi, o yıllarda olmuş olanın dahi üzerinde bir formatta; hem sağlık alanında, hem ailesel düzlemde, hem de (toplumsal mevkimiz kariyerimiz) iş hayatımızda köklü değişimlerimiz dönüşümlerimiz mevcut. Kronolojik tarihte, milattan önce milattan sonra dediğimiz o “büyük çağsal değişim dönüşüm” kapımızda.

Eskiye sarılmayı tutunmayı bırakma vakti geldi. Eskiyi bırak ki yeniye yer açılsın.

ÖZNE MİSİN? NESNE MİSİN?

Yaşamımızda özne biz miyiz? Tüm zerrelerimizde bunu sorgulama vakti geldi. Akıştayız, derler oysa ki çoktan nesne olmuş oradan oraya savrulduklarının bile farkında değildirler. Nasip kısmet deyip hiçbir şey yapmamakta nesnel bir durumdur.

Biz tüm yaratılmışlardan farklı kılan cüzi irademizi kullanmayı akıl edemediğimiz gibi, yaşanılan her şeye bir bahane buluşumuz, haksızlık deyişimiz, sürekli savunmaya geçişimiz veyahut da hep başkalarını suçlayışımız vb.; bizi olduğumuz yere mıhlayan birer prangalarımızdır.

ÖMÜR=AN

Özgün olarak özgürleşme vakti “şimdi” de mevcut. Geçmiş geçmişte kaldı, gelecek henüz yaşanmadı.

SİZ HİÇ AKIL ETMEZ MİSİNİZ?

Kuran da en çok geçen ayet der ki “siz hiç akil etmez misiniz?” Ve isra suresi 13. Ayet de der ki “biz, kaderinizi sizin yapacaklarınıza bağlı kıldık”

Akıl melekelerimiz ile eyleme geçme vakti çoktan geldi geçiyor bile bu büyük virajı almak hiç kolay değil ancak bu geçiş sürecinden kaçış da mümkün değil.

Kalıcı bir başarı ve olgunlaşmayı sağlayacak bu etki; zorlayıcı da olabilir, en büyük itici güçte olabilir. Örneğin sağlık ile ilgili bir rahatsızlığınız az kolay geçiyor olabilir, ancak siz iyileşme için tüm sorumluluğu almış üzerinize düşeni layıkıyla yerine getirmiş iseniz kalıcı bir iyileşme söz konusu olacağının habercisidir gökyüzü.

Kaçışı mümkün olmayan bu tutulma sürecini, eyleme geçerek kendin için taçlandır.

ESKİYE DAİR SIRADANLIĞIN YOKOLUŞU

Sıradanlığın hükmünün bittiğinin de alarmını veriyor. Bulunduğumuz bildiğimiz o güven alanı top yekün değişiyor. Eskiye sarılmayı tutunmayı bırakma vakti geldi.

Eskiyi bırak ki yeniye yer açılsın.

Değişimler sadece potansiyel enerji ile düşüncede değil eylem gerektiren somut olaylar olgular durumlarlada kendisini gösterecektir.

Kendi değişimin dönüşümün için şimdi eyleme geç!

Farklı olmak, sıradan olmaktan iyidir!

HİZMET VEREN HİZMET ALIR

Ev, aile, kökler ve kişisel güvenlik temalarında büyük sonlanmalar ve büyük başlangıçlar yaşayacağız. Bu değişim dönüşümlerin; disiplinli, düzenli, sorumluluk alarak, pratikte uygulayarak, hizmet odaklı olacağını da bize hatırlatıyor. Bu hal; sevgi, maddi manevi değerlerimiz ve bağlarımızdan dahi öne çıkıp gündemimizi tamamen kapsayabilir. Böylesi durumlarda merkezimizde olmak oldukça kıymetlidir.

Ayrıca aile içi ilişkilerde yeniden düzenleme, iyileştirme ve hizmet etme ihtiyacı, birbirine destek olarak yaşam alanını işlevsel hale getirebilir.

“Hizmet veren, hizmet alır.”

Bunun esası tüm yaratılmışlara saygı duymaktır.

“Hiçbir varlık diğerinden ne üstündür ne de aşağıdır.” Hatırla!

DENGE BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR

“Denge adalet ve uyum” bu değişim dönüşümde büyük önem kazanacak. Çünkü değer, kaynak, kazanç, güven konularında aşırılıklar söz konusu olabilir. Buraya tutulmuş büyüteç etkisi söz konusu olduğu için temkinli olmakta fayda var.

Tabii bunun iyi tatafları da var, örneğin araba veya ev alacaksınız aile desteği ile alışınız kolaylaşacak.

KAYNAK VE ÖZ

Kaynaklarımız neler, maddi manevi olarak bir bir değerlendirmek bize iyi gelecektir. Özümüz ne ile besleniyor hatırlamak adına. Aynı zamanda ruhsal olarak devrimsel nitelikte değişim dönüşümü getirecek bu hassas durumumuz.

Kaynak dahi, değişime dönüşüme kayıtsız kalamayacak.

YENİYE YER AÇMIŞ MIYIZ?

Bilinç altı dediğimiz bilinmeyenlerimiz, bize sirayet etmiş olan göremediklerimiz, ruhani boyut olarak soyutu somut olarak ifade edemediğimiz, gizlediğimiz sırladığımız hususlarda beklenmedik gelişmelere, ani farkındalıklara, süpriz bilgilere temas edeceğiz. Ancak yeniye yer açabilmiş isek bu temasın bizdeki tesiri ile buluşabileceğiz.

Özgün olarak özgürleşme arzumuzu da kendiliğinden uyanışa geçebilecek.

AMAÇSIZ EYLEM DAĞILMAYA MAHKUMDUR

Günlük hizmet akışımızdaki pratik düşünce, detaylı irdeleme ile entelektüel ve yenilikçi fikirlerin uyumunun olacağını hatırlatırken gökyüzü bize, bu enerji akışının tek başına kolay ilerleyebileceğini ancak bir amaç olmazsa da kolayca dağılabileceğini gösteriyor. Yaşam amacımız ne? Bu çok büyük bir önem arz ediyor.

SAF SEVGİ ODAĞIMIZ, YENİ DESTAN YAZACAK

Aşk, romantizm, eğlence, hobi, yaratıcılık gibi saf sevgi odaklı keyif aldığımız durumlar içerisinde, uyum denge adaleti arayışımız bu temalarda da büyük sonlanışlar ile büyük başlangıçları beraberinde getirecektir.

Sen ve ben tartışmaları ayrılığa sürüklenirken, sessizlik ile Ya nasip Ya kısmet diye diye devam edenin gönlü boş kalırken, sevmeyi bilmeyenin sevilmeyi hiç bilmediği aşk zannettiği ilişkinin travmasal birlik içerirken, gerçek varlığı ifşa olacak olan, saf sevgiyle doğan AŞK’ın da mevcudiyeti yadsınamayacak.

Mümkün değil denilen her şeyin mümkün olduğu bir sürece giriyoruz. Sebepler misalinden görünen mümkünler dahilinde gerçekleşen olsun inşallah 🙏

Aşk için ne sen vardır ne ben vardır, ölmeden ölmüştür ben ile sen. Yeni Doğan “Biz” olmuştur.

İŞ VE SOSYAL YAŞANTIMIZDA EVRİM GEÇİRECEK

Kariyerimiz, toplumsal statümüz ve yaşam amacımız olmak üzere her biri için verdiğimiz mücadele de; disiplin ve sorumluluk gerekliliği içinde olduğu düşüncemiz ile sezgisel, ilham ile gelen, yaratıcı düşüncelerimiz, empatik hislerimiz karşı karşıya kalacak. Bu büyük bir çarpışma bir ikilem yaşatacak bize.

VE YAŞAMA DAİR

Dengede ve merkezinde olduğunda, Disiplinli dönüştürücü güç, yenilikçi enerji ile uyumlanır.

Selamen selame aşkla ilimle lütufla,