Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 3 Eyl 2023 18:21

Cami ve tarikatlarde fizik ve matematik zorunlu ders olmalı

Her eğitim yılı açılışı öncesi nurtopu gibi bir tartışma konumuz da oluyor. Bu sene de karma eğitim. Benim de bir polemik konum var.

Fizik Matematik

Okulların açılmasına kısa bir süre kala velileri de okul alışverişi telaşı sardı. Elbette diğer alanlarda olduğu gibi eğitimde öncelikli gündem pahalılık. Okul çantasının 3 bin liraları bulduğunu hepimiz hayretle izliyoruz.

Her eğitim yılı açılışı öncesi nurtopu gibi bir tartışma konumuz da oluyor. Bu sene de karma eğitim.

Elbette Hüda-Par’ın ortaya attığı tartışma uzun süredir de cemaatlerin iştahını kabartan el atmak istedikleri konuların arasında yer alıyordu ve onlar için büyük fırsat oldu. Neticede okullardan ne kadar kendilerine öğrenci çekebilirlerse akan kaynaklar o denli artacak.

Medrese

Şimdi topyekün bu sözlerin arkasına sığınarak şiddetli şekilde savunabilirlerdi. Fakat sesleri eskisi kadar çıkmıyor. Nedenini sorarsanız ekonomik kriz çünkü hemen her şeyi kuşatmış durumda. Onlar da biliyor vatandaşın “Tek derdimiz bu mu?” diyeceğini ve sessiz kalmayı tercih ediyorlar. O yüzden ekonomik krize neden olan politikalar hakkında çıkıp tek söz etmiyorlar.

BENİM POLEMİK KONUSU ÖNERİM

Benim de polemik konusu olmaya aday devrim niteliğinde bir önerim var.

Örgün eğitim kurumları okullara nasıl zorunlu din dersi koyuyorsak; yaygın eğitim kurumları camilerde ve cemaatlere ait eğitim yerlerinde zorunlu fizik ve matematik dersi konulsun!

Şaka yapmıyorum ve bu konuda çok ama çok ciddiyim. Çünkü bu yapıldığında inançlarının ve imanlarının daha sağlam ve zihinlerinin daha sorgulayıcı olacağına inanıyorum.

Düşünsenize Fizik Profesörü Hafız, Matematik Dehası Derviş, Fizik ve Matematik alanında Ordinaryus Gavs, Astronomi Profesörü Şeyh, Matematik Olimpiyatları Şampiyonu İmam… Anlatması bile heyecan verici.

Cami cemaat

Bir bakıyorsunuz **Cuma vaazlarında kuantum anlatılıyor, Hutbede kainatın matematiği tartışılıyor.. Kulağa hoş geliyor değil mi? “Pekiyi bu mümkün mü?**” diye aklınıza gelmiştir.

Elbette mümkün, tamamen hayırla, bağışla, himmetle inşa edilmiş, her türlü ihtiyacın temin edildiği alanlarda gözetilen bu insanların insanlığa ve inananlara karşı yükümlülükleri olması gerekmiyor mu?

Deyim yerindeyse ekmek elden su gölden hayatlarını idame ettiriyorlar. Zaman zengini her biri ve talep edecekleri her türlü eğitim materyali karşılanabiliyor.

Hiçbirine karşı değilim. Sadece tek başına hafızlık eğitimi vermelerinin haksızlık olduğunu düşünüyorum. Belki o çocukların içinde Newton’lar, Einstein’lar, Ali Kuşçu’lar, İbni Sina’lar, El-Ceziri’ler var. Neden bu potansiyeli ortaya çıkarmayalım?

Hocaların, sadece Kur’an Kerim’i oku-t-maları yetmez. Profesörler de gelsin, ilim insanları da dersler versin. Kainatın ayetlerini, Yaratıcının bu düzeni nasıl inşa ettiğini, canlı olmanın ne demek olduğunu, yaratımın nasıl gerçekleştiğini anlatsınlar. Çünkü böyle olduğunda o çocukların tüm kainatı idrak etmeleri ve insanlığı daha ileri götürecek çalışmalar yapmaları mümkün olur.

Pırıl pırıl çocuklar, tertemiz dimağlar istediklerin takdirde matematik, fizik, astronomi, kimya, biyoloji alanında dünyaya, insana, İslam’a hizmet edebilirler. Hem vakitleri bol, hem de yükümlülükleri az.

Pekiyi böyle olmasını isterler mi? Elbette istemeyecekler, çünkü siz o eğitim kurumlarını böyle yaparsanız:

fizik

Mesela Newton’un İlk Hareket Yasası’nı bildiklerinde imanı harekete geçirmenin sadece hamasetle olmayacağını bilirler. Yine Eş Karşıtlık İlkesi gereği de yaptıklarının bire bir karşılığının eş zamanlı oluştuğunu anlayabilirler. Kütleçekim Yasası ile haram yiyerek şişmanlayan şeyhlerin neden daha fazla oturduğunu ve uçamayacaklarını çözebilirler.

Elektromanyetizma ile zıt kutupların birbirini çekme potansiyeli olduğunu gördüklerinde İslam’daki hoşgörüyü daha sağlıklı inşa edebilir ve herkesi düşman gören zihniyetle mücadele edebilirler.

Elektromanyetik dalgaları anlayarak duanın mekanizması konusunda bir fikir sahibi olup Allah’a rüşvet vermek demek olmadığını idrak edebilirler. Sihir, büyü ve muskadan medet umanların sapıklık içerisinde olduklarını görüp bu cehaleti aydınlatabilirler.

Termodinamik'i bildiklerinde her şeyin enerji olduğunu; yok veya var edilemeyeceğini, şeyhlerinin depremleri durduramayacağını, doğal felaketlerde mukavemetinin olmadığını görebilirler. Yoktan var etmenin Yaratan’a mahsus olduğunu daha sağlıklı algılayabilirler. O zaman şeyhten değil Yaratıcıdan talep ederler.

Einstein’ın Kuantumu’nu bildiklerinde sahte şeyhlerini uçurmak yerine kara deliklerle nasıl benzeştiklerini ve paralarla birlikte menfaatlerine uyan her şeyi yuttuklarını görebilirler. Üstelik tayy-ı mekan, tayy-ı zaman kavramlarını daha iyi anlamış olabilirler.

Aritmetik işlemleri bildiklerinde cemaatlerin hükmettiği paraların hesaplarını daha sağlıklı yapabilirler, boşa harcanan paranın ve zamanın hesabını sorabilirler.

Cebirsel ifadeleri anladıklarında bütçe yapmayı ve iş problemlerini çözerek sağlıklı karar alma yeteneğini geliştirebilirler. Böylece her camide veya cemaatte toplanan bağışların nerelere gittiğini sorgulayabilirler.

Geometri yetenekleri ile daha estetik camiler, evler, mescitler, dersaneler hatta imarethaneleri, köprüleri, tünelleri, denizaltı metroları daha uygun biçimde inşa edebilirler.

Calculus sayesinde analiz yeteneklerini geliştirerek neyin hakikat neyin yalan olduğu konusunda bir karara varabilirler.

Elbette tüm bunlar Kamil İnsanı, Muteber İnsanı ve gerçek imanı inşa eder.

Fakat bunu istemezler çünkü cahil dindar bir kitle var edip onları sömürmek ekmeklerine yağ sürer.

Çünkü masal anlatarak soydukları cemaatin parasını köşklerinde afiyetle yerken, diğerlerine sabrı tavsiye ederek yaptıklarına itiraz edilmesini istemezler.

İşte bu sömürü yüzünden camilerde ve medreselerde, tarikatların eğitim yerlerinde, Kur’an Kursları’nda vb tüm eğitim kurumlarında fizik, matematik, astronomi, kimya ve biyoloji zorunlu ders olmalı.

Dosyahaber

Ekleme Tarihi: 3 Eyl 2023 17:00