Çin: Herhangi Bir Savaşta Sonuna Kadar Mücadele Edeceğiz
Pekin, ABD’nin ticaret baskısına rağmen 2025 yılı için %5 büyüme hedefini koruyor.
Çin, Vergi Savaşına Boyun Eğmiyor: “Herhangi Bir Savaşta Sonuna Kadar Mücadele Edeceğiz”
Çin, Vergi Savaşına Boyun Eğmiyor: “Herhangi Bir Savaşta Sonuna Kadar Mücadele Edeceğiz”
Pekin, ABD’nin ticaret baskısına rağmen 2025 yılı için %5 büyüme hedefini koruyor. Çin yönetimi, ek gümrük vergilerine karşı misilleme yaparken, küresel üretim zincirindeki yerini savunmaya çalışıyor. Ancak uzmanlar, artan tarifelerin Çin’i ‘dünyanın fabrikası’ olma konumundan uzaklaştırabileceğini vurguluyor.
Çin, Ticaret Savaşına Rağmen Büyüme Hedefinden Vazgeçmiyor
Pekin yönetimi, 2025 yılı için yaklaşık %5’lik ekonomik büyüme hedefi belirlediğini açıkladı. ABD’nin giderek artan gümrük tarifeleri ve ticaret baskısına rağmen bu hedefin korunduğunu belirten Çin, ihracata dayalı ekonomisinin dış tehditlere karşı dirençli olduğunu göstermek istiyor.
Başbakan Li Kang, Ulusal Halk Kongresi’nin (UHK) yıllık toplantısında hükümet çalışma raporunu sunarken, büyüme hedefinin Çin halkının ve devletinin iradesini yansıttığını ifade etti.
“ABD, bir tarife savaşı, ticaret savaşı veya başka bir tür savaş dayatmakta ısrar ederse, Çin sonuna kadar savaşacaktır.” diyen Li, ticaret savaşlarının sadece ekonomik değil, aynı zamanda ulusal bir direniş meselesi olduğunu belirtti.
ABD Tarifelerine Karşı Misilleme Gecikmedi
Çin’in büyüme hedefini açıkladığı gün, ABD Başkanı Donald Trump Kongre’ye hitap ederek Çin’e %20 gümrük vergisi getirdiğini duyurdu. Trump, Çin’i ABD’nin en büyük ekonomik rakibi olarak gördüğünü ve ticaret dengesini sağlamak için bu tür önlemleri almaya devam edeceklerini belirtti.
Pekin yönetimi, Washington’un attığı adıma hızla yanıt verdi: • Belirli ABD menşeli gıda ürünlerine %15’e varan ek gümrük vergileri getirdi. • Süt ürünlerine %10 ek vergi uyguladı. • 12 Amerikan firmasına yönelik ihracat kontrollerini genişletti. • Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) resmi şikayette bulundu. • Üç büyük ABD şirketinden yapılan kütük ve soya fasulyesi ithalatını durdurdu.
Çin’in bu sert hamlesi, ticaret savaşının yeni bir aşamaya geçebileceğinin sinyallerini verdi. Pekin, sadece tarifelerle değil, aynı zamanda ABD menşeli ürünlerin ithalatını kısıtlayarak da misilleme yapıyor.
Çin, Küresel Üretim Merkezi Konumunu Kaybedebilir mi?
Çin’in karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri, artan tarifeler nedeniyle küresel üretim merkezi statüsünü kaybetme riski.
Pekin’deki Renmin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Wang Yiwei, Trump’ın tarifelerinin asıl amacının Çin’i dünyanın fabrikası olmaktan uzaklaştırmak olduğunu söylüyor.
“Çin’de üretim yapan birçok fabrika, düşük maliyetli ve emek yoğun bir modele dayanıyor. Zaten dar olan kâr marjları, %10 gibi bir tarife artışıyla bile Vietnam veya çevre ülkelere taşınmalarına neden olabilir. Bu da Çin’in üretim sektörünü aşındırır.” diyen Wang, üretim maliyetlerinin artmasının Çin ekonomisini uzun vadede zayıflatabileceği konusunda uyarıyor.
Ayrıca, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında lojistik ağlarını güçlendirme çabaları, ticaret savaşları nedeniyle sekteye uğrayabilir. Çin’in Panama Kanalı gibi küresel ticaret yollarına olan bağımlılığı, ABD’nin bu bölgedeki etkisini artırma girişimleriyle risk altına girebilir.
Trump’ın özellikle Panama Kanalı’na olan ilgisi ve ABD limanlarında Çin menşeli yük gemilerine uygulanan yaptırımlar, Çin’in küresel üretim zincirindeki yerini daha da zora sokabilir.
Çin Ekonomisi Direnecek mi?
Çin’in 2025 büyüme hedefi, ABD’nin ticaret savaşını tırmandırdığı bir dönemde istikrar mesajı verme çabasının bir parçası olarak görülüyor. Dünyanın en büyük ekonomisinden gelen baskılar artarken, Pekin yönetimi ekonomisinin dirençli olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
Ticaret savaşlarının Çin’i nasıl etkileyeceği ise önümüzdeki dönemde ABD’nin atacağı yeni adımlara bağlı olacak. Ancak bir şey net: Pekin, ekonomik egemenliğini korumak için her türlü mücadeleye hazır görünüyor.
Pekin, ABD’nin ticaret baskısına rağmen 2025 yılı için %5 büyüme hedefini koruyor. Çin yönetimi, ek gümrük vergilerine karşı misilleme yaparken, küresel üretim zincirindeki yerini savunmaya çalışıyor. Ancak uzmanlar, artan tarifelerin Çin’i ‘dünyanın fabrikası’ olma konumundan uzaklaştırabileceğini vurguluyor.
Çin, Ticaret Savaşına Rağmen Büyüme Hedefinden Vazgeçmiyor
Pekin yönetimi, 2025 yılı için yaklaşık %5’lik ekonomik büyüme hedefi belirlediğini açıkladı. ABD’nin giderek artan gümrük tarifeleri ve ticaret baskısına rağmen bu hedefin korunduğunu belirten Çin, ihracata dayalı ekonomisinin dış tehditlere karşı dirençli olduğunu göstermek istiyor.
Başbakan Li Kang, Ulusal Halk Kongresi’nin (UHK) yıllık toplantısında hükümet çalışma raporunu sunarken, büyüme hedefinin Çin halkının ve devletinin iradesini yansıttığını ifade etti.
“ABD, bir tarife savaşı, ticaret savaşı veya başka bir tür savaş dayatmakta ısrar ederse, Çin sonuna kadar savaşacaktır.” diyen Li, ticaret savaşlarının sadece ekonomik değil, aynı zamanda ulusal bir direniş meselesi olduğunu belirtti.
ABD Tarifelerine Karşı Misilleme Gecikmedi
Çin’in büyüme hedefini açıkladığı gün, ABD Başkanı Donald Trump Kongre’ye hitap ederek Çin’e %20 gümrük vergisi getirdiğini duyurdu. Trump, Çin’i ABD’nin en büyük ekonomik rakibi olarak gördüğünü ve ticaret dengesini sağlamak için bu tür önlemleri almaya devam edeceklerini belirtti.
Pekin yönetimi, Washington’un attığı adıma hızla yanıt verdi: • Belirli ABD menşeli gıda ürünlerine %15’e varan ek gümrük vergileri getirdi. • Süt ürünlerine %10 ek vergi uyguladı. • 12 Amerikan firmasına yönelik ihracat kontrollerini genişletti. • Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) resmi şikayette bulundu. • Üç büyük ABD şirketinden yapılan kütük ve soya fasulyesi ithalatını durdurdu.
Çin’in bu sert hamlesi, ticaret savaşının yeni bir aşamaya geçebileceğinin sinyallerini verdi. Pekin, sadece tarifelerle değil, aynı zamanda ABD menşeli ürünlerin ithalatını kısıtlayarak da misilleme yapıyor.
Çin, Küresel Üretim Merkezi Konumunu Kaybedebilir mi?
Çin’in karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri, artan tarifeler nedeniyle küresel üretim merkezi statüsünü kaybetme riski.
Pekin’deki Renmin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Wang Yiwei, Trump’ın tarifelerinin asıl amacının Çin’i dünyanın fabrikası olmaktan uzaklaştırmak olduğunu söylüyor.
“Çin’de üretim yapan birçok fabrika, düşük maliyetli ve emek yoğun bir modele dayanıyor. Zaten dar olan kâr marjları, %10 gibi bir tarife artışıyla bile Vietnam veya çevre ülkelere taşınmalarına neden olabilir. Bu da Çin’in üretim sektörünü aşındırır.” diyen Wang, üretim maliyetlerinin artmasının Çin ekonomisini uzun vadede zayıflatabileceği konusunda uyarıyor.
Ayrıca, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında lojistik ağlarını güçlendirme çabaları, ticaret savaşları nedeniyle sekteye uğrayabilir. Çin’in Panama Kanalı gibi küresel ticaret yollarına olan bağımlılığı, ABD’nin bu bölgedeki etkisini artırma girişimleriyle risk altına girebilir.
Trump’ın özellikle Panama Kanalı’na olan ilgisi ve ABD limanlarında Çin menşeli yük gemilerine uygulanan yaptırımlar, Çin’in küresel üretim zincirindeki yerini daha da zora sokabilir.
Çin Ekonomisi Direnecek mi?
Çin’in 2025 büyüme hedefi, ABD’nin ticaret savaşını tırmandırdığı bir dönemde istikrar mesajı verme çabasının bir parçası olarak görülüyor. Dünyanın en büyük ekonomisinden gelen baskılar artarken, Pekin yönetimi ekonomisinin dirençli olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
Ticaret savaşlarının Çin’i nasıl etkileyeceği ise önümüzdeki dönemde ABD’nin atacağı yeni adımlara bağlı olacak. Ancak bir şey net: Pekin, ekonomik egemenliğini korumak için her türlü mücadeleye hazır görünüyor.