Çok Üzülmenin Limiti
Üzmek ya da üzülmek tercih olabilir mi ? Elbette bazen olabilir. Peki bilinçli mi, bilinçsiz mi ?
Bazen birini tepki olarak üzmek istersin. O an elinden gelen sadece odur ve onu yaparsın. Devam eden süreçte belki sen de üzülebilirsin ama gene de etkiye tepki olarak, bunu göze alır ve üzmeyi tercih edebilirsin.
Bazen de hiç ummadığın bir durum karşısında, üzülmeyi seçersin. Durum yeterince üzücü ben seçmedim diyeceğin özel durumlarda da bu üzülme halinin sürecini seçebilirsin.
Aslında bilinçli ya da bilinçsiz hep bir seçim hali söz konusudur.
Bazen sonrasındaki konfora ihtiyaç duyulur. Üzülme hali uzar da uzar … Teselli edilmek, ilgi görmek, değişik komplimanlarla adeta ruhun okşanması kendini harika hissettirir ve ego bir süre sonra bu hissiyeniden özleyebilir.
Bu nedenle seanslarımda bana anlatılan bazı durumlarda, günah keçisi, kurban bilinci konularını da dikkate alırım. Limit üstü üzülenin, alt yazılımına bakınca farklı mevzular da açığa çıkabilir.
Burada zannetmekten de öte bilinçli farkındalığı önemserim. Aklıselim her birey, kendisi ve karşısındaki için buraya mercek tutmalıdır. Teşhis koyamam bu psikolojinin işidir ama farkındalıklı bir yaklaşım senin de o girdaba girmeni engeller ya da en iyi ihtimalle o girdabı yaşıyorsan bunu fark ettirir.
Bilinçli beceriksizlik, bilinçli kaygı, bilinçli vurdumduymazlık gibi bir çok sağ gösterip sol vurma halinin altında aslında ince bir hesap kitap yatıyor.
Günümüzde çözülmeyen her sorun yeni bir soruna evrilerek kendi normalinde yol almaya çalışıyor.
Çok üzülmemek en güzeli bunun için de kendini tanımayı, hayatı okumayı öğrenerek, nerede duracağını, mesafeyi iyi ayarlamak önemlidir.
Bir çok sorun, kendin de dahil, tanıdığını zannettiğin ama içinden çıkan bambaşka kişilikten hoşlanmadığın için yaşanıyor.
… Şerife Çetin