Diyanet'in bütçesini fizik deneylerine aktarsak ne olurdu?
Türkiye'de bilimsel araştırmalara 0,2 milyar dolar Diyanet'e 1,9 milyar dolar bütçe ayrılıyor. Pekiyi bu kaynak fizikçilere ayrılsaydı ne olur?

İçinde yaşadığımız evrenin gizemi hakkında neler düşünüyorsunuz, bilmiyorum fakat ne zaman bir kitap aracılığıyla fiziğin gizemli dünyasına dalsam bir takım hayallere kapılıyorum.
Üstelik bu hayaller tıpkı “Haydar” türküsündeki gibi; “kah gökyüzünde seyirde alemi kah yeryüzünde.”
Kozmos, paralel evrenler, fizik yasaları, karşıt madde, solucan delikleri, kara delikler, yıldızlar, hiperuzay, süpernovalar, süper simetriler, karanlık maddeler, atomaltı parçacıklar, kuramlar, kitle çekim, görelilik derken savurulup gidiyorum eşsiz ilim denizinde.
Bir yanda öğrenmenin heyecanı diğer tarafta kıskanmanın hasetliği ile dünyanın içinde buluyorum kendimi.
Aklım hayalle, fikrim hicivle meşgül. Dilin kemiği yok ne de olsa serde gazetecilik var.
Bu dünyadan ne dehalar geçti?
16.yüzyıldan itibaren fizik alanında yaklaşık 500 yılı aşkın süredir heyecan verici gelişmeler birbirini takip ediyor.
Dünya Albert Einstein, Isaac Newton, James Clerk Maxwell, Niels Bohr, Werner Heisenberg, Galileo Galilei, Paul Dirac, Erwin Schrödinger ve Ernest Rutherford gibi dâhilere ev sahipliği yaptı.
“**Bizlerden de yok mu?**” diye belki aklınıza gelebilir. Elbette var.
Son dönem bilim adamları içerisinde Albert Einstein’ın genel görelilik kuramı ve elektro manyetizma üzerine çalışmalar yürüten, Albert Einstein ve Erwin Schrödinger gibi fizik dünyasının öncü isimleriyle çalışmalar yapan Fizikçi Behram Kurşunoğlu vardı, 2003 yılında aramızdan ayrıldı.
Renkli kişiliği ile tanınan 30 yıl Colarado Üniversitesi’nde matematiksel fizik ve parçacık fiziği konularında yaptığı uluslararası düzeydeki üstün nitelikli yayın ve çalışmaları araştırma yapan Fizikçi Asım Orhan Barut vardı o da 1995 yılında hayata gözlerini yumdu.
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) üyesi aynı zamanda Türk fizikçilere CERN’in yolunu açan CERN’deki ekibin kaptanı Engin Arık vardı.
Türkiye’ye döndü toryum elementi açısından zengin Türkiye’de nükleer santrallerin kurulması için çalışmalar yürütüyordu, Isparta'da uçak kazasında diğer bilim insanları ile 2007’de hayatını kaybetti.
Kuantum fiziği ve optiği, yarı-iletken fiziği üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan bilim insanı Fizikçi Ataç İmamoğlu, İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’ndeki profesörlük görevine devam ediyor.
Astronomi alanında yaptığı çalışmalarla tüm dünya tarafından bilinen Ümran İnan, Stanford’da Uzay, Telekomünikasyon ve Radyobilimi Labratuvarları'nın (STAR) Direktörlüğü’nü yaptı. Sonrasında Koç Üniversitesi’nde uzun süre rektörlük yapan şimdilerde emekli.
Türkiye'nin ilk atom mühendisi Ahmed Yüksel Özemre, NASA'da çalışan ilk Türk mühendis İsmail Akbay, Türkiye'de deneysel fiziğin öncüsü Sait Akpınar, Türk astrofizikçi ve Bilim Akademisi Başkanı Ali Alpar,
Aycan Yurtsever ve diğerleri..
Günümüzde çok sayıda üniversite ve çok sayıda akademisyen var. Bunların çalışmalarını pek duyma şansımız olmuyor. Başarılı olanları ise yurt dışına çıktığında keşfedebiliyoruz. Üniversitelerimizin son dönemde çalışmalarında ne durumdayız bilmiyoruz.
Türkiye’de son durum ne?
Bazı ülkeler bilim aracılığıyla kainatın eşsizliği karşısında bir tarafta çalışmalarını sürdürüp bir tarafta mest olurken, Türkiye’deki çalışmalarda son durum ne?
Özellikle Türkiye’nin önde gelen Koç, Sabancı, ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi, İstanbul, Ankara, Gazi, Yıldız Teknik, Bahçeşehir, Yeditepe gibi üniversiteleri hangi alanlarda çalışmalar yapıyor ve ne aşamadalar?
Kurumlara ayrılan kaynak sadece istihdam maksatlı mı kullanılıyor, bilmiyoruz.
- Türkiye’de bilimsel araştırma denince şüphesiz akla Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu TÜBİTAK geliyor. 2023 yılı destek bütçesi, 7 milyar 484 milyon 150 bin TL (Yaklaşık 277 milyon dolar). Bundan fizik çalışmalarına ne kadar pay düştüğünü siz tahmin edin.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2023 bütçesi 35 milyar 910 milyon TL ve ek bütçeyle birlikte 50 milyar TL’yi buluyor. (Yaklaşık 1,9 milyar dolar.)
Bilime 0,2 milyar dolar ayıran Türkiye’de Diyanet’e 1,9 milyar dolar ayrılıyor. (9 katından fazla).
Tüm bu rakamlar gösteriyor ki Türkiye’de akademik bilimsel çalışmalardan çok camilere ve imamlara itimat ediliyor.
Bu durumda camilerin bilimsel araştırma merkezleri olması gerekiyor. (Kim bilir, belki de kütüphanesi olan camilerin sayısı bile bir elin parmakları kadar.)
1,9 milyar dolardan bahsediyoruz. Bu bütçe Türkiye’de fizik deneylerinde kullanılsaydı nasıl bir geri dönüşü olurdu?
Kaç imamın maaş yükünü ve kaç caminin inşası için gereken maddi kaynağı üretebilirdi? Ürettiği katma değer ülke ekonomisine ne kadar pozitif katkıda bulunurdu.
• **Tüm gökyüzü haritasını oluşturmak amacıyla 1995 yılında sadece uzaya gönderilen WMAP aracının bütçesi 150 milyon dolardı
• Atom bombası deneyleri 10 yıllık Diyanet bütçesi ile yapılabilirdi
• CERN deneyinin yapıldığı tünelin maliyeti 7 milyar dolar
• Lazer İnterferometre Kütle Çekim Dalga Gözlemevi (LIGO) maliyeti 395 milyon dolar
• Uzaya uydu göndermenin maliyeti 1 milyar dolar vs.**
Buyrun hesabını sizler yapın.
**Tüm kainatın işleyişini, mükemmel dengeyi, uzayı, maddeyi, enerjiyi vb. fizik sayesinde öğrenen insan (kul) ile Allah'ın ilmini vaaz ile öğrenenle bir olur mu?
"Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?
Tüm bu düşünceler aklımdan sıra sıra geçerken dilimde o dize: “*Öyle bir yenilmiştim ki herkese anlatmaya gidiyordum.*” * Ben de bu konuda öyle bir yanıldığımı düşündüm ki bu yazıyı kaleme aldım. ... **(Dostum Bülent Parlak’ı rahmetle anıyorum.)*
Ekleme Tarihi: 20 Ağu 2023 20:00