Dünya Bankası kredi verirken mülteci şartı koydu CHP tepkili

CHP'den Dünya Bankası Kredisine Tepki: Mülteci Şartına Sert Eleştiri

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye sağladığı kredinin kullanım koşulları konusunda önemli eleştirilerde bulundu. Kredinin yarısının mültecilere yönelik harcamalarda kullanılması şartının Türkiye'nin kendi vatandaşlarına olan yükümlülüklerini göz ardı ettiğini vurgulayan Adem, bu durumun Türkiye'nin kalkınma politikalarına müdahale niteliğinde olduğunu ifade etti.

Kredinin Detayları ve Tepkiler

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıkladığı, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye üç yıl içinde sağlayacağı 18 milyar dolarlık finansmanın, çeşitli kalkınma projelerinde kullanılması öngörülüyor. Ancak, Adem'in dikkat çektiği gibi, bu finansmanın önemli bir kısmının mülteciler için ayrılması ve özellikle tarım sektöründe yaratılan istihdamın yüzde 50'sinin mültecilere tahsis edilmesi gerektiği şartı tartışma yaratıyor.

CHP'nin Eleştirileri

CHP Genel Başkan Yardımcısı Adem, şartların Türkiye'nin egemenlik haklarını zedelediğini ve uluslararası finans kuruluşlarının, ülkenin iç politikalarına müdahalesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Adem, bu tür şartların Türkiye'nin kendi vatandaşlarını koruma ve onlara istihdam sağlama kapasitesini sınırladığını söyledi. Ayrıca, bu durumun Türkiye'nin tarım sektöründeki bağımsızlığını ve kendi kendine yetebilirliğini tehlikeye attığını ekledi.

Türkiye'nin Yerli Üretimi ve Kalkınma Politikaları

Adem, Dünya Bankası'nın koyduğu şartların, Türkiye'nin yerli üretimini desteklemesi ve ekonomik bağımsızlığını güçlendirmesi gereken bir dönemde, ülkenin geleceğini belirsizliğe sürüklediğini iddia etti. Bu durumun, ulusal ekonomik özgürlük ve bağımsızlık çabalarına zarar verdiğini savundu.

Çağrı ve Sonuç

CHP Genel Başkan Yardımcısı Adem, Dünya Bankası'nın bu şartını ve bu kararı destekleyen herkesi kınadığını belirtti ve tüm paydaşları, Türkiye'nin kendi kalkınma politikalarını özgürce belirleme hakkını desteklemeye çağırdı. Bu durumun, Türkiye'nin kendi geleceğini belirleme çabaları açısından önemli olduğunu vurgulayarak, yerel üretim ve istihdamın korunmasının altını çizdi.