Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 27 Haz 2024 02:16

Ekonomide İnsan Yok Kaymak Tabaka Zengin Halk Aç!

Ekonomi politikasında insan dışında her şey var! Sıkılaştırma tedbirleri teknik olarak başarılı olsa da insani olarak sınıfta kaldı.

kriz1

Ekonomi adeta bir fırtınada savrulan bir gemi gibi, dalgalar her geçen gün daha da yükseliyor. Bu fırtınadan en çok etkilenen ise, her zamanki gibi, yoksul halk oluyor.

Ekonomi politikasında insan dışında her şey var! Sıkılaştırma tedbirleri teknik olarak başarılı olsa da insani olarak sınıfta kaldı.

Ekonomi yönetiminin gündeminde; enflasyonu “teknik” olarak nasıl düşürecekleri ve boşalan Merkez Bankası rezervlerini nasıl dolduracakları hedefi var. Bu konuda kısmen başarılı oldular. Talebi kısarak enflasyonun çılgınca yükselişini engellediler fakat halen hiper enflasyon devam ediyor. 

Faiz sebep enflasyon sonuç”, politikasının; “Ortada Nas varken size ne oluyor?” sözlerinin bedelini, kamu kaynaklarının bolca israf edilmesinin ve seçimdeki popülist politikaların ve savurganlıkların karşılığını acı bir reçete ile ödüyoruz. 

Ödüyoruz derken yanlış anlaşılmasın, bu tabloda sorumluluğu olmayan halkın büyük kısmı ödüyor. Diğerleri için değişen bir şey olmuyor. Biz bunlara kaymak tabaka diyoruz.

Politik arenada ve ekonomide keyfi yerine olanlar sadece paralarına para eklemekle meşgul. Bu arada hiçbir bedel ödemeden ve katkı sağlamadan kaymak tabakaya dışarıdan dahil olan yabancı yatırımcının Carry Trade uyanıklığını da unutmamak gerekiyor. Onlarda koşarak getirdiklerin paralarını TL’ye çevirip yüzde 50’lere varan faizle paralarını çoğaltmakla meşguller.

Yabancı para girişinin yoğunluğu, yerli yatırımcının faizdeki fırsatı kaçırmak istememeleri nedeniyle eksi olan Merkez Bankası rezervleri rekor kırıyor. Mevcut acımasız ekonomi politikalarının içinde siyasi, ekonomik, teknik her bir unsur var fakat insan ve insanın refahı yok.

Merkez Bankası'nın faiz artırımı politikası, enflasyonu düşürmekte kısmen başarılı olsa da, bu durum aynı zamanda milyonlarca insanın işini kaybetmesine ve yoksulluğa sürüklenmesine neden oldu.

5 milyon memur 16 milyon, asgari ücretli, yaklaşık 10 milyon emekli ve bunların gelirlerinden fayda sağlayan nüfus yok sayılıyor. Büyük kısmı açlık ve kalan kısmı da yoksulluk sınırının altında hayatını idame ettiriyor.

Maaşlarına ek tek geçim kaynakları kredi kartları ve bu kredi kartları da Bu ülkede asgari geçim ihtiyaçları kredi kartları ile karşılanıyor. Bunu sağır sultan bile biliyor. Kredi kartları harcamaları ağırlıklı olarak temel ihtiyaçlar için kullanılıyor.

Kısılan ve tasarruf edilen kamudaki israflar olması gerekirken vatandaşın temel ihtiyaçlar üzerinden tasarruf edilmeye kalkılıyor. Bu ülkede vatandaşlar ekonomi politikalarına kurban edilirken diğer tarafta milyonlarca TL vergi borcu silinen şirketler “mağdur” olarak kabul görüyor.

Kamudaki israf tam gaz devam ediyor ekonomide alınan tedbirler göstermelik kalıyor. Yeni dolaylı vergiler için hazırlık yapılıyor hedefte yine kurban seçilen vatandaşlar var. Parası değer kaybetmesin diye borsada yabancı “büyük yatırım bankaları” tarafından ütülen küçük yatırımcı var.

Üç kuruş tasarrufuna zamanında ev alıp bundan kira geliri elde ederek geçinmeye çalışan vatandaş var. Yüzlerce daireye yatırım yapan plazaların sahipleri mağdur, bir evden kira geliri olan kurban olarak kabul ediliyor.

Ekonomi politikası, teknik olarak işe yarıyor olabilir fakat insani olmaktan tamamen uzak. Yeniden düşük faiz, israf ve seçili şirketlere iltimaslı ihalelerle, Kur Korumalı Mevduat vb geçmiş hatalara düşmeden ve insanı odağına alan ekonomi politikalarına ihtiyaç var.

Aksi takdirde bu ülkede ekonomi iç barışa zarar verecek bir hal alacak.

Hükümet, acil olarak asgari ücreti enflasyona göre artırmalı ve yoksullara yönelik sosyal yardım programlarını genişletmelidir. Ayrıca, kamu harcamalarında tasarruf yapmalı ve vergilendirme sisteminde adaleti sağlamalıdır.

Ekleme Tarihi: 27 Haz 2024 01:00