Elon Musk ve Mark Zuckerberg: Kime istersek darbe yaparız!

Teknoloji Milyarderlerinin Tahammül Edilmez Kibri

Son yıllarda teknoloji milyarderleri, tuhaf ve emperyal davranışlarıyla dikkat çekiyor. Kafes dövüşleri için birbirlerine meydan okumak, kıyamet sığınakları inşa etmek gibi eylemleri, onların kendilerini süper kahraman veya tanrı gibi gördüklerini gösteriyor.

Bu milyarderler, atalarından farklı olarak, şehirdeki en büyük evi değil, aydaki en büyük koloniyi inşa etmek istiyorlar. Kendilerini, sivil toplumun bir parçası olarak değil, dünyayı kendi amaçları doğrultusunda şekillendirmek isteyen tanrısal varlıklar olarak görüyorlar.

Bu milyarderlerin serveti, yaldızlı çağdaki muadillerinden daha az olmasa da, günümüzde çok daha fazla santimilyoner ve milyarder var. Bu da, onların toplamda dünya zenginliğinin çok daha büyük bir bölümünü kontrol etmelerine neden oluyor.

Bu milyarderlerin gerçek dünyadaki operasyonlarının çoğu, dışsallaştırılmış zarar biçiminde oluyor. Afrika'daki maden köleliği, Çin'e zehirli atık dökümü, demokrasinin baltalanmasına yardım, dezenformasyon yayımı gibi eylemleri, onların sosyopatik uzaklaştırılmasıyla mümkün oluyor.

Bu milyarderlerin otoriter tavırları, tarihte benzerine az rastlanır bir durum. Örneğin, Mark Zuckerberg, Augustus Caesar'ı rol model olarak görüyor ve Facebook toplantılarını "Hakimiyet!" diyerek bitiriyor. Elon Musk ise, Bolivya'da Tesla'nın lityumu güvence altına alması için Evo Morales'e karşı darbe düzenlendiği yönündeki suçlamalara yanıt olarak, "Kimi istersek darbe yaparız!" diye tweet atıyor.

Bu milyarderlerin bu kadar güçlenmesi, demokrasi ve insan hakları için ciddi bir tehdit oluşturuyor.