Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 25 Mar 2023 12:00

Enflasyonla Yaşamak!

İktisadi düşünce yaklaşımına göre kaynaklar kıt ihtiyaçlar sınırsızdır. Klasik iktisatçılar kıt kaynakları üretim araçları olarak tanımlamaktadırlar.

Dolar para

Teorik iktisattan gerçek dünyaya hatta Türkiye’ye gelirsek ülkemizdeki en büyük kıt kaynak dövizdir.

Son dönem yaşadığımız faiz indirimleriyle vatandaşların yatırım amaçlı dövize hücumu neticesinde kurlarda yaşanan artışın olağan sonucu olarak ülkemiz yüksek enflasyon sürecine girmiştir.

Dünyanın hiçbir ülkesinde herkesin aynı anda Dolar alması halinde bunu karşılayacak bir mekanizma yoktur.

Doları basan ABD’de bile bütün mevduat sahipleri bankalara gidip mevduatlarını aynı anda çekmeye kalksa sistem çöker.

dolar

Bu tür hareketler genellikle büyük kriz dönemlerinde olur ve krizi içinden çıkılamayacak noktalara taşır. O zaman da devletler para çekilişine sınır koyar hatta yasaklarlar.

Benzer bir durum Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ta küresel kriz sonrasında yaşanmıştı.

Paniğe kapılan insanlar bankadan paralarını çekmeye kalkmış tabiki çekememiştir.

Döviz talebi döviz arzından fazla olduğundan döviz fiyatları yükselmekte. Ülkemizde vatandaşlarımız birikim amacıyla yoğun döviz talebinde bulunmakta, döviz fiyatları artmakta ithal edilen tüm ürün ve hizmetlerin fiyatlarının artmasına sebep veren bu durum sonucu ülke olarak yüksek enflasyon yaşamaktayız.

Var olan bu yüksek enflasyonu bizim ülkemizin ekonomik gerçeklerinde ve mevcut ekonomik durumunda faiz artışı ile durduramayız. Mevcut enflasyonun ana kaynağı olan vatandaşın yatırım aracı olarak dövize yönelmesini engellemeliyiz.

En önemlisi de her kıt kaynak gibi döviz maalesef pahalı olmalıdır. Düzenli olarak dövizin TL karşısındaki değerli fiyatını korumalıyız.

Şu an herkesin şikayet ettiği enflasyonun ana kaynağı vatandaşın dövizi bir yatırım aracı olarak görmesidir.

Asıl soru şu döviz bir yatırım aracı mıdır? Hayır normalde döviz bir yatırım aracı değildir. Döviz uluslararası takas işlemi sağlayan varlıktır. Türkiye’de döviz yatırım aracına dönüşmüştür.

Bunun sonucu olarak dövize her hücum ettiğimizde yüksek enflasyon yaşayarak büyük bedel ödüyoruz.

Genelde enerji ithalatçısı olan ülkemiz özellikle döviz artışı ve akaryakıt fiyatlarındaki artış nedeniyle maliyet enflasyonu yaşamaktadır.

Kurların yükselmesiyle, ithal girdilerin ve üreticilerin, üretim maliyetlerinin artmasına yol açtı.

Dolar para

Maliyet artışları fiyatlara yansıdıkça da gıdadan barınmaya her türlü ürün ve hizmetin fiyatı yükseldikçe yükseldi.

"Yapmayın etmeyin" demekle dövize olan talebi ülkemizde düşürmek mümkün değil. Dövizle işi olmayan kesimi yüksek vergilerle durdurmalıyız.

Esasında her zaman söylediğim gibi dövizi yatırım aracı olarak gören kesime altın lira alternatif sunarak bu kesimi finansal piyasalara kazandırmalıyız.

Faiz artırmak veya düşürmek bir ekonomi politikasıdır. Her politika gibi olumlu veya olumsuz yönleri vardır. Hükümetin ekonomi politikası tercihinin onayı halkın secim zamanı vereceği oylarla bu ekonomi politikasının olumlu yada olumsuz olduğu ortaya çıkar. Bu yüzden hükümetin ekonomi politika tercihlerine yorum yapmıyorum.

Maalesef gelişmekte olan bir ülke olarak gelişmiş ülkeler düzeyinde bir enflasyon oranını ülkemize sağlayamayız. Gelişmiş ülke demek parasının değerli olması demektir.

Gelişmiş ülkeler Ligi’nde olmadığınız sürece %2 gibi bir enflasyon hedeflemesi ülke için ekonomik yıkımdır. Gelişmekte olan bir ülkede gelişmiş ülkeler enflasyon oranı hedeflenirse bunun bedeli yüksek işsizlik düşük büyümedir.

Sosyal ve ekonomik gelişmenin durması sonucu düşük enflasyon sağlanır.

Çare, belli düzeyde kabul edilebilir bir enflasyon ile yaşamaya alışmalıyız. Daha doğrusu bu tip bir enflasyona vatandaş alışık. Fakat birden bire yaşanan ani fiyat artışları yıkıcı olmaktadır.

Ülkemizdeki Hükümetlerin ana görevi enflasyonu belli seviyede tutmak olmalıdır. Tam olarak yıllık enflasyon hedefi olmalıdır.

Dozajında kullanılan zehir bile sağlık verir . Enflasyonsuz bir ekonomik model düşünülemez.

Enflasyon hükümetlerin ekonomik politikalarında bir yer bulmalıdır. Ülkemiz gelişmiş ülkeler Ligi’nde olduğu zaman bunun doğal bir sonucu olarak zaten değerli bir paraya sahip olacaktır, tabii ki değerli para demek tüm ülkelerce talep edilen tüm dünyada geçerli bir para birimi demektir.

Dolar

Değerli para eşittir düşük enflasyondur. Zaten yüksek enflasyonun olduğu bir ülkenin parası değerli yada talep edilen bir para birimi olamaz. Sürekli değer kaybeden bir parayı kim talep eder.

"Beni öldürmeyen açı güçlendirir."

Nietzsche meşhur sözüyle yazımızı sonlandıralım.

Ekleme Tarihi: 25 Mar 2023 12:00