Eski Bakan Hulusi Akar’ın Kızının Diploması İptal Olacak Mı?
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili tartışmalar devam ederken, kamuoyunda dikkat çeken bir başka diploma dosyası yeniden gündeme geldi
Eski Bakan Hulusi Akar’ın Kızı Serra Akar İçin Danıştay Kararı Gündemde: İmamoğlu’na Emsal Mi?
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili tartışmalar devam ederken, kamuoyunda dikkat çeken bir başka diploma dosyası yeniden gündeme geldi: Eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın kızı Serra Akar hakkında Danıştay’ın verdiği kritik karar…
Serra Akar’ın Usulsüz Yatay Geçişi ve Danıştay Kararı
2003 yılında Şikago’da Biyoloji Bilimleri eğitimi aldığı sırada, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yatay geçiş yaptığı belirlenen Serra Akar’ın bu geçişi yıllar sonra tartışmalara yol açtı. Zira biyoloji ve tıp fakülteleri arasında denklik bulunmadığı uzun süredir biliniyor.
2009 yılında mezun olan ve şu anda hekimlik yapan Serra Akar hakkında, bir vatandaşın “usulsüz yatay geçiş” gerekçesiyle şikâyette bulunduğu ortaya çıktı.
Danıştay ise konuyla ilgili dikkat çeken bir karar verdi:
“İdari organ ve makamların, kendi hatasından kaynaklanan hukuka aykırı işlemleri, idari istikrar ve kazanılmış hak ilkeleri gereği yalnızca 60 gün içinde geri alabileceği, bu süre geçtikten sonra işlem geri alınamaz.”
CHP’den Tepki: “Bu Karar İmamoğlu İçin de Emsal Olur”
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Danıştay’ın bu kararını hatırlatarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için de emsal teşkil ettiğini vurguladı:
“Danıştay, ilgilinin kusuru yoksa diplomasının iptal edilmemesi gerektiğini açıkça belirtmiş. Bu karar, Hulusi Akar’ın kızı için verilmiş ve şu anda doktor olarak görev yapıyor. Aynı yaklaşım Ekrem İmamoğlu için de geçerli olmalı. Bu dosyanın yargıdan döneceğini öngörüyoruz.”
İdari Süreklilik ve Kazanılmış Haklar Tartışması
Söz konusu karar, yalnızca Serra Akar dosyasını değil, aynı zamanda kamu kurumlarında yapılan hatalı işlemlerin ne zaman ve nasıl düzeltilebileceği tartışmasını da beraberinde getirdi.
Danıştay’ın vurguladığı “idari istikrar” ve “kazanılmış hak” ilkeleri, özellikle yıllar sonra iptal edilen diplomalar veya görevden almalar konusunda kritik bir hukukî zemin sunuyor.
Bu bağlamda, İmamoğlu’na yönelik benzer iddiaların hukuken sürdürülebilirliği de kamuoyu nezdinde sorgulanıyor.