Gaslighting'e pabuç bırakmak ya da bırakmamak

Gaslighting kavramı psikolojik ve duygusal manipülasyon yöntemini ifade eder.Gaslighting uygulanan kişinin kendi kararlarından ve akıl sağlığından şüphe etmesi sağlanmaya çalışılır.

Bu kavramın ilk ortaya çıkması 1944 yapımı Gaslight (Gaz lambası) filmine dayanır. Filmde karısının delirdiğine inanmasını sağlamaya çalışan bir adamın yaptıklarına ve bu manipülasyon yöntemlerine maruz kalan genç kadının yaşadıklarına şahit oluyoruz.

Peki bu kavram günümüz için hala anlam ifade ediyor mu?

Sadece bir filmde görebilirsin denilebilecek söz ve davranışların gerçek hayatta nasıl da güzel uygulandığını bir çok ilişkide şahit olabiliyoruz, belki de kendinizde tam da buna benzer bir ilişki içerisindesiniz.

Manipülasyona inanan kişi yasadığı durumla ilgili şüpheye düşer. Düşündüğü konular , yaptığı davranışlar ve hissettiği duygularıyla ilgili muhatabının "yanlış düşünüyorsun öyle bir şey olmadı, yanlış hatırlıyorsun, aklını kaybettin herhâlde, bunları nerden uydurdun" gibi çeşitli suçlama içeren sözlerle kişi "bana öyle geliyor galiba, yanılıyorum sanırım, ben sağlıklı düşünmemeye başladım, yanlış kararlar veriyorum, sanırım benim sağlığım artık iyi değil" gibi kendisiyle ilgili en çok eminlik yasadığı durumları bile sorgular ve kendi hayat algısını yetersiz bulmaya başlar.

Gaslighting uygulayan tarafı kişiyi manipüle ettiği için suçlayabiliriz. Kaldı ki birisine gaslighting uygulamak yani kendine bağımlı hale getirmeye çalışmak ve bunun için ahlaki hiç bir değeri geçerli görmemek zaten sağlıklı duygusal ve düşünsel bir iç dünyanın varlığını ifade etmemektedir.

Bir de konuya manipülasyona uğrayan kişi açısından bakalım. Göreceğimiz en dikkat çeken durum ise kişinin kendisini manipüle eden kişiye kayıtsız, şartsız hızlıca güven duyduğunu görürüz. Güven duyduğu kişiye bağımlı hale gelmek için bireysel gücünü yani muhakeme yeteneğini yani kendine olan güvenini manipülasyon yapana teslim etmiştir.

Kendi gücünüzü kıymetsizleştirip manipülatif kişiye teslim ettiğinizde artık hayatınızla ilgili sorumluluk alma gücünüzü de teslim etmiş olursunuz. Kişi gücünden vazgeçtiğinde ise artık karşı tarafın insafına kalmıştır. Yani o çok güvendiği kişi onu nasıl tanımlarsa ona evrilmiye müsaittir.

Bu dünyada ikame edecek ve varlığınızı en güzel şekilde ifade edebilecek gücünüzün kendinde olduğunu ve bu gücün bir diğerinden gelmediğini fark etmenizi dilerim.