Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 23 Mar 2024 23:00

Gökyüzünün matematiğinde Chiron Chiron kavuşumu

Ülke olarak chiron chiron kavuşumunun ikinci defa tamamlandığı bir döngünün içindeyiz ve Türk Milleti olarak bu hepimizi etkiliyor.

yildiz

Türkiye Cumhuriyeti 100.yılında!

Ne Mutlu Türk’üm Diyene!

Barış Manço 100. Yıl anısına “2023” adlı eserini seksenli yıllarda ilk Japonya konserinde icra etmiş. Ruhu şad olsun!

Ülke olarak chiron chiron kavuşumunun ikinci defa tamamlandığı bir döngünün içindeyiz ve Türk Milleti olarak bu hepimizi etkiliyor. Bu döngünün ilki 1973-1974 yıllarında oldu. Bu yıllarda neler yaşadığımızı ve tüm dünyaya sesimizi duyurduğumuz Kıbrıs harekatını biliyoruz.

Şimdi bu ikinci döngüye pluto kova eşlik ediyor. Yani;

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! Der kova pluto ve otorite bilinen monarşik yönetimler ve diktatörlüğün olduğu her şey yerle yeksan oluru da ilave eder. Biz gelelim Chiron asteroidinin aldığı tanıma. Ünlü psikiyatrist ve aynı zamanda astrolog Carl Gustav Jung’un chiron için ilk defa kullandığı ve ona atfettiği tabir “yaralı şifacı” terimi, bu asteroidi anlatan en iyi arketipdir.

Mitolojik olarak bakıldığında; Chiron, göbekten üstü insan, bedeninin kalan yarısı at olan ve elinde yayı olan ve tanrıların şifacısı olarak bilinen yarı tanrı yarı insan bir varlık olarak tanımlanır. 50 yılda döngüsünü tamamladığı için, Satürn Uranüs arası bir seyre sahip, gezegen olmasa bile kollektifi etkileyen gezegensel etkisi mevcuttur.

Satürn bilgedir, eli sopalı olsada o sopasını gerekmedikçe kullanmayan disiplini severek ve sorumluluklara sahip çıkarak öğretendir. Kendini bilen kadrini bilen kendine karşı olan tüm sorumluluklarına değerlerine sahip çıkanı korur kollar gözetir. Eğitimciler sadece bir şey öğretmez, korumayı da sahip çıkmayı da öğretir, ve talebelerini korur kollar gözetir de!

Uranüs zati gezegenlerimizin hem en fırlaması nerede ne yapacağını kestirmek na mümkündür süprizleri sever,

Hem onun olduğu yerde eşitlik vardır, ilahi yasayı çalıştır, hiç bir varlık diğer bir varlıktan üstün değildir (Her birinin bir yaratılış gayesi vardır. Hepsinin fıtratında hem kendine hem bütüne faydalı olmak vardır.) Hem de bağımsızdır özgürdür!

yıldız 2

CHİRON CHİRON KAVUŞUMU 2

Ruhlar aleminden akitleşip geldiğimiz yer bu alem; hangi coğrafya hangi ülke hangi şehir köy hangi klan ve hangi aile hepsini seçim yapıp geliyoruz. Bilincimiz bilmiyor, lakin ruhumuz biliyor.

Kutsal kitabımızdaki “Hiç bir şey tesadüf değildir “ ayeti kerimesi bunun en güzel kanıtıdır. Ve işte burada dahi chironun etkileri mevcuttur. Tekamülümüzü tamamlamak için Nur’umuzu parlatmak ve o Nur’a sahip çıkmak İÇİN buradayız. Bir başka deyişle yaralarımızı sarmak İÇİN iyileştirmek için, arınmak, saflaşmak, kendimizi bulmak, özümüze ulaşmak İÇİN buradayız.

Pekala bunları nasıl yapacağız, nereden başlayacağız? Bir bir düşünelim.

Yara deyince kaza ile olan, ameliyat ile olan yaralar, bedendeki hastalıklar aklımıza gelmesin, bunlar görünür olandır ve iyileşmesi kolaydır, reçetesi vardır. Asıl görünmeyen yaralar vardır ve bu yaralar, bizi AN’DAN uzaklaştıran, kendimizden uzaklaştıran bütünden “BİR” likten uzaklaştıran her şeydir.

Bazılarımız için yara, kendimizi feda ettiğimiz yerlerdir, haksızlığa uğradığımız, sesimizi bazen isteyerek bazen istemeyerek çıkartamadığımız kurban bilincindedir; bazılarımız da ise, esir olduğumuz tutulu kaldığımız hal(hoşluk hali, zevk hali, öfke hali), düşünce, varlık, takıntı, saplantı, korku, vb dir; bazılarımız için ise geçmişte yaşamak nostaljidir, bazılarımız için ise gelecektir hırstır endişedir kaygıdır…

Anne rahmine düştüğümüz andan şu anımıza kadar kendimiz için, yaralarımız için, kendimize ve özümüze olan içsel yolculuğumuz için ne yaptık? Bir adım dahi atamamışsak vay halimize! Bu chiron döngüsü tam da bu kadar süredir süregelen sürecimizi göz önüne serecek.

Anne rahminde işittiğimiz hissettiğimiz, bebeklikte, çocuklukta, ergenlikte yaşadığımız travmalarımız ve baş edemediğimiz her şey; şimdide şu anda “O AN’A GÖTÜREN” olay olgu kişi ile tetiklenecek, ve gün yüzüne çıkacaktır. Yetişkin halimizle o hale yeniden bakan olacağız.

Belki şaşıracağız, bilinçaltı onu, bizi korumak için saklamış olabilir. Üstü örtülü ne varsa gizlenmiş sırlanmış olaylar olgular kişiler de dahil. Görünmeyen gizlenen tüm hakikatler aşikar olacak! Kutsal kitabımız “Hakikatin üzeri örtülemez!” Der.

Şimdi bize aşikar olan bu hal ile mücadelemizde, günümüz şartları bizleri yalnızlaştırmışken, insanlarımızın birbirine olan güveni itimatı tükenmişken, tabii ki terapi desteğine ihtiyaç duyacağız. Kaynağa ulaşmak için, çünkü biz yine biliyoruz ki “olmuş olan en hayırlısıdır”. Bize burada bir öğreti vardır. Hatta Canan bu öğretilere yıldız der ve O’nun yıldızları ile dolu sırlı bir cebi vardır, bazı zamanlar onlara eliyle dokunur motive olur. Varlığından mutlu olur. Yıldızlarınıza elinizle dokunabildiniz mi?

yıldız 3

CHİRON CHİRON KAVUŞUMU 3

Yaralarımıza yetişkin gözüyle bakmamızı istemez gökyüzü, yargılarımızdan yaramızın farkına bile varamadığımız için. Bu kavuşum zamanlarını iyi değerlendirmek için ne yapabiliriz?

Bildiğimiz ne varsa unut, yetişkin bilinciyle değil saf bilinçle düşünmemiz, kalbimizle hissetmemizi talep eder, bu özel hal ile akış bize hakikati hikmeti sunacaktır.

Bu bir yenidoğan halidir. Küllerimizden yeniden doğmak halidir. Yenidoğan diyoruz çünkü o yargısızdır, cinsiyet meslek makam ırk canlı cansız bilmez. Ümmilik dediğimiz şahitliği yapabilmek böylesi yargısız olabilmekten geçer.

İnsanları yaralarına göre ötekileştirme de yoktur. Hatta bir çocuğun saflığı içtenliği samimiyeti ile sarar sarmalar kucaklar bizi ve olduğumuz halimizi ve yaramızı, böylesi bir şefkatle hiç kendi kendimizi kucaklayabildik mi?

Kendimize olan sorumlulukları biliyor muyuz? Ben demeyi biliyor muyuz? Elif olmakta diyebiliriz, Ben olma haline. Hayır kelimesi ile durdurmayı biliyor muyuz? Alanımızı korumayı biliyor muyuz? Merkezimizde miyiz? Denge de miyiz?

Hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Birini eksik bıraktığımızda yaramız kanamaya devam eder, bir başka deyişle canımız acımaya devam eder. Bu acının varlığından şikayetçi olduğumuzda yaramızın daha da derinleştiğine işaret eder. Bu acıyı seyre geçip ardındaki öğretiyi bulmaya çabaladığımızda acımız diner. Ve biliriz, o yara hep oradadır. Onun yeniden neyin kanatacağını öğrendiğimiz için, yaramıza sahip çıkar ve onu koruruz.

Öğretilerimiz, bizi ve yaralarımızı koruyan yıldızlarımızdır!

Chiron’un bize öğretisi de budur. Yara tamamen iyileşmez. Bizim onunla olan bağımız önemlidir!

Bu hayatı sonrakinden ayırmak neden Biri diğerinden doğuyorken İhtiyacı olan için hayat kısadır Sevenler için sürer ebediyen

Aşkla ilimle lütufla Selamen selame tüm yaratılmışlara…

Ekleme Tarihi: 23 Mar 2024 23:00