Güzel Derbi Kötü Hakem
Maç öncesi Şenol Hocaya birisi çıkıp maçın ilk 20 dakikasında 2 – 0 önde başlayıp, geri kalan zamanda rölantidevam etmek ister misiniz? dese sanıyorum hoca hemen bu teklifi kabul eder ve oyunu rölantide tutacak tüm hamlelerini yapardı. Ne gariptir ki Beşiktaş 20’inci dakikasına 2 – 0 önde girdiği derbiyi tutamayarak rakibi oyuna dahil etti.
Ligin ilk yarısını ortaladığımız bu günlerde hem Avrupa’da hem de Türkiye’de namağlup ilerleyen Beşiktaş ben dahil bir çok futbol sevdalısını memnun edemiyor.
Başarı bu kadar açıkken memnuniyetsizliğe neden olan değişim ne derseniz? Mario Gomez derim. Sosa’nın akıl dolu paslarını ve oyunu yöneten zekasını elbette arıyor Beşiktaş ancak bu aşılamayacak bir şey değil. Tıpkı Talisca’nın bulunduğu gibibir başka yetenek bulunur ve bu sorun aşılır.
Mario Gomeziçinde aynı şey geçerli tabii… bu gün bakar yarın takar ama Gomez’in sakinliği, takıma verdiği güveni Aboubakar karşılayamaz. Gerek açıklamaları gerekse maç sonu takıma verdiği mesajlarla Gomez Beşiktaş için başarılı bir forvet oyuncusundan çok daha fazla anlam içeriyordu. İşte bugün Beşiktaş bu yokluğun acısını yaşıyor. Örneğin 2 – 0 da Aboubakar’ın kaçırdığı gol, beceri ile alakalı değil tamamen sakinlik, profesyonellik ve liderlik özellikleri ile alakalıydı.
O pozisyon gol olsa Beşiktaş muhtemelen oyunu alıp gidecek maçın skoru da senaryosu da bambaşka olacaktı.
Maç içinde futbol adına söylenecek şeyleri bir kenara koyarsak, maçın düdüğü Mete Kalkavan o düdüğü asmalı. Hakem formsuzluğu bana hiçbir zaman kabul edilebilir bir sonuç olarak gelmez
Ama diyelim ki ayda 2- 3 maç yöneten ve bir çuval para alan bu adamlar bazen formsuz olabiliyor ve pozisyon kaçırabiliyorlar. Bunu kabul ettiğim varsayımıyla devam edersem dün geceki düdük bir futbolcunun diğer futbolcuya karşı işlediği cinayete tam teşebbüs suçunu görmedi.
Ya da görmezden geldi. Q7 çok net Yusuf’un bacağını kırmak için yaptı o faulü. Sonradan instagram hesabı üzerinden yaptığı özür kurtarmaz yaptığını. Ama 40 bin kişinin önünde taraftarın sevgilisi bir adama cart diye kırmızı kart göstermek her babayiğidin harcı değildir.
Kendine en ufak güven eksikliği o kartı çıkartmaz adamın cebinden. Kalkavan’ın bu karar dışında verdiği tüm kararlar bana göre doğruydu. Marcello’nun pozisyonuna penaltı demek de insafsızlık bana kalırsa. Q7’ye çalınan penaltıya değil demek de aynı şekilde insafsız geliyor bana. Ama o pozisyon maçın da, hakemin de önüne geçti.
Maç öncesi Şenol Hocaya birisi çıkıp maçın ilk 20 dakikasında 2 – 0 önde başlayıp, geri kalan zamanda rölantidevam etmek ister misiniz? dese sanıyorum hoca hemen bu teklifi kabul eder ve oyunu rölantide tutacak tüm hamlelerini yapardı. Ne gariptir ki Beşiktaş 20’inci dakikasına 2 – 0 önde girdiği derbiyi tutamayarak rakibi oyuna dahil etti.
Ligin ilk yarısını ortaladığımız bu günlerde hem Avrupa’da hem de Türkiye’de namağlup ilerleyen Beşiktaş ben dahil bir çok futbol sevdalısını memnun edemiyor.
Başarı bu kadar açıkken memnuniyetsizliğe neden olan değişim ne derseniz? Mario Gomez derim. Sosa’nın akıl dolu paslarını ve oyunu yöneten zekasını elbette arıyor Beşiktaş ancak bu aşılamayacak bir şey değil. Tıpkı Talisca’nın bulunduğu gibibir başka yetenek bulunur ve bu sorun aşılır.
Mario Gomeziçinde aynı şey geçerli tabii… bu gün bakar yarın takar ama Gomez’in sakinliği, takıma verdiği güveni Aboubakar karşılayamaz. Gerek açıklamaları gerekse maç sonu takıma verdiği mesajlarla Gomez Beşiktaş için başarılı bir forvet oyuncusundan çok daha fazla anlam içeriyordu. İşte bugün Beşiktaş bu yokluğun acısını yaşıyor. Örneğin 2 – 0 da Aboubakar’ın kaçırdığı gol, beceri ile alakalı değil tamamen sakinlik, profesyonellik ve liderlik özellikleri ile alakalıydı.
O pozisyon gol olsa Beşiktaş muhtemelen oyunu alıp gidecek maçın skoru da senaryosu da bambaşka olacaktı.
Maç içinde futbol adına söylenecek şeyleri bir kenara koyarsak, maçın düdüğü Mete Kalkavan o düdüğü asmalı. Hakem formsuzluğu bana hiçbir zaman kabul edilebilir bir sonuç olarak gelmez
Ama diyelim ki ayda 2- 3 maç yöneten ve bir çuval para alan bu adamlar bazen formsuz olabiliyor ve pozisyon kaçırabiliyorlar. Bunu kabul ettiğim varsayımıyla devam edersem dün geceki düdük bir futbolcunun diğer futbolcuya karşı işlediği cinayete tam teşebbüs suçunu görmedi.
Ya da görmezden geldi. Q7 çok net Yusuf’un bacağını kırmak için yaptı o faulü. Sonradan instagram hesabı üzerinden yaptığı özür kurtarmaz yaptığını. Ama 40 bin kişinin önünde taraftarın sevgilisi bir adama cart diye kırmızı kart göstermek her babayiğidin harcı değildir.
Kendine en ufak güven eksikliği o kartı çıkartmaz adamın cebinden. Kalkavan’ın bu karar dışında verdiği tüm kararlar bana göre doğruydu. Marcello’nun pozisyonuna penaltı demek de insafsızlık bana kalırsa. Q7’ye çalınan penaltıya değil demek de aynı şekilde insafsız geliyor bana. Ama o pozisyon maçın da, hakemin de önüne geçti.
Ekleme Tarihi: 7 Kas 2016 00:07
