Esen rüzgârın arasından, denize bakıp sahaf festivalinin içine girdim.
Güvenlik vardı, güvenlik.
Başladım yürümeye.
Sahi niye gelmiştim ben?
Bazı kitapları, ikinci el olarak ucuza almak için mi?
Yâda bulamadığım kitapları bulabilmek için mi?
Az sonra fark ettim.
Çocukluğum, gençliğim için gelmiştim.
Kasetleri görünce, hele de “merak etme seni” görünce gençliğimi aradığımı anladım.
Ferdi Baba…
Lisede öyle derdik, ortaokulda da.
“Çeşme, Bana Da Sor, Merak Etme Sen, Emmoğlu, Sabahçı Kahvesi, Huzurum Kalmadı vs. vs.”
Bitmez Ferdi Babanın şarkıları.
Yazmakla da bitmez, dinlemekle de.
Açıklama yapmak, onu anlatmak zaten bize düşmez.
27 Mayıs 60 sonrasının bi gazete haberi dikkatimi çekti. “Kıyma makinelerinden bahsediyordu.”
Gençlerin çokluğu belli oluyordu. Kadınlar ise daha ön planda idi.
Benim gibi eskiyi arayanlarda gelmişti sahaflara. 50-60’lı yaş grubundan olup, gelenler vardı.
Biz o kadar değildik. 30’lu yaşlarda idik ama eskiyi aramaya gelmiştik.
Gençliğimizi ararken sahaflarda, bir telefon mesajıyla geldik orta yaşlara.
Hanımın mesajı, kreşten yine atıldığımız üzereydi.
Ondan sonra, nasıl gezdim, ne yaptım çok bilmiyorum. Sadece bi kere kredi kartı geçerli mi demiştim, yok nakit deyince kaldım, alamadım.
Tedarikli gitmek lazımmış.
Hanımın mesajından sonra, eskiyi ararken yeniyi bulduk. Çocukluğumuzu ararken emanetin son hali aklıma geldi.
Kreşten atılmamız ve diğer şeyler.
Eskiler demiş ya.
Hayat bi gündür. O da bugün.
Biz de hayatın bugün olduğunu, geçmişin geçmişte kaldığını öğrendik. Dediği gibi; “Artık yeni bir şeyler söylemek lazım.”
NOT-1 :Ama siz yine de sahaf festivaline gidin. Gençliğinizi arayın. Ferdi Baba kaseti alın. Belki bende gelirim. Bu sefer tedarikli olarak. Festival 23 Ekime kadar Üsküdar Şemsipaşa Cami yanındaki sahilde devam edecek.
NOT-2 :Yalnız festival alanın yanındaki camideki abdestliğin kapalı hale getirilmesi veya rüzgâr almasının engellenmesi lazım.
Güvenlik vardı, güvenlik.
Başladım yürümeye.
Sahi niye gelmiştim ben?
Bazı kitapları, ikinci el olarak ucuza almak için mi?
Yâda bulamadığım kitapları bulabilmek için mi?
Az sonra fark ettim.
Çocukluğum, gençliğim için gelmiştim.
Kasetleri görünce, hele de “merak etme seni” görünce gençliğimi aradığımı anladım.
Ferdi Baba…
Lisede öyle derdik, ortaokulda da.
“Çeşme, Bana Da Sor, Merak Etme Sen, Emmoğlu, Sabahçı Kahvesi, Huzurum Kalmadı vs. vs.”
Bitmez Ferdi Babanın şarkıları.
Yazmakla da bitmez, dinlemekle de.
Açıklama yapmak, onu anlatmak zaten bize düşmez.
27 Mayıs 60 sonrasının bi gazete haberi dikkatimi çekti. “Kıyma makinelerinden bahsediyordu.”
Gençlerin çokluğu belli oluyordu. Kadınlar ise daha ön planda idi.
Benim gibi eskiyi arayanlarda gelmişti sahaflara. 50-60’lı yaş grubundan olup, gelenler vardı.
Biz o kadar değildik. 30’lu yaşlarda idik ama eskiyi aramaya gelmiştik.
Gençliğimizi ararken sahaflarda, bir telefon mesajıyla geldik orta yaşlara.
Hanımın mesajı, kreşten yine atıldığımız üzereydi.
Ondan sonra, nasıl gezdim, ne yaptım çok bilmiyorum. Sadece bi kere kredi kartı geçerli mi demiştim, yok nakit deyince kaldım, alamadım.
Tedarikli gitmek lazımmış.
Hanımın mesajından sonra, eskiyi ararken yeniyi bulduk. Çocukluğumuzu ararken emanetin son hali aklıma geldi.
Kreşten atılmamız ve diğer şeyler.
Eskiler demiş ya.
Hayat bi gündür. O da bugün.
Biz de hayatın bugün olduğunu, geçmişin geçmişte kaldığını öğrendik. Dediği gibi; “Artık yeni bir şeyler söylemek lazım.”
NOT-1 :Ama siz yine de sahaf festivaline gidin. Gençliğinizi arayın. Ferdi Baba kaseti alın. Belki bende gelirim. Bu sefer tedarikli olarak. Festival 23 Ekime kadar Üsküdar Şemsipaşa Cami yanındaki sahilde devam edecek.
NOT-2 :Yalnız festival alanın yanındaki camideki abdestliğin kapalı hale getirilmesi veya rüzgâr almasının engellenmesi lazım.
Ekleme Tarihi: 17 Eki 2016 14:41
