Kalbinle kal
Kendini dikkatini kalbine vermek için diğer bütün her şeyle ilgini dikkatini kes.
Merkezini kalbine özüne odakla. Eğer bunu yapabilirsen sessizlik içinde inanılmaz bir şekilde her şeyin gayet güzel bir şekilde akışta olup gittiğini göreceksin.
Biz zihnimizle araya engel koymadıkça ,seçimler ve fikirlerle akışı tıkamadıkça, her şey naif bir şekilde olup gidecektir.
Bizler hayatın akışında sanki biz müdahale etmez, kontrol altında tutmazsak hayat duracak sanıyoruz.
Bu inançları serbest bırakarak hayata akışa bir kez güvendiğinizde, oradaki huzur, kabul, sükuneti yaşadığınızda yeniden zihne dönmek istemeyecesin..
Kendiliğinden açığa çıkan kusursuz yaşamı orada bulacaksın. Bizlerin müdahale ederek kurduğu, zorlayarak oluşturduğu hayat çok yorucu.
O hayatta arzular ve korkular var. Acılar ve sevinçler var yani her zaman bu hareketten bu duygulardan etkilenen bir kişi var.
Kendiliğinden akan bu yaşamla tatmin olabilir misin?
Çünkü o tam bütün ve eksiksiz. Olduğu gibi…
Biz fikirlerimizle edindiğimiz kimliklerimizle bunları doyuma ulaştırmak adına duygularımızı tatmin etmek adına çabalarımızı fark etmeliyiz.
Adına yaşam dediğimiz bu oyunu nefsimizi tüketene kadar yaşayabiliriz.
Fakat sonunda bizden dünyaya yansıyan bu gölgelerimizi idrak ettiğimizde; bunların mutluluk getirmediğini, güvende ve huzurda hissettirmediğini görmeliyiz.
Her an hayatın olağan akışında, ona müdahale etmeden, kalbinde sessizlikte yeşert özündeki sevgiyi...
Yaşamın kaynağı olduğunu hatırla…