Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 13 Ara 2016 08:37

Kazanan haklıdır

Kazanan haklıdır

Kiev maçı ile ilk kez Şenol hocayı eleştirdik. Çok daha önce yapılması gereken bir eleştiriydi aslında. Neden 6 – 0’ı bekledin derseniz, bu gibi tarihi farkı Ertuğrul Sağlam’dan sonra bize tekrar yaşatan hocayı kenara koyamazdım derim. Mağlubiyeti çoğu Beşiktaş taraftarı yazarın yaptığı gibi hakeme bağlamak benim için Beşiktaş’a kötülük etmek olacaktı. 

Cumartesi akşamı Şenol hoca değişti mi diye sorarsanız, başlığı hatırlatırım. ‘Kazanan Haklıdır’! Kazanmak dışında Şenol hoca haklı mı gelin birlikte inceleyelim. Hamza hocanın taktiğine baktığımızda oyunu geride kabul ederim, ileri uçta hızlı oyuncularım var, Başiktaş’ın oyun boyu uzadıkça defans hattı S.O.S veriyor bunu da biliyorum deyip çıkmış sahaya. Aboubakar’a ve Oğuzhan’a ciddi bir pres ve baskıyla Beşiktaş’ı istediği noktada tutmaya çalıştı ilk yarı boyunca. Buna karşılık Şenol hoca yine dersine çalışmamıştı. Artık her maç klasikleşen orta açma hastalığı bu maç öyle bir hal aldı ki bir ara Adriano 80 metreden orta dener oldu. Ne acıdır ki Beşiktaş’ın orta açmak dışında bir planı programı yok. Kızdığımız ve başarısız bulduğumuz Bilic döneminde yaşanan duvar paslarını, rakibi boğacak presi özlüyoruz. Hücum anlamında hiçbir planı olmayan Şenol hoca defans için de özel bir şeyler düşünmemiş olmalı ki Pablo Batalla için hiçbir önleme gerek görmemiş. Necip diyenlere gülerim sadece. O hantallıkla Necip maç boyu izledi Batalla’yı . Hatta Bursaspor’un abartısız %70’i diyebileceğimiz Batalla elini kolunu sallaya sallaya gol bile buldu ilk yarıda. Neyse ki ofsayt gerekçesiyle gol sayılmadı. Beşiktaş adına baktığımızda fark yaratmasını beklediğimiz oyuncular baskı altında olunca gözler ister istemez Olcay’a döndü. Ama sağ olsun bu kredisini de havaya savurdu kıymetli 10 numara! 

İkinci yarı öncesi herkes Olcay’ın ve sarı kart gören Necip’in oyundan çıkmasını ve İnler ile Frei’nin girmesini bekliyordu. Ancak Şenol hoca sadece Olcay’ı çıkartıp Tolgay’ı aldı oyuna. Bu değişiklikle birlikte kanat oyunu yerine göbekten ilerlemeye çalışacak bir Beşiktaş bekledik hepimiz ama değişen bir şey olmadı. Oğuzhan geçti sol kanada Beşiktaş yine orta denemelerine devam etti. Burada bir notta Aboubakar’a düşmek lazım. Ayağına gelen her topu istinasız eziyor bu kardeş. Kenarda duran Ömer Şişmanoğlu neden denenmiyor bilemiyorum. Son vuruşları gayet yeterli ya da şöyle söyleyelim son vuruş yeteği Aboubakar’da hiç yok en azından bu adam nispeten daha iyi gönderiyor topu. Üstelik Ömer Şişmanoğlu senin malın, Aboubakar gidici sene sonu. Bunları Şenol hoca da düşünüyordur ümidiyle maça dönersek; 53’üncü dakikaya kadar Aboubakar’ın kaçırdığı net pozisyon dışında pek konuşulacak hücum organizasyonu yoktu takımın. 53’te Gökhan’ın inisiyatif kullanarak ceza sahasına dripling yapmasıyla penaltıyı kazandı Beşiktaş. Ne kadar penaltı tartışılır ancak oyuncunun orta açmak yerine inisiyatif kullanması güzeldi.  Bu dakikadan sonra Bursaspor’da açıldı 1 – 0 ile 10 – 0 arasında fark yok felsefesiyle yüklenmeye çalıştılar Beşiktaş kalesine. 65’te bu sefer Oğuzhan’ın inisiyatif kullanması neticesinde bir penaltı daha kazandı Beşiktaş. Bu dakikadan sonra kronik skor koruma hastalığı başladı Beşiktaş’ın. Bursa’da yüklendikçe yüklendi ve maçın sonlarına bir gol sıkıştırmayı başardı. 

Beşiktaş umuyorum bu maçtan da ders çıkartır. Umarım 3 puan yeterli, futbola gerek yok demez. Tamam kabul ediyorum oyuncu kalitesi çok düşük Beşiktaş’ın ancak bu bahane olmamalı! Bu takımın daha iyisini yapacak potansiyeli var. Yeter ki doğru kadro güzel bir rakip analiziyle hazırlansın maça. Yoksa bu maç kazanan haklıdır der geçeriz. Ama gelecek maçlarda kaybeden büyük Beşiktaş camiası olacak.

Ekleme Tarihi: 13 Ara 2016 08:37