Politika Güncelleme Tarihi: 16 Ağu 2017 13:21

Kılıçdaroğlu tutuklanacak iddiası için AK Parti'den açıklama

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik "tutuklanacak" polemiğine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal'dan yanıt: Kimsenin tutuklanmasından yana olmayız.

Kılıçdaroğlu tutuklanacak iddiası için AK Parti'den açıklama

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü  Mahir Ünal,  Enis Berberoğlu polemiğinde  CHP Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik "tutuklama" tartışmalarına ilişkin olarak yazılı açıklama yaptı.

Ünal'ın yazılı açıklaması şu şekilde;

"Sayın Genel Başkanımızın Cumhurbaşkanımızın kamuoyunda uzunca bir zamandır tartışılan bir konuyu kendine has siyasi üslubu ile dile getirmesinden sonra Sayın  Kemal Kılıçdaroğlu'nun  CHP'sinden haddini fazlasıyla aşan açıklamalar olmuştur. Hakaret, iftira, tehdit ve küfür içeren bu sözler son derece provokatif bir dil kullanılarak yapılmaktadır.

"KILIÇDAROĞLU'NUN  CHP'Sİ SUÇÜSTÜ YAKALANMANIN PANİĞİNİ YAŞAMAKTADIR"

Siyaset, kamuoyunun sorularına cevap vermeyi gerektirir. Cevaplar yerine tehditler savuran Sayın  Kemal Kılıçdaroğlu'nun  CHP'si suçüstü yakalanmanın paniğini yaşamaktadır.

Öncelikle şunu bir kez daha belirtmek gerekir. MİT tırları ihaneti;  Türkiye'yi teröre destek veren ülke olarak göstermek,  Türkiye'ye uluslararası yaptırım uygulanmasını temin etmek,  Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve diğer yöneticilerini uluslararası mahkemelerde yargılatmayı hedefleyen büyük bir ihanettir.

"KARANLIK NOKTALARI AYDINLATMASI GEREKEN KILIÇDAROĞLU'DUR"

Burada herkesin sorduğu sorular ve verdiği cevaplar vardır. FETÖ ve  CHPtarafından yargılanmakla tehdit edilen ve yurt dışına kaçacak ithamıyla suçlanan Sayın Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın söyledikleri gayet açık ve nettir. Karanlık olan ve karanlıkta kalan noktaları aydınlatması gereken Sayın Cumhurbaşkanımız değil, Sayın  Kılıçdaroğlu'dur.

MİT TIR'LARINA KUMPASLA İLGİLİ KILIÇDAROĞLU'NA 7 SORU

Şimdi soruyoruz;

1) Sayın  Kılıçdaroğlu; MİT tırları ihanet suçunda FETÖ'nün yargı, emniyet, asker ve medya içindeki unsurlarıyla aynı argümanları ve söylemi hala neden kullanmaktadır?

a) FETÖ de "Tırlar silah götürüyordu" diyor, Sayın  Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.
b) FETÖ de "Uluslararası mahkemelerde yargılanacaklar" diyor, Sayın  Kılıçdaroğluda aynısını söylüyor.
c) FETÖ de "Yurt dışına kaçacaklar, gelip yargılanacaklar" diyordu, Sayın  Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyordu.
d) FETÖ de " Türkiye güvenlik açısından riskli ülke" diyor, Sayın  Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.
e) FETÖ de "kontrollü darbe diyor", Sayın  Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.

2) Sayın  Kılıçdaroğlu "Bu görüntüleri ben de seyrettim" diyor. Görüntüleri size kim getirdi? Görüntüleri nerede, ne zaman, kimlerle izlediniz? Görüntüleri yalnız mı yoksa başkalarıyla mı izlediniz? İzlerken yanınızda kimler vardı?

3) Bu görüntüleri  Can Dündar'a  Enis Berberoğlu'nun verdiği mahkeme kararlarında var. Peki Berberoğlu bu görüntüleri nereden, ne zaman, nasıl temin etti?

4) Sayın  Kılıçdaroğlu'nun 17 Mayıs 2015'te Zaman gazetesine yaptığı ziyaretle bu görüntüler arasında ilişki var mıdır?

5)  Mustafa Akaydın'ın 15 temmuz işgal girişimine "evcilik, tiyatro" demesi ve Sayın  Kılıçdaroğlu'nun kontrollü darbe demesi FETÖ ile aynı söylemi kullanmak anlamına gelmiyor mu?

6) Sayın  Kılıçdaroğlu neden ısrarla ülkemizi uluslararası basın aracılığı ile güvenlik açısından riskli ülke olarak göstermeye hala devam ediyor?

7) Sayın  Kemal Kılıçdaroğlu ve  CHP'si siyasetin gereği olarak sandığı, seçimleri ve demokrasiyi adres göstermek yerine, neden ısrarla sokağı adres göstermektedir?

Bütün bu konuları cevaplaması gereken Sayın  Kılıçdaroğlu'dur, Sayın Cumhurbaşkanımız değildir.

"FETÖ'NÜN GEMİSİNE BİNMİŞTİR"

Hatırlanacaktır ki; Sayın  Kılıçdaroğlu ve  CHP'sinin bir kaset kumpası ile göreve geldikleri süreçte neler yaptıkları kamuoyunun malumudur. Ayrıca 17-25 Aralık FETÖ Yargı Darbesi'nden sonra  Kemal Kılıçdaroğlu ve  CHP'si FETÖ'nün arkasında uluslararası güçlerin de olduğunu düşünerek " AK Parti ve  Recep Tayyip Erdoğan'dan ancak bu şekilde kurtuluruz" düşüncesiyle FETÖ'nün gemisine binmiştir.

Sayın  Kılıçdaroğlu ve  CHP'si; Sayın  Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümetini uluslararası arenada savaş suçlusu olarak gösterip  Türkiye'yi DAEŞ'e yardım eden ülke olarak lanse eden her türlü FETÖ senaryosunun aktörü ve taşıyıcısı olmuştur. Bindikleri FETÖ Gemisi 15 Temmuz Gecesi batınca panikle feveran ederek gerçeği perdeleme gayreti içine girmişlerdir. Küfür ve hakaret yoluyla kendilerini temize çıkarma çabası içine girmişlerdir.

"PANİKLEMEYİN, SAKİN OLUN..."

Diyoruz ki; paniklemeyin, sakin olun, hakaretle, küfürle, iftira ile bu sorumluluktan kurtulamazsınız. FETÖ'nün televizyonlarında yüksek özgüvenle onların size fısıldadığı sözleri tekrar ediyordunuz. " Türkiye savaş suçu işliyor" diyordunuz, " Recep Tayyip Erdoğan kaçacak ve  Türkiye'ye getirip yargılayacağız" diyordunuz. Biz şimdi bütün bunlara ilişkin sadece sorular soruyoruz ve cevaplar bekliyoruz.

AK Parti'nin Türk siyasetindeki pozisyonu bellidir.  AK Parti her türlü vesayet odağı ile mücadele ederek bugünlere gelmiştir. Sivil Toplum Örgütü görünümlü FETÖ yapılanmasının 2013'te maskesi düştükten sonra bu beladan ülkemizin kurtarılmasında milletimizle beraber en çetin mücadeleyi veren Liderimiz ve AK kadrolardır. İttifak edenlerse bir milletvekilinizin de ifade ettiği gibi sizlersiniz. Burada pozisyonunu sorgulaması gereken Sayın  Kemal Kılıçdaroğlu ve  CHP'sidir.

"KİMSENİN GÖZALTINA ALINMASINDAN YANA OLMAYIZ"

Bizler haksız tutuklanmalar ve gözaltılarla mücadele ederek iktidar olmuş ve  Türkiye'nin demokratikleşmesi için sessiz devrimler gerçekleştirmiş bir siyasi hareket olarak, kimsenin haksız tutuklanması ya da gözaltına alınmasından yana olamayız.

Ancak, biz aziz milletimizin temsilcileri olarak, ülkemize karşı işlenen ihanetlerin de sonuna kadar takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.

Biz DAEŞ'le,  PKK terör örgütü ve onun uzantıları ile, DHKP-C terör örgütü ve onun savunucuları ile, FETÖ ve onun üyeleri ve kullanışlı sözcüleri ile, hasılı  Türkiyedüşmanı bütün şer odaklarıyla sonuna kadar siyasi mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bizim milletimize verdiğimiz sözün bir gereğidir.

Sayın Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın ifadelerinde kullandığı mücadele kararlılığı, bunlara ve bunların uzantılarına dönük ifadelerdir. Sayın  Kemal Kılıçdaroğlu'nun  CHP'sinin duyduğu rahatsızlığı ve panik halini aziz milletimizin takdirine bırakıyoruz."

Ekleme Tarihi: 16 Ağu 2017 13:21