Kınamak Şimdi İşe Yaramıyor
Neyin kafasını yaşıyorsunuz diye başlayan cümleler de, hukuksuz davranıyorsunuz demeler de artık bir şey ifade etmiyor!
Kınamak Şimdi İşe Yaramıyor
Günaydın Canım,
Neyin kafasını yaşıyorsunuz diye başlayan cümleler de, hukuksuz davranıyorsunuz demeler de artık bir şey ifade etmiyor!
Sanırım artık doyduk ve bu laf-ı gûzaf sofrasından kalktık!
İster hükümetler ister şahıslar… hiç fark etmez, doyduk!
Hepimiz laftan sözden daha öte, kalpten icraat görmek istiyoruz. İspatlamak için değil, kalpten geleni fiilen görmeye ihtiyaç var.
Şiddetle kınayabilirsiniz! Doğrudur, haklısınızdır da ama haklılık bile laf kalabalığında kendi yerini bulamıyor. Bir sözün, cümlenin hissizleştiğini en çok bu devirde görüyoruz maalesef. Ağızdan çıkan sözün kulağa, kalpten gelen sözün kalbe ulaştığı nasıl da aşikar!
İsrail- Filistin savaşı 2 yıldır devam ediyor. Filistinin geleceği, umudu olan çocuklarının ölüm sayısı 500’ü geçmişken verilen sözde tepkilere hepimiz doymuşken; insan hakları, çocuk hakları, evrensellik, hümanizm, İslami birlik, samimiyet …. ve daha nice konu nasıl da gölgelenmişti. Bunca zaman savunulan, bize öğretilen değerler nasıl da değersizleştirilmişti.
Tarihe bakıldığında, Osmanlı’nın Gazze ve Kudüsü kaybetmesine sebep olan Filistin, İngiliz’e bilgi sızdırıp Osmanlı’ya da ihanet etmiş olsa da, bugün tamamen insani olarak adil olmayı savunurum. Bir milleti sevip sevmemekten ziyade, insanca yaşama hakkının ve adil bir savaşın artık hayal bile edilemeyeceğinin seyrettirildiği bir 2 yıl düşünün! Yüzölçümü 22 bin km2 olan bir ülkeden yayılan vicdansızlığı izleyen dünyaya ne demeli ?
Güç gerçekten nedir?
Asıl güç kime ve neye hizmet edildiğine göre mi şekillenir?
Cevapların sürekli değiştiği günümüzde, ne yazık ki kınamak ve kınanmak, içi boşaltılmış bir kelimeden fazlası değildir. Dolayısıyla utanma da başıboş bir duygu olarak kalmıştır.
Dünyada sadece bir avuç insan, insanlığını ve merhametini koruyarak İsrail’e tepki vermektedir. Maalesef gerisi Laf-ı Güzaf !
Kendi ailemizde de artık kınamak, ayıplamak bir işe yaramıyor. Aile olduğumuzu ne yazık ki, bayramlarda, hastalık, sağlık, ölüm ve düğünlerde hatırlıyoruz. Bir bayram aramadı ya da düğüne gelmedi diye kınamak da yerini sessizce hoşgörüye bıraktı.
Zaten durduğumuz yer aynı olmadıktan sonra, kınamanın da ne anlamı var!!!
Eski terbiye metotlarından yeniye geçişimiz, özelden tüzele, bireyden topluluğa, millerden devlete böyle böyle aktarılırken günaydın canım.
Sevgimle