Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 14 May 2018 12:24

Ligin Sonu Gelince

Ligin Sonu Gelince

Ligin sonu gelince bitse de gitsek havasında maçların sayısı da hayli artıyor. Osmanlıspor Beşiktaş maçı da bunlardan biriydi. Beşiktaş, sakatlıklar, cezalılar derken ilk defa kadro derinliği kalmamış bir halde sahaya çıktı.

Osmanlıspor da karşısında böyle eksik bir takım görünce, kolay maç olacak herhalde diyerek maça çıkmıştır diye düşünüyorum. Ancak evdeki hesap çarşıya pek uymadı. Maçın ilk çeyreğinde gelen erken gole rağmen Osmanlıspor maça tutunmayı bir türlü başarmadı. Yeri gelmişken Serdar Gürler’e bir parantez açmak isterim.

Facebook vb. sosyal medya uygulamalarında sıklıkla gördüğümüz bir söz var bilirsiniz sizde, “Mutlaka sen de üzülmüşsündür ama benim şu ciğer komple gitti” yazar. Eğer Osmanlıspor küme düşerse bunu söyleyebilecek oyuncuların başında gelir Serdar.

Maçı o kadar çok istedi ki tek başına gücü bu kadarına yetti diyelim. Gürler, tecrübe eksikliğinin verdiği pozisyon hataları dışında mükemmele yakın oynadı. Kısacası sürekli ofsaytta kalmasa, biraz zamanlamasına dikkat etse Beşiktaş’ın daha çok canını yakardı.

Beşiktaş’a gelirsek; Fikret Orman ne ektiyse Şenol Güneş onu biçti. Orman 2 yıl üst üste gelen şampiyonluk sonrası mali açıdan rahatlamış takımı, menajerlerin eline bırakmanın acısını yaşadı. Burada hemen aklınıza haksız kazanç gelmesin.

Belki menajerlere hak ettiklerinden fazla para vermedi ama aldığı topçuların Pepe dışında kalanlarından hiçbir verim alamadı. Medel ise Şenol Güneş’in hediyesidir. Şenol hoca dışında kimse Medel’den o performansı alamazdı. Şenol hoca şapkadan tavşan çıkarttı resmen.

Bunların detayını son maça saklıyorum. Bu maç özeline dönersek. Beşiktaş takımı sahaya isteksiz çıkmıştı. İlk yarı özellikle iki pas yapan topçu elini beline koydu. Larin’in iki şutu dışında pek iştahsızdı Kara Kartallar. İkinci yarı ise sanıyorum Şampiyonlar Ligi gerçeğini anlattı Şenol Hoca ve takım maça asılmaya başladı. Özellikle Oğuzhan maestroluğunda takım şahlandı adeta. Özellikle Pektemek’in girişiyle oyun 4-4-2’ye döndükten sonra Beşiktaş iyice bastırmaya başladı.

İnsan ister istemez Şenol hocaya arkadaş forvetsiz kalan Beşiktaş’ta neden ileriye Talisca’yı koyup 10 numara pozisyonunda Oğuzhan’ı oynatmadın diye sormak istiyor. Belki Şenol hoca bunu denese Beşiktaş bugün daha yukarıda olmazdı ama bundan kötüsü de olmayacağı kesin gibi… Bunun denenmemesi için iki ihtimal geliyor aklımıza; birincisi hoca Oğuzhan’ın antrenman performansından memnun değildi ve oyuna sürmedi.

Ki ligin başında kötü oynamasına rağmen Oğuzhan’ı sahaya süren Şenol hoca belki de kredisini dolduran Ozzi’ye küstü bir yerde. Bir diğer ihtimal ise Oğuzhan Fenerbahçe ya da başka bir kulüp ile anlaştı ve bunu öğrenen yönetim hocayı yedeklik konusunda baskıladı. Hangisi doğru bilmiyorum ama ikisi de olası. Ancak iki seçenek de Oğuzhan’ın neden oynatılmadığı konusunda bir anlam ifade etmiyor.

Elinde bir tane iyi ya da kötü 10 numara oynayabilen topçu var ve sen onu sezon boyu yedek tutuyorsun. İlginç doğrusu… Bunun dışında iyi bir maç çıkartan Fabri’de  ilk goldeki hatasıyla kaldı aklımızda. Her zaman kalecilerin gereğinden fazla cesur olması gerektiğini söylerim. Madem çıkmaya karar verdin son anda vaz geçmeyeceksin. Belki Serdar’a 3-5 adım daha yakın olsan aşırtma deneyecek ve top aut olacak ya sana çarpacak.

Ancak sen korkup geri dönmeye çalışınca pozisyon alamıyorsun ve çocukluğumuzun tabiriyle beşiklerden golü kalende görüyorsun. Babel de isteksiz topçulardan bir başkasıydı. Oğuzhan’a alda at dercesine verdiği pas dışında sahada yoktu sanki. Lens ise yine vasatı aşmayan oyunuyla sahadaydı. Ne zaman ki sol defansa geçti bir anda kendini buldu. İster misiniz Şenol hoca gelecek sezon onu sol ya da sağ defans olarak kullansın? Bence olmaz olmaz…

Yukarıda da söylediğim gibi ligin sonu göründüğü için Beşiktaş’ın çok istemediği, Osmanlı’nın ise gücünün yetmediği karşılaşmada Beşiktaş 3 puanı hanesine yazdırarak hem Şampiyonlar Ligi umudunu son maça taşımış oldu hem de son hafta can havliyle oynanacak Konyaspor – Fenerbahçe maçı öncesi 3’üncülük ihtimalini kuvvetlendirmiş oldu. Aksi olsaydı, yani Beşiktaş yenilmiş olsaydı haftaya Sivasspor maçı angaryadan öteye geçmezdi.

Ekleme Tarihi: 14 May 2018 12:24