Marmara'da Müsilaj geri miönüyor?
İzmit Körfezi'nin Başiskele sahil kısmında denizde parça parça beyaz tabakalar görüldü.
Marmara'da Müsilaj Geri mi Dönüyor? Körfez'den Numune Alındı
İzmit Körfezi'nin Başiskele sahil kısmında denizde parça parça beyaz tabakalar görüldü. Belediye ekipleri, bu tabakalardan numune alarak incelemeye gönderdi. Marmara Denizi’nin doğu ucunda yer alan İzmit Körfezi’nin Başiskele ilçesindeki Seymen Sahili kısmında küçük çaplı, parça parça beyaz tabakalar gözlendi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı'na bağlı ekipler, müsilaj benzeri tabakalardan numune alarak incelenmesi amacıyla TÜBİTAK-MAM’a gönderdi.
Tarih: 14.06.2024 18:55
Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül'ün Açıklamaları
Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, Marmara Denizi’nde müsilaj oluşumunun devam edip etmediği hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Ergül, müsilaj tehlikesinin devam ettiğini, bu durumun bir süreç olduğunu ve kapsamlı tedbirlerle müsilaj tehlikesinin giderilebileceğini ifade etti.
"Sonuç Vermesi İçin Yıllar Geçmesi Lazım"
Prof. Dr. Ergül, müsilajın oluşumu ile ilgili şunları söyledi: "Marmara Denizi'nde potansiyel olarak müsilaj oluşumuna neden olan organizmaların ve bu organizmaların müsilaj oluşturmak için kullandığı ham maddelerin hala var olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla müsilaj ile ilgili potansiyel tehlike devam ediyor. Bununla ilgili alınması gereken kapsamlı tedbirler var. Özellikle azot ve fosfor içeren deşarjları, atık suları ileri düzeyde arıtarak denize vermek gerekiyor. Ancak bu çabaların sonuç vermesi için yıllar geçmesi lazım. Bu sürecin başlangıcındayız ve müsilaj oluşumunu önümüzdeki dönemde de görme olasılığımız var."
"Muhtemelen Akıntıların Sürüklediği Birikimler"
Başiskele ilçesindeki Seymen Sahili'nde görülen tabakalar hakkında konuşan Prof. Dr. Ergül, "Marmara Denizi’nde yer yer rastladığımız müsilaj oluşumları ve birikimleri henüz çok yoğun değil. Muhtemelen akıntıların sürüklediği ve yoğunlaştırdığı birikimlerdir. Bu tabakalar potansiyel olarak oluşabilir ama fizikokimyasal ve atmosferik koşulların uygun olması lazım. Çok sıcağı sevmiyorlar, bu nedenle yaz mevsiminde azalmalarını bekleriz. Ancak Marmara Denizi, bu üretimi yapabilecek ham maddeyi taşıyor."
"Başka Denizlerde de Görülebilir mi?"
"Evet, olabilir. Vaktiyle Adriyatik'te yıllarca süren bir tehlike olarak bilim insanlarının çözüm aradığı bir süreç yaşanmıştı. Yeterli ham maddenin bulunması durumunda Ege Denizi'nde ve Karadeniz'de de rastlanabilir. Bu nedenle tedbirli olmak lazım."
Tehlike Geçmiş Değil
Prof. Dr. Ergül, müsilaj ile mücadelede önerilerini de sıraladı: "Özellikle atık su arıtımıyla ilgili süreçlerin, ileri teknolojilerin geliştirilmesi lazım. Marmara Denizi'nin etrafında yaklaşık 25 milyon insan yaşıyor. Bu insanların deşarjlarının yanı sıra tarımsal ve endüstriyel atıklar da Marmara Denizi'ne yük bindiriyor. 2021'de yaşanan müsilaj oluşumunda bu atık yükünü kaldırmakta zorlandığını gördük. İyileştirme çabalarına herkesin destek olması gerekiyor."
"Gözle Görmesek de Az ya da Çok Var"
Prof. Dr. Ergül, "Gözle görülür hale gelmeden evvelki süreçte müsilaj mutlaka oluşuyor. Bu organizmaların oluşturduğu salgılar, yoğunlaştığında görünür hale geliyor. Akıntıların etkisiyle belirli bölgelerde yoğunlaştığında müsilajı görebiliyoruz. Ancak bu durumun daha az yoğunlukta denizde bulunması da mümkün. Özellikle oksijenli yüzey tabakadaki fitoplanktonun aktif olduğu bölgede, 20 metre derinliğe kadar oluşum sürekli söz konusu."
Nüfus Yoğunluğu ve Atık Yönetimi
Prof. Dr. Ergül, nüfus yoğunluğuna da dikkat çekti: "Ham madde girişini, özellikle azotlu ve fosforlu maddelerin girişini engellemek, atık su arıtma tesislerinde ileri teknolojileri kullanmak şarttır. Marmara Denizi etrafındaki bütün yerleşim birimlerinde atık su arıtımının ciddiye alınması gerekir. Tarımsal girdilerin ve kimyasalların denize taşınmasını engellemek önemli. Ayrıca, nüfus yoğunluğunu ülke genelinde dağıtmak nihai çözüm için çok iyi bir tedbir olabilir."