Marmara Denizi'nde Müsilaj Kabusu Geri Döndü
Marmara Denizi’nde 3 yıl aradan sonra yeniden ortaya çıkan müsilaj tehlikesi, deniz ekosistemine büyük bir tehdit oluşturuyor.
Marmara Denizi'nde Müsilaj Kabusu Geri Döndü
Yayınlanma: 26 Ekim 2024 Cumartesi 07:49
Marmara Denizi’nde 3 yıl aradan sonra yeniden ortaya çıkan müsilaj tehlikesi, deniz ekosistemine büyük bir tehdit oluşturuyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Balıkesir Erdek Körfezi’nde yaptığı incelemelerde müsilaj oluşumunun 10 metreden başlayarak 24 metreye kadar yayıldığını tespit etti.
"Müsilaj Yeniden Yüzeye Çıkabilir"
Prof. Dr. Mustafa Sarı, 23 Ekim'de yaptığı dalışta müsilajın 10 ila 15 metre arasında gözlemlendiğini, ancak 25 Ekim'de yapılan dalışta müsilajın 24 metre derinliğe kadar yayıldığını belirtti. Ekim ayının ilk 20 gününde deniz suyu sıcaklığının uzun yıllar ortalamasının 2 derece üstünde olduğunu vurgulayan Sarı, bu sıcaklık artışının müsilaj oluşumunu tetiklediğine dikkat çekti.
Müsilaj ve Kirlilik Kaynakları
Müsilajın oluşumuna kirlilik, azot ve fosfor artışının neden olduğunu söyleyen Sarı, suya yayılan bu sümüksü yapının deniz ekosistemine büyük zarar verdiğini belirtti. Bu oluşumlar, denizin tabanına çöktükçe, dipte yaşayan canlıların nefes almasını ve beslenmesini engelleyerek ciddi biyolojik kayıplara yol açıyor.
Parametre | Açıklama |
---|---|
Müsilaj Derinliği | 10 metreden başlayarak 24 metreye kadar yayıldı |
Su Sıcaklığı | Ekim ayının ilk 20 gününde 2 derece normalin üzerinde |
Etkilenen Canlılar | Pina, midye, istridye, sünger ve mercan gibi dip canlıları |
Kirlilik Kaynağı | Arıtılmamış sanayi ve evsel atıklar, tarımsal gübre ve kimyasallar |
Marmara Denizi Eylem Planı Etkisiz Kaldı
Prof. Sarı, 2021 yılında uygulamaya konulan 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı’nın (MDEP) etkili bir şekilde uygulanmadığını ve bu nedenle kirlilik yükünün azalmadığını ifade etti. Müsilajın negatif etkilerini azaltmak için Marmara Denizi’ne ulaşan tüm kirlilik kaynaklarının acilen kontrol altına alınması gerektiğini belirtti.
"Merkezi ve Yerel Yönetimlerin Harekete Geçmesi Şart"
Prof. Sarı, açıklamasında, "Nilüfer Çayı, Gönen Çayı, Ergene Nehri gibi akarsulardan Marmara Denizi'ne kontrolsüzce salınan endüstriyel atıkların durdurulması ve debiye bağlı deşarj limitlerinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir," dedi. Marmara Denizi çevresindeki yerleşimlerde arıtılmamış atık deşarjlarının acilen durdurulması gerektiğini belirtti.
Marmara Denizi’ni koruma yolunda yapılması gerekenler hakkında Prof. Sarı’nın önerdiği adımlar:
- Kirlilik kaynaklarının kontrol altına alınması.
- Arıtılmamış sanayi ve evsel atıkların Marmara Denizi’ne ulaşmasının önlenmesi.
- Debiye bağlı deşarj limitlerinin yeniden düzenlenmesi ve acilen uygulanması.
- Yerel ve merkezi yönetimlerin koordineli bir şekilde harekete geçmesi.
Bu açıklamalar, Marmara Denizi’nde kirliliğin giderek arttığına dikkat çekerken, denetimlerin artırılması ve etkin tedbirlerin hızla uygulanmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.