Masumiyet Karinesi nedir?
Hukuk alanında sık duyduğumuz ve medyada da karşımıza çıkan masumiyet karinesi nedir?
Masumiyet Karinesi
"Masumiyet karinesi", "masumiyet varsayımı" olarak da bilinen temel bir hukuk ilkesidir ve kişinin suçlu olduğuna dair yargılamadan önce suçsuzluğu kanıtlanana kadar masum sayılması ilkesini ifade eder
T.C. Anayasası Madde 38
Anayasamızın 38. maddesindeki "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz." şeklinde ifade edilen masumiyet karinesi, savaş, seferberlik veya olağanüstü hâllerde dahi sınırlandırılamayan mutlak bir temel haktır.
Bu ilke, Anayasa'nın 38. maddesinde şu şekilde ifade edilir:
Bu ifade, kişinin suçsuzluğunu ispat yükümlülüğünün iddia makamında (savcıda) olduğunu belirterek, sanığın masumiyetinin kanıtlanıncaya kadar korunmasını sağlar.
Ayrıca, olağanüstü durumlar ve savaş gibi istisnai koşullarda dahi masumiyet karinesinin sınırlandırılamayacağı vurgulanarak, temel hak ve özgürlüklerin korunması önemsenir.
Ancak, suçlamaların ciddiyetine göre yasal süre içinde yargı yoluna başvurma hakkı düzenlemeye açık tutulur.
Suç ispatlanana kadar suçsuzdur
Bu ilkeye göre, bir kişi suçlu olduğu iddia edilirse, o kişi suçlanana kadar suçsuz kabul edilir ve kanıtlanana kadar suçlu olarak kabul edilmez. Yani, suçlu olduğuna dair delillerin mahkeme tarafından yeterli ve ikna edici şekilde sunulması gereklidir.
İspat Yükümlülüğü
Hukuk sisteminde suçluluğu ispat yükümlülüğü davayı açan iddianame sahibi, yani savcıdır. Savcı, suçun işlendiğine dair yeterli kanıtları sunarak sanığın suçlu olduğunu göstermek zorundadır.
Sanık ise suçsuzluğunu ispat etmek için savcının sunduğu delillere karşı savunmasını yapar ve kendi delillerini sunabilir.
Mahkeme, tarafların sunulan delilleri değerlendirir ve eğer savcı, sanığın suçlu olduğuna dair kanıtlayıcı yeterli delil sunamazsa, sanık masum sayılır ve suçsuz olduğuna hükmedilir.
Adil Yargılanma Hakkı
Bu ilke, adil yargılanma hakkını korur ve suçsuz kişilerin haksız yere cezalandırılmasını önlemeye yardımcı olur.
Ancak, suçsuzluğunun ispat yükümlülüğü de sanığa aittir; yani, sanığın da suçsuzluğunu kanıtlamak için uygun deliller sunması gerekmektedir.
Bu şekilde, adil bir yargılama süreci sağlanır ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir adalet sistemi işler.
Dosya Haber