Blogger ekosisteminin geliştirilmesi için elimden geldiği kadar yazıyor, dilimin döndüğü kadarıyla bu işin önemini anlatmaya çalışıyorum. Bu süreçte en önemli konularımdan biri de şüphesiz sektördeki tek blogger listesi olan MediaCat Power 100 listesi. Kim düşünmüş, kim uğraşmış ve kim hayata geçirmişse ayrı ayrı teşekkürü borç bilirim.
Sektör için bu derece önemli olan Power 100 listesini her açtığımda, “keşke şu özellikler de olsa” dediklerimi kaleme aldım. Ücretsiz verilen bir hizmet için belki aşırı talepler olabilir, fakat bu öneriler hem blogger ekosistemine hem de Power 100 listesinin itibarına önemli katkılar sunacaktır.
Eleştiriler
Algoritma
Power 100’ün açıklama metninde de belirtildiği gibi bloggerların paylaştıkları yazıların sosyal medya performansı değerlendirmektedir. Kayıtlı bloggerların sıralanması için kullanılan algoritmada ilgili blogun Alexa değerinin de dikkate alındığı belirtilmiş olsa da, Alexa değerinin sonuca katkısının çok da yüksek olmadığını düşünüyorum. Zira bir dönem ben de bu listede 22. sıraya kadar yükselmiştim ve benim altımda kalan bloggerların Alexa değerlerini gördüğümde algoritma konusunda daha net bir fikir sahibi olmuştum. Rahatlıkla söyleyebilirim ki Power 100 listesi toplam bir bilinirlik değerinden ziyade son dönemde etkin olan bloggerların önce çıktığı bir listedir.
Listede Yer Almaması Gerekenler
Blogger listesi için en önemli kriterlerden biri de adil rekabet ortamıdır. Power 100 listesinde büyük oranda bu sağlansa da, bu çerçevenin dışına taşan bazı yayınlar bulunmaktadır. Kişisel blogların ötesinde kurum bloglarının ve günlük sektörel yayın yapan sitelerin de bulunması listede karmaşaya neden olmaktadır. Onlarca yazarın içerik ürettiği ve oldukça etkin sosyal medya hesaplarına sahip olan sitelerle, bireysel olarak içerik üreten bloggerların rekabeti oldukça güç görünmektedir. Listenin üst kısmını kişisel blogların işgal etmesi sizi yanıltmamalı, zira ilgili bloglar bir çok haber sitesinden bile daha yüksek trafiğe ve sosyal medya etkileşimine sahiptir. Listenin sektöre maksimum fayda sağlaması için sadece kişisel içerik üreten bloggerlara ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Buna ek olarak hali hazırda aktif olmayan ve listenin üst bölümlerinde yer alan yayınlar da bulunmaktadır. Güncel ve aktif olmayan yayınların da listede bulunmaması listenin itibarı için oldukça önemli görülmektedir.
Kayıt ve Güncelleme
Bir blogger kendi blogunu Power 100 listesine kaydetmek istediğinde bir form aracılığıyla bu işlemi gerçekleştirebiliyordu. An itibariyle bu form çalışmıyor, arayüzü güncellenen www.mediacatonline.com‘daki işlemler bittiğinde bu formun da yeniden aktif hale geleceğini düşünüyorum. Blog listesine kayıt yapabilmemiz güzel fakat güncelleme yapamıyor olmamız açıkçası önemli bir handikap. Kullanıcıların kayıt güncelleştirmesi kaçınılmaz olarak bir iş yükü getirecektir, fakat sektörde tek olan bu listenin daha işlevsel olması için bu yük omuzlanabilir diye düşünüyorum. Güncelleştirme, Power 100’e kayıt olduğu dönemde, algoritmada değerlendirilen bütün sosyal medya hesaplarına sahip olmayan kullanıcıların, kayıt olduktan sonra bilgilerini güncellemelerine imkan sağlayacaktır. Aksi halde ilk kayıt esnasında ilgili sosyal medya hesaplarını sisteme tanımlamayan bloggerlar ne kadar güncel içerik üretirlerse üretsinler, listede üst sıralara tırmanma şansını kaybedeceklerdir.
Öneriler
Kategorik Sıralama
Power 100 listesi sektördeki pazarlama, marka, reklam, medya, iletişim, sosyal medya konulu blogları kapsıyor. Listenin otomobil, seyahat, tatil, moda, spor, sağlık ve anne-çocuk bloggerlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi sektöre önemli katkı sağlayacaktır. Özellikle moda ve magazin bloggerları ciddi anlamda sektörde adlarından söz ettirmeye başladılar. Markaların kreasyonlarını hazırlarken moda bloggerlarından destek aldığına sıklıkla şahit oluyoruz. Bu nedenle ilgili kategorideki potansiyelin listeye kazandırılması gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde tüm kategoriler arasında zirveye moda, seyahat ve tatil bloglarının oturacağını tahmin ediyorum.
Filtreleme
Power 100 sıralamasını ortaya çıkaran algoritmanın, bloggerların son dönemde yaptığı paylaşımları baz aldığını belirtmiştik. Toplam fayda düşünüldüğünde bu sıralama yanıltıcı olabilir. Bu nedenle kategori filtresine ek olarak, süre filtresi de eklemek listeyi zenginleştirecektir. Örneğin son 1 yıl, 6 ay, 3 ay, 1 hafta gibi filtreler büyük işleve sahip olacaktır. İtibara yatırım yapmak isteyen markalar daha geniş zaman aralığında listenin üst kısımlarında yer alan bloggerları tercih ederken, kısıtlı sürede sıcak satış yapmak isteyen markalar ise son 1 haftada etkinliğini arttıran bloggerları tercih edecektir. (Bunun yapılabilmesi için tüm bloggerların kayıtlı kullanıcı olması gerekecektir.)
İl Bazında Sıralama
İstanbul başta olmak üzere İzmir ve Ankara’da blogger etkinliklerine gösterilen ilgi oldukça iç açıcı düzeyde, fakat diğer illerde organizasyon eksikliği nedeniyle aynı şeyi söylemek mümkün değil. Dijital medya mecraları konusunda yaptığım bir araştırmada, Konya, Malatya, Manisa ve Samsun’da oldukça etkin bir dijital medya yayını olduğunu tespit etmiştim. İnternet yayıncılığı kültürü olan illerde blog kullanımına yatkınlık çok daha fazla olmaktadır. Bu nedenle il bazında sıralama yapıldığı takdirde diğer illerde de blogger oluşumuna büyük katkı sağlayacaktır.
Bu konuyla ilgili bir çok arkadaşımın görüşüne de başvurdum, fazla önemsediğimi söyleyenler de oldu katılanlar da… Tam anlamıyla kısa bir özeti ise Funda Güleç‘ten geldi, onu da burada paylaşıyorum.
Blogların bir listesi mutlaka olmalı ama bu liste sorgulama bile yapmaya gerek duymayacağımız net bir algoritma üzerinden çalışmalı ve güven vermeli. Malum sosyal mecralar her tür sömürüye ve dejenerasyona açık. Elbette sosyal mecralar bu işen ayrı tutulamaz ama sıralamaya etkisi daha az olmalı. Çoklu yazarlardan oluşan, kurumsallaşan, ticarileşen bloglar farklı bir kategoride ele alınmalı. Blogların SEO değerleri var, bu sıralama da algoritmadan ayrı tutulmamalı. Değer açısından “aylık” değerlendirmelerin daha net etkisinin olacağını düşünüyorum. Yazı adedi üzerinden değerlendirme yapmak bana hiç mantıklı gelmiyor. Net bir algoritma üzerinden oluşturulacak liste herkes için motive edici olacaktır. Bu işte motivasyonun ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Diğer türlü listeler rekabete sebep olacakken tam tersi bir etki yaratıyor ve güven kaybına sebep veriyor.
Faydalı olması dileğiyle her ne kadar sürç-i lisan ettiysek affola…
Sektör için bu derece önemli olan Power 100 listesini her açtığımda, “keşke şu özellikler de olsa” dediklerimi kaleme aldım. Ücretsiz verilen bir hizmet için belki aşırı talepler olabilir, fakat bu öneriler hem blogger ekosistemine hem de Power 100 listesinin itibarına önemli katkılar sunacaktır.
Eleştiriler
Algoritma
Power 100’ün açıklama metninde de belirtildiği gibi bloggerların paylaştıkları yazıların sosyal medya performansı değerlendirmektedir. Kayıtlı bloggerların sıralanması için kullanılan algoritmada ilgili blogun Alexa değerinin de dikkate alındığı belirtilmiş olsa da, Alexa değerinin sonuca katkısının çok da yüksek olmadığını düşünüyorum. Zira bir dönem ben de bu listede 22. sıraya kadar yükselmiştim ve benim altımda kalan bloggerların Alexa değerlerini gördüğümde algoritma konusunda daha net bir fikir sahibi olmuştum. Rahatlıkla söyleyebilirim ki Power 100 listesi toplam bir bilinirlik değerinden ziyade son dönemde etkin olan bloggerların önce çıktığı bir listedir.
Listede Yer Almaması Gerekenler
Blogger listesi için en önemli kriterlerden biri de adil rekabet ortamıdır. Power 100 listesinde büyük oranda bu sağlansa da, bu çerçevenin dışına taşan bazı yayınlar bulunmaktadır. Kişisel blogların ötesinde kurum bloglarının ve günlük sektörel yayın yapan sitelerin de bulunması listede karmaşaya neden olmaktadır. Onlarca yazarın içerik ürettiği ve oldukça etkin sosyal medya hesaplarına sahip olan sitelerle, bireysel olarak içerik üreten bloggerların rekabeti oldukça güç görünmektedir. Listenin üst kısmını kişisel blogların işgal etmesi sizi yanıltmamalı, zira ilgili bloglar bir çok haber sitesinden bile daha yüksek trafiğe ve sosyal medya etkileşimine sahiptir. Listenin sektöre maksimum fayda sağlaması için sadece kişisel içerik üreten bloggerlara ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Buna ek olarak hali hazırda aktif olmayan ve listenin üst bölümlerinde yer alan yayınlar da bulunmaktadır. Güncel ve aktif olmayan yayınların da listede bulunmaması listenin itibarı için oldukça önemli görülmektedir.
Kayıt ve Güncelleme
Bir blogger kendi blogunu Power 100 listesine kaydetmek istediğinde bir form aracılığıyla bu işlemi gerçekleştirebiliyordu. An itibariyle bu form çalışmıyor, arayüzü güncellenen www.mediacatonline.com‘daki işlemler bittiğinde bu formun da yeniden aktif hale geleceğini düşünüyorum. Blog listesine kayıt yapabilmemiz güzel fakat güncelleme yapamıyor olmamız açıkçası önemli bir handikap. Kullanıcıların kayıt güncelleştirmesi kaçınılmaz olarak bir iş yükü getirecektir, fakat sektörde tek olan bu listenin daha işlevsel olması için bu yük omuzlanabilir diye düşünüyorum. Güncelleştirme, Power 100’e kayıt olduğu dönemde, algoritmada değerlendirilen bütün sosyal medya hesaplarına sahip olmayan kullanıcıların, kayıt olduktan sonra bilgilerini güncellemelerine imkan sağlayacaktır. Aksi halde ilk kayıt esnasında ilgili sosyal medya hesaplarını sisteme tanımlamayan bloggerlar ne kadar güncel içerik üretirlerse üretsinler, listede üst sıralara tırmanma şansını kaybedeceklerdir.
Öneriler
Kategorik Sıralama
Power 100 listesi sektördeki pazarlama, marka, reklam, medya, iletişim, sosyal medya konulu blogları kapsıyor. Listenin otomobil, seyahat, tatil, moda, spor, sağlık ve anne-çocuk bloggerlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi sektöre önemli katkı sağlayacaktır. Özellikle moda ve magazin bloggerları ciddi anlamda sektörde adlarından söz ettirmeye başladılar. Markaların kreasyonlarını hazırlarken moda bloggerlarından destek aldığına sıklıkla şahit oluyoruz. Bu nedenle ilgili kategorideki potansiyelin listeye kazandırılması gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde tüm kategoriler arasında zirveye moda, seyahat ve tatil bloglarının oturacağını tahmin ediyorum.
Filtreleme
Power 100 sıralamasını ortaya çıkaran algoritmanın, bloggerların son dönemde yaptığı paylaşımları baz aldığını belirtmiştik. Toplam fayda düşünüldüğünde bu sıralama yanıltıcı olabilir. Bu nedenle kategori filtresine ek olarak, süre filtresi de eklemek listeyi zenginleştirecektir. Örneğin son 1 yıl, 6 ay, 3 ay, 1 hafta gibi filtreler büyük işleve sahip olacaktır. İtibara yatırım yapmak isteyen markalar daha geniş zaman aralığında listenin üst kısımlarında yer alan bloggerları tercih ederken, kısıtlı sürede sıcak satış yapmak isteyen markalar ise son 1 haftada etkinliğini arttıran bloggerları tercih edecektir. (Bunun yapılabilmesi için tüm bloggerların kayıtlı kullanıcı olması gerekecektir.)
İl Bazında Sıralama
İstanbul başta olmak üzere İzmir ve Ankara’da blogger etkinliklerine gösterilen ilgi oldukça iç açıcı düzeyde, fakat diğer illerde organizasyon eksikliği nedeniyle aynı şeyi söylemek mümkün değil. Dijital medya mecraları konusunda yaptığım bir araştırmada, Konya, Malatya, Manisa ve Samsun’da oldukça etkin bir dijital medya yayını olduğunu tespit etmiştim. İnternet yayıncılığı kültürü olan illerde blog kullanımına yatkınlık çok daha fazla olmaktadır. Bu nedenle il bazında sıralama yapıldığı takdirde diğer illerde de blogger oluşumuna büyük katkı sağlayacaktır.
Bu konuyla ilgili bir çok arkadaşımın görüşüne de başvurdum, fazla önemsediğimi söyleyenler de oldu katılanlar da… Tam anlamıyla kısa bir özeti ise Funda Güleç‘ten geldi, onu da burada paylaşıyorum.
Blogların bir listesi mutlaka olmalı ama bu liste sorgulama bile yapmaya gerek duymayacağımız net bir algoritma üzerinden çalışmalı ve güven vermeli. Malum sosyal mecralar her tür sömürüye ve dejenerasyona açık. Elbette sosyal mecralar bu işen ayrı tutulamaz ama sıralamaya etkisi daha az olmalı. Çoklu yazarlardan oluşan, kurumsallaşan, ticarileşen bloglar farklı bir kategoride ele alınmalı. Blogların SEO değerleri var, bu sıralama da algoritmadan ayrı tutulmamalı. Değer açısından “aylık” değerlendirmelerin daha net etkisinin olacağını düşünüyorum. Yazı adedi üzerinden değerlendirme yapmak bana hiç mantıklı gelmiyor. Net bir algoritma üzerinden oluşturulacak liste herkes için motive edici olacaktır. Bu işte motivasyonun ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Diğer türlü listeler rekabete sebep olacakken tam tersi bir etki yaratıyor ve güven kaybına sebep veriyor.
Faydalı olması dileğiyle her ne kadar sürç-i lisan ettiysek affola…