Mücahid Han sözde hoca ile büyü ve muska dolandırıcılığı

Teknoloji dolandırıcılara çağ atlattı

Dolandırıcılıkta her geçen gün geliştirilen yeni yöntemler bu kadarına da pes dedirtiyor. O kadar kurumsallaştılar artık çağrı merkezi hizmetiyle çalışıyorlar.

Teknolojiye en hızlı uyum sağlayanların başında dolandırıcılar geliyor. Geliştirdikleri yeni yöntemleri de takip etmek ise bir hayli zor.

İyi niyetleri suistimal etmek, mağduriyetlerden yararlanmak, insanların korkularını kullanmakta iyice ustalaştılar.

Bu konuda dolandırıcıların işlerini kolaylaştıran sosyal medya ve GSM operatörlerinin verileri üçüncü kişilerle paylaşması oluyor.

Dolandırıcıların yakalanması, yargı önüne çıkarılması, ceza alması ise çok zor. Kolluk kuvvetlerinin yoğunluğu nedeniyle birçoğu dikkate alınmıyor. Yargının iş yükü gerekse uzmanlık konularındaki eksiklikler nedeniyle cezasız kalıyor. Verilen cezalar ise yeterince caydırıcı özellik taşımıyor. Durum böyle olunca da dolandırıcılık yapanın yanına kar kalıyor.

Dolandırıcıların yöntemleri

Dolandırıcıların yöntemleri saymakla bitmiyor. En başta insanların umutlarını kullanıyorlar. Beklenti içerisinde olanların, umutla bekleyenlerin çeşitli vaatlerle umutlarını kırıyorlar. Şahsiyetiyle ve itibarıyla dürüst bir yaşam sürenleri korkutarak paralarını çalıyorlar.

Bir malı almak ve satmak isteyenlerin alışveriş cesaretini kırıyorlar. Muhtaç emeklinin maaşında da gözleri var, vatandaşın emeğiyle biriktirdiği mal veya parada da. İnsanların sadece maddiyatlarından değil, maneviyatlarından da çalıyorlar.

Üstelik bu suç nedeniyle hapis cezası alsalar da cezaevlerinin doluluğu nedeniyle ellerini kollarını sallaya sallaya geziyorlar. Dolandırıcılık yapanın yanına kar kalıyor. Mağdur olan malını, parasını, cesaretini, inancını yitiren ise mağdur vatandaşlar oluyor.

Dolandırıcıların hedefinde ağırlıkla orta yaş, orta yaş üstü ve yaşlı diyebileceğimiz kesimler var. Bu kesimlerde özellikle teknolojiye uzak olanlar ise dolandırıcılara kolay hedef oluyor.

Yalnız yaşayanlar ideal hedefken, eğitim durumu bile etkilemiyor. Günümüzde profesörler bile bu dolandırıcılıktan nasibini alıyor. Ana haber bültenleri hangi dolandırıcılığa yer vereceği konusunda yoğunluktan seçmeye başladı.

Hac’dan getirilen kâğıda yazılmış muska dolandırıcılığı

Ekonomik krizden en çok etkilenenlerin başında gençler geliyor. İşsizler ve evlenemiyorlar. Dolandırıcılar da bu konunun farkında olduklarından bu alanda kurbanlarını arıyor. Dolandırıcılık şöyle işliyor.

İstanbul’dan arayan 0 212 981....numaralar yaşlı veya emekli anne babaları hedef alıyor. Çağrı merkezi yetkilisi “Mücahid Han (sözde hoca)”ın ofisinden aradıklarını ve kendilerine aranan kişinin başvurduğunu söylüyor.

Mücahid Han isimli sözde hocanın adına aradıklarını söyleyen çağrı merkezi yetkilisi evde büyü olduğunu söylüyor. Arayan görevli bekar çocuğu varsa adını veriyor. Eve giren iki kadının büyü yaptığı bilgisini paylaşıyor. Büyünün adı düğün büyüsü.

Düğün büyüsünü iptal etmek isterseniz yapmanız gerekenler var. Üstelik bunun için yazılan muskalar da özel. Çağrı merkezi yetkilisi bu kâğıdın Mekke’den geldiğini aktarıyor.

Kutsal topraklardan geldi diye kâğıdı da mübarek ilan edildikten sonra Mücahid Han sözde hocanın bir de promosyonu var. Bu dualı kağıtların bedeli 800 TL ama Mücahid sözde hoca bunun yarısını kendisi karşılıyor. Üstelik o iki kadının da adını vermeyi vaat ediyorlar.

Sistemde banka hesap bilgisi söz konusu değil. Adresi paylaştığınızda dolandırıcılar kapıda ödemeli gönderim yapıyorlar.

Bazı mağdur yorumları

İnternet üzerinden müşteri şikayetlerini barındıran sitelerde Mücahid Han (sözde) hoca ile ilgili şikayetler de mevcut. Bu tarz dolandırıcılık yöntemlerinde ağırlıklı olarak yerel televizyonları kullanıyorlar.

Yerel televizyonlar da yayınlarının belli saatlerini bu tarz kimselere para karşılığı açıyorlar. Radyo ve televizyonları denetlemekle yükümlü Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ise bu konuda hiçbir şey yapmıyor.

Özellikle bu televizyonu izlerken irtibat kuranların yakasına yapışıyorlar. Mücahid Han isimli sözde hocayı Yörük TV kanalında izleyen bir vatandaş verilen numarayı aradığını birkaç gün sonra 0212981.... numaradan döndüklerini aktarıyor. Arayan numaranın telefonda "üzerinizde büyü var" dediğini ve 150 TL karşılığında büyüyü bozacaklarını ve büyü yapanın ismini de yazacaklarını vaat ettiğini anlatıyor.

Vatandaş da kargoyu talep ediyor. Kargonun içinden sözde yapılması gerekenler, dualı yazılı kağıtlar çıkıyor. Fakat bunları hazırlayanın kimliğine dair bilgi yer almıyor. Bir ay sonra yeniden vatandaş aranıyor.

Sözde hocalarının tekrar baktığını ve büyünün tam olarak bozulmadığını anlatıyorlar. Çaresiz vatandaşa akik taşı göndereceklerini ve taşın bir hafta sonra kendiliğinden kırılacağını iddia ediyorlar. Ayrıca ikinci zarfta da büyü yapan kişinin ismi yer alacak vaadinde bulunuyorlar.

Kargoyu kargocu kontrolünde açan vatandaş kapıda ödeme sisteminin işleyişi nedeniyle kargoyu teslim edemiyor. İade etmesi durumunda da tehdit edildiği bilgisini veren vatandaş icra tehditi aldıklarını aktarıyor.

Dolandırıcılar bununla da yetinmiyor. Yeniden arayıp bu kez de Hz Peygamber'in kendi eliyle diktikleri hurmaları satmak istiyorlar. Vatandaş razı olmadığında da yeniden vatandaşı ses kaydın var deyip önceki kargo nedeniyle icraya vermekle tehdit ediyorlar.

Pekiyi nasıl oluyor da bu tarz dolandırıcılık yöntemlerinden para kazanabiliyorlar?

Kargolar aracı yapılıyor

Dosyahaber.com ’un Türkiye’nin en büyük kargolarından birinin yöneticisinden edindiği bilgiye göre bu tür uygulamalar yaygın. Özellikle Doğu bölgelerinde talep de bir hayli fazla. Dolandırıcılar bunu da bildiklerinden çağrı merkezi kiralıyor. Kargo şirketleri ile anlaşma yapıyor.

Dosya gönderi ücreti uygun olduğundan en uygun olanı tercih ediyorlar. Kargolar kapıda ödemede ek bedeller de alıyor. Kargo şirketlerinin tüm gönderileri açmaya yetkisi var. Fakat sistem genellikle beyan usulü işliyor. Güvenilen müşterilerde ise paketler açılmıyor. Şirketler de kapalı olarak teslim ediyor. Anlaşmalı şirketlerde güven süreci devam ediyor.

Kapıda ödeme sisteminde müşteri talep ederse gönderi şeffaf kargo ile yapılıyor. Gönderiyi şeffaf kargoyu açmadan 14 gün içerisinde veya kapıdan iade etmek mümkün. Ambalajı açılan ürünün kapıda ödeme sisteminde kargo bedelini ödeme yükümlülüğü var. Açılmayan ürünün geri dönen kargo bedelini gönderici ödüyor. Pekiyi nasıl oluyor da bu maliyete dolandırıcılar katlanıyor? Cevabı ise basit sürümden kazanıyorlar.

Bir kez muska alan ve bedelini ödeyenler çağrı merkezi tarafından sürekli takibe alınıyor ve periyodik olarak aranıyor. Bir kez alan devamını da alıyor. Bu da dolandırıcıları hem servet sahibi hem de yatırımcı (çağrı merkezi yatırımı, şirket sahibi) yapıyor.

Dolandıcılar telefon bilgilerini GSM operatörlerinden veya şirketlerinden alıyor

Dolandırıcılar için büyük kolaylıklardan biri de müşteri verilerine kolayca ulaşmaları. Herhangi bir GSM operatörü şirketi elindeki verileri diğer şirketlere reklam ve pazarlama amaçlı pazarlıyor. Pazarlanan bu bilgiler elden ele dolaşabiliyor. Kişisel Verileri Koruma Kanunu’na (KVKK) rağmen her türlü veri elden ele geziyor. Sadece bunlarla sınırlı değil alışveriş yapılan her şirket müşteriden cep telefonu bilgisi alıp kayıtlarına ekliyor. Sosyal medyada da araştırma yapan dolandırıcıların çok sayıda veriye de ulaşması mümkün.

Ne kolluğun vakti var ne de mahkemelerin uğraşacak zamanı

Ayrıca kolluk kuvvetlerinin iş yoğunluğu nedeniyle bu tarz dolandırıcılara vakit bulamıyor. Savcılıkların da iş yoğunluğu şikayetlerin yeterince olmaması nedeniyle veya kamuoyu baskısı olmadan zaman bulamıyor. Mahkemeye çıkarılanlar şartlı salıverme ile serbest kalıyor. Hatta ihtisas mahkemeleri anlamında da bu alanda eksiklikler var.

Diyanet İşleri muska konusunda ne diyor?

Din İşleri Yüksek Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurumsal sitesinde bu konuda vatandaşları uyarıyor. Muska; hastalık, göz değmesi, afetten korunmak veya kurtulmak gibi amaçlarla insanların beraberinde taşıdıkları ayet, hadis ve duaları okumalarında bir sakınca yok.

Fakat bu tarz duaları, ayetleri malzemeye sararak bunların korkudan, nazardan, hastalıktan korumasını beklemek caiz değil. Hz Peygamber dönemine ait böyle bir rivayet de söz konusu değil.

Muskadan medet ummak, ondan koruma beklemek, Allah’tan beklenileni muskadan beklemek caiz değil. Bu bağlamda insanların duygularını istismar edenlere karşı da uyanık olmak gerekiyor.

Dolandırıcılara karşı ne yapmalı?

Sonuçta olan yine vatandaşa oluyor. Dolandırıcılık yöntemlerine her gün bir yenisi ekleniyor. Vatandaş mağdur olmaya devam ederken sorumluluk alması gereken birimler vakit bulamıyor.

Siz siz olun telefondan size gelen çağrılara cevap verdiğinizde kişisel bilgilerini paylaşmayın. Dolandırıcıların vaatlerine kanmayın. Korkutmalarına tehditlerine prim vermeyin. Muska, büyü gibi önerilere kanmayın.

Savcılıklara şikayette bulunun medya kuruluşlarının gündeme taşıması için irtibata geçin. Yakın çevrenizi de bilinçlendirmeyi unutmayın.

Hakan GÖKSEL [email protected]

DOSYAHABER ÖZEL