Oğlak Yeniayı Fitili Ateşlenmiş Bir Dönemi Haber Veriyor
Robotlaşmış bedenlerimizle, duyarsızlaşmış hislerimizle duygumuzu nasıl ifadeye dönüştürebileceğiz?
GÖKYÜZÜNÜN MATEMATİĞİNDE OĞLAK YENİ AYI
Robotlaşmış bedenlerimizle, duyarsızlaşmış hislerimizle duygumuzu nasıl ifadeye dönüştürebileceğiz?
Hiç bir şey olmamış gibi gelse de, çok şeyler olup bittiğini zamansızca öğreneceğiz. Başın ayaklar, ayakların baş oluşuyla gelen bir kaotik sürecin yakıtı patlamaya hazır öfke enerjimiz.
Kendimize, risksiz güvenli bir alan oluşturma isteğinin yarattığı içimizdeki sıkışmışlığı, daha üst boyutlara yükseltecek dar sokaklardayız. Darlığı yaratan bizim zihnimiz, güvende olabilmek için düz dar bir güzergah çizeriz.
Kıldan ince kılınçtan keskin bir köprüdeyiz. Lakin dilimizin keskinliği daha fena bir hale dönüşebilir, içimizde birikmiş duyguların öfkesel yansıması ile kelimelerimizin buluşma potansiyelden ötürü.
Bu felaketler zinciri doğal afetten de beter olur, insan görünen neydüğü belirsiz dürtüsel mahlukat kaynağı olunca.
Etkisi başlayan yeniayın, sakin bir ilçede sebepsiz bir kavgaya dönüşmesi an meselesi, kitlesel ağır yaralılar ve haddinden fazla adli vakalar acil servisleri sarsacak. Sağlık çalışanlarını korusun Rabbim.
Tahmin edilemeyecek kadar, beklenmeyeni sunarak ters köşe edecekler bizi. Zaten biz kendi içimizde alt üst olmuşken, canımız yana yana savrulurken, kendi ışığımızın parıltısı zannı ile gözler kamaşırken aslında beyin sisinin yarattığı bir seraba kanarız, ne yöne koşarsak koşalım, ne yönümüz bellidir, ne de görüşümüz nettir, kanat çırpınışlarımız boşunadır.
Soluksuz, yorgun, bitap kalışımız bizim çaresizliğimizi bize sunarken, yine de inadımız dikkafalılığımız bizi eğmez eğdirmez. Boyun bükmeyi bilmeyen bi neslin evlatlarıyız.
Öldürmeyen dibe vuruşlarımız, bizi daha güçlü bir dip vuruşla denizin yüzeyine fırlatan güneşe meydan okuyuşumuz ASIL YÜKSELİŞLERİMİZ var bizim.
Ve nicedir yavaşla deriz, adım adım ilerle, duyguları saklama da, besleme de, sadece izle seyreyle! Olmuş olanı eleştirme yargılama, olduğu gibi kabule geç ve sindire sindire hazmet.
Basit olan karmaşıklaştıysa, bu bi zihin oyunu, oyunbozan ol, detaylarda kaybolma, bütünü gör!
Sezgilerine güven, kalbinle düşün, yüreğinle eyleme geç!
…
Dışarısı dilediğince senin özneliğini hiçe saysa da asıl şimdi harekete geç gökyüzünün öncü kuvvetleri öncülüğünde, komutan belli, rotan belli, hedefin belli!
Komutan beyin değil kalp, Rotan hiç yazılmamış olan, Hedef VATAN VATAN VATAN!
Sınırlarımızı al kanlarla boyayan şehitlerimize sözümüz var bizim.
MÜHRÜMÜZ zincir vurulamayan bağımsızlığımızı anlatan İSTİKLAL MARŞIMIZ,
TILSIMIMIZ egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyen CUMHURİYETİMİZ,
MUCİZEMİZ kolay kolay ayağa kalkmayan ancak ayağa kalktığında durdurulamayan YÜCE TÜRK MİLLETİMİZ’dir.
Şimdi tam vakti toprağın öncü gücü demek şehidimizin kanıyla kutsanmış vatanımızın öncüsü ATATÜRK’ÜN ezelden ebediyete sırlamış SÖZLERİ İLE, Ayağa kalk ey Yüce türk milleti İstiklal marşı ile!
…
Ayağa kalk ey Yüce türk milletinin genç evladı, gençliğe hitabe ile AYAĞA KALK!
Ey Yüce Türk Milleti, şanlı tarihimizde yaptıklarımız geleceğimizde yapacaklarımızın teminatıdır. Bizim BİR olup ayağa kalkmamız kafidir. Savaşmayı düşünmek en son çaremiz olduğunda biz Savaşmak için harekete geçeriz. Ve, Biz biliriz ki BİR TÜRK dünyaya bedeldir.
Biz yine biliriz ki bizim dünya görüşümüz de bellidir. “**Yurtta Sulh Cihanda Sulh!**” Çünkü biz Atatürk’ün ezelden ebediyete yaşayan ve yaşayacak olan evlatlarıyız! Az zamanda çok işler yapacağız.
Selamen selame tüm yaratılmışlara aşkla ilimle lütufla…