Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 10 Ağu 2023 17:00

Önceden 5 kişi kurbana girilirdi şimdi evler kurbanlık gibi!

Türkiye'de büyüyen ve patlamak üzere olan bir kriz var. Krizin adı barınma krizi üstelik bedelleri çok ağır ödenecek. Zamanında tedbir alınmazsa çok geç olacak.

Konut Plaza

Yatırımcıların yeni gözdesi kurbanlık modeli evler oldu. Kurban bayramlarında dini vecibenin gereği birden fazla vatandaş bir araya gelip büyükbaş hayvanda kurban payı sahibi oluyordu. Şimdi aynı model evlerde uygulanmaya başladı.

Türkiye'deki yüksek enflasyon, TL'nin alım gücündeki düşüş, plansız göçler, depremle gelen göç dalgaları, sığınmacı nüfusundaki artış, kazandırmayan yatırım araçları, yüksek kira getirileri vb biraz birikimi olan vatandaşları, talebi hiçbir zaman bitmeyecek olan konut sektörüne yönlendiriyor..

Türkiye'de barınma aracı olmaktan çıkarak yatırım aracı haline dönüşen konutlarda çoklu ortaklık modeli dönemi başladı. Konut fiyatlarındaki sınır tanımaz yükselişler ve taksitleri ödenebilir olmaktan çıkmış banka konut kredileri nedeniyle evleri tek başına almak imkansız hale geldi.

Konut

Banka kredisine giremeyen veya girmek istemeyen ve tek başına ev almaya gücü yetmeyen vatandaşlar, ev tapularında çoklu hisse sahibi olarak yatırımlar yapmaya yöneldi. Özellikle yakın çevre ve akrabalarda ortak alınan mallarla, satın alan kesimlerin konut sorunları çözülmek istenirken, yüksek kiralarda ek gelir elde etmek isteyen yatırımları cezbediyor.

Türkiye'de ev ve araç mülkiyetleri konusunda ortak tapu veya ruhsat pek tercih edilmiyor. Miras yoluyla intikal eden özellikle arsa ve konut gibi mallarda bile ortaklık sürdürülemiyor. Bu nedenle bozulan binlerce akrabalık ilişkileri var. Adliyeler dava dosyaları ile doluyken, bu kez de yeni yatırım aracı olan konutlar ileride Adliye koridorlarını meşgul edecek gibi görünüyor.

Nüfusu 85 milyon aşan Türkiye'de konut stoğu talebi karşılamadığı için her yıl 1 milyona yakın konuta ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle de Türkiye'nin lokomotif sektörlerinin başında inşaat da geliyor.

Artan konut fiyatları karşısında çaresiz kalan vatandaş bu kez astronomik biçimde artan kiralar nedeniyle de köşeye sıkışmış durumda. Enflasyon artışı, asgari ücretin artırılması, emekli ve memur maaşlarına yapılan zamlar kiraları da akıl almaz biçimde artırdı. En fazla kira artışı yüzde 1109 ile Antalya'da gerçekleşirken; onu yüzde 963 ile Mersin, yüzde 935 ile Muğla, yüzde 833 ile Ankara ve yüzde 713 ile İstanbul takip ediyor.

Konutlar

Bugün en temel insani ihtiyaçların başında gelen barınma ihtiyacı düşük ve orta gelirli kesim için imkansız hale geliyor.

Diğer taraftan özellikle İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir gibi büyükşehirlerde aşırı betonlaşmanın sonucu olarak 1,5-2 milyon boş konut bulunuyor. Bu konutların büyük kısmının yatırım amaçlı olarak alındığı ve özellikle boş tutulduğu biliniyor.

Türkiye korkunç bir konut krizine doğru sürükleniyor. Benzerini Çin Halk Cumhuriyeti yaşadı. Türkiye'deki nüfus artışı Çin'in nüfus artışı karşısında kayda değer bile sayılmaz.

Çin'deki konut talebi Türkiye'den kat kat fazla olmasına rağmen üstelik ekonomik gelişmişlik anlamında da Çin'in kişi başı gelir 12 bin 500 doların üzerindeyken bu krizi yaşıyorsa Türkiye'nin daha tedbirli olması gerekiyor.

Çin'de önce düşük kredilerle pazarlanan sonrasında ise pandemi ile ödeme güçlüğü yaşayan vatandaşlar, bitmeyen evler yüzünden mağdur olmuştu. Aşırı konut talebi ve aşırı artan kiralar nedeniyle evler bulunamazken artan konut fiyatları da ev sahibi olmayı imkansız kılmıştı.

Konut satın alanların gelirleri ile ilgili belirsizlik, konut fiyatlarındaki fahiş artışlar, bankaların kredilerinin sınırlandırılması ve zorlaştırması gibi tedbirler de peşpeşe gelince Çin'de milyonlarca konut satılamadı ve emlak krizi başladı.

Konut Plaza

Türkiye bu sona uzak değil, fakat sorun sadece barınma ihtiyacı ile sınırlı değil, konutların ekonomik yatırım aracı olmaktan da çıkması gerekiyor. Evet inşaat sektörü bu anlamda bir bedel ödeyebilir. İşsiz sayısında artış gerçekleşebilir fakat bu düzenlemeler yapılmazsa bunun sonuçları mahkemelerde dava konusu olurken sokaklarda asayiş meselesi olarak kendini gösterecektir.

Türkiye'de artık konut yatırım aracı olmaktan çıkmalı. Eski dünyanın zihniyeti ile yeni yüzyılı yönetemeyiz. Artık ortaklaşa bir eve girip ülkenin geleceğini kurban etmek yerine ortaklaşa üretim, istihdam ve katma değer yaratacak teknoloji ağırlıklı yatırımlara öncelik vermeliyiz. Tabi gelecekte varlığını sürdüren bir Türkiye'ye inanıyorsak..

Ekleme Tarihi: 10 Ağu 2023 17:00