Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikasti için Ruslar ne diyor?
Rusya Büyükelçisi Karlov'un Ankara'da suikast sonucu öldürülmesi Rusya'da büyük yankı uyandırdı. Rus düşünürler, akademisyenlerden peş peşe değerlendirmeler geliyor.
Rus Büyükelçi Karlov'un suikasta uğramasına ilişkin Rusya'dan peş peşe değerlendirmeler geliyor. Sputnik'in haberine göre Rusya’da öne çıkan isimlerin Karlov suikastiyle ilgili değerlendirmeleri şöyle:
Ulusal Savunma dergisinin baş editörü ve Rusya Savunma Bakanlığı Kamu Konseyi Başkanı İgor Korotçenko:“Elçiler öldürüldüğü zaman havada bir savaş kokusu yayılmaya başlar. Palmira’nın ele geçirilmesi, Rus Büyükelçinin öldürülmesi, partnerlerimiz bize karşı daha ne gibi sürprizler hazırlıyor? Ankara’da Rus Büyükelçi’nin öldürülmesi – yalnız hareket eden bir teröristin eylemi değil, bu, ipleri Körfez bölgesine veya okyanusun öbür tarafına uzanan bir komplodur.”
Rusya Dış İlişkiler Konseyi (RIAC) Başkanı Prof. Dr. Andrey Kortunov:“Sadece tek bir şey belirtmek istiyorum: Bu alçakça ve korkakça işlenmiş suç, Rusya-Türkiye ilişkilerinin restorasyonuna yönelik çalışmaları durdurmamalı. Bizim ülkelerimizin diplomatlarının, iş adamlarının, bilim insanlarının, sanatçılarının, sivil toplum kuruluşlarının liderlerinin, gazetecilerinin ve bütün ilgili vatandaşlarının o zahmetli ve bazen görülmeyen ama önemli çalışmaları devam etmeli.
Rus Dışişleri’ne bağlı Diplomasi Akademisi’nden Doç. Dr. Vladimir Avatkov: “Rus Büyükelçisi’ne saldırı, çok zor bir dönemde işlenmiş bir suçtur. Şu anda Rusya-Türkiye ilişkilerinin en kritik konuları görüşülüyor; Salı günü Rusya, Türkiye ve İran’ın temsilcilerinin bir araya gelmesi planlanıyor. Tam da şimdi Suriye üzerinde jeopolitik ve güvenlik alanlarda yeni bir bölgesel işbirliği oluşturuluyor.”
Sankt-Petersburg Devlet Üniversitesi’nden Doç. Dr. Appolinariya Avrutina: “19. yüzyılda Rus Büyükelçi Griboyedov’un İran’da vahşice öldürülmesinin arkasında Batı’nın parmağı vardı. 21. yüzyılda tarih tekrarlanıyor. Geçen sene yaptığımız hataları tekrarlamayacağımızı çok ümit ediyorum.”
Rus Dışişleri’ne bağlı Diplomasi Akademisi’nden Dr. Nina Belyakova:“Ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu son derece korkunç bir olay! Bu büyük, kişisel bir kayıp! Huzur içinde yatsın…”
Çağdaş Türkiye Araştırmaları Merkezi’nden Tatyana Şuvalova:“Bu terör olayını duygulara kapılmadan değerlendirmek çok zor, çünkü bu gerçekten çok büyük kişisel bir kayıp. Görev yılları sırasında Rusya-Türkiye ilişkileri çok zor bir dönemden geçti. Katiller cezalandırılacaktır. Ülkelerimiz, bu korkunç sınavlardan geçecektir. Ancak iz elbette ki kalacaktır. Biz şu anda Indira Gandhi ve Talat Paşa’yı hatırlıyoruz. Zamanla bunlar değişmeliydi, ama ne yazık ki, değişmiyor. Rabbimiz, bizden yeni ayrılan kulunun ruhunu şad eylesin. Nefrete kapılmamak çok zor.”
Valday Kulübü Program Direktörü Andrey Suşentsov:“Medya ortamında Halep hakkında metodik Rusya karşıtı kampanyasının uygulayıcıları, Büyükelçi’yi sırtından vuranlara ortak olduklarını hissetmeli. Medyanın keyfine göre hareketleri terörü teşvik etmekte”
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Karlov'un silahlı saldırıda ölümü dış basında da büyük yankı uyandırdı. İngiliz basını, cinayetin özellikle Suriye'de yaşananlar bağlamında Türk-Rus ilişkileri üzerindeki olası etkilerine dair analizler yayımladı.
Olayla ilgili ayrıntıları aktardığı haberine "Katil, Büyükelçi'yi öldürdükten sonra 'Bu Halep için' diye bağırdı" başlığını atan Times gazetesinde yer alan analizin başlığı, "Cinayet Putin'in Erdoğan'la yeni ittifakında gerilime yol açacak" şeklinde.
"Suriye devletinin çökmesinin Irak'a iç savaşı geri döndürdüğünü, bir milyon mültecinin Akdeniz'i aşmasına yol açtığını ve cihatçıların Paris'teki bir rock konserine ateş açtığını" söyleyen gazete şöyle devam ediyor:
"Bir sanat galerisindeki cinayet bunlarla kıyaslandığında küçük bir olaymış gibi gözükebilir ama ciddi sonuçları olabilir. Tarih bize, suikastların kolayca savaşa dönüşebileceğini gösteriyor.
Rus, Türk ve İranlı dışişleri ve savunma bakanlarının Suriye'nin açtığı yaraları tedavi etmek üzere bugün Moskova'da buluşmaları bekleniyor. Rekabetleri yüz yıllardır Batı Asya'da hakim olan bu üç diplomatik ve askeri güç bir geçici anlaşmaya varabilirse, bu sadece Suriye yangınını sona erdirmekle kalmaz, Ortadoğu'daki Amerikan nüfuzunda dramatik bir azalmayı beraberinde getirebilir.
Her üçü de Başkan Obama'nın tabandan tavana demokrasiye desteğine karşı çıkıyor ve kendi güçlü lider popülizmlerini tercih ediyorlar. Mısır'da Cumhurbaşkanı Sisi ve Suriye lideri Esad gibi daha zayıf otokratlar da bundan faydalanabilir."
"Katilin bir polis olduğunun ortaya çıkmasının durumu daha da kötüleştirdiğini" söyleyen Times, "katilin radikalleşmesinin nasıl gözden kaçırıldığı konusunda sorular sorulacağını ve Türkiye ile daha geniş anlamda Ortadoğu'da bu tür soruların komplo teorilerini de beraberinde getireceğini" savunuyor.
Analizde saldırganın saldırı sonrası attığı sloganlar için şu yorumda bulunuluyor:
"Ya cihatçı ya da Erdoğan yönetimine karşı en büyük iç tehdit olan Gülen hareketinin bir takipçisiydi. Fetullah Gülen ABD'de ve CIA'in dahli olduğu iddiaları bekleniyordu. Bu iddialar ve ABD'ye duyulan güvensizlik Rusya ve Türkiye arasındaki çatlakları kapatabilir ama bu uzun sürmez.
Büyüyen dostlukları Erdoğan ve Putin'in birbirlerine duydukları hayranlığın etrafında gelişiyor ve bu bölgede güç için giriştikleri mücadeleyi maskeleyemez. Türkiye'nin Rus jetini düşürmesinden bu yana sadece bir yıl geçti. İkisi de Sünniler ve Şiiler arasındaki büyük savaşta karşıt tarafları desteklerken bu yaranın iyileşmesi zaman alır."
Guardian'ın internet sitesinde yer alan, gazetenin Dünya Haberleri Editörü Julian Borger tarafından kaleme alınan analizdeyse, tam tersi bir görüş savunuluyor ve cinayetin Türkiye ve Rusya'yı daha da yakınlaştırabileceği görüşü öne sürülüyor.
Karlov cinayeti ve Birinci Dünya Savaşı'nı tetikleyen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun veliahttı Arşidük Franz Ferdinand'ın öldürülmesiyle paralellikler kurulduğunu söyleyen Borger, buna karşın Türk ve Rus liderlerin ilişkilere gelebilecek zararı önlemek için hızla harekete geçtiğini belirtiyor.
Borger uzmanların da liderlerin stratejik düşmanlarını suçlama konusunda ortak bir zemin bulduklarını söylediklerini aktarıyor.
Guardian'a konuşan Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi'nden Maksim Suçkov ise Franz Ferdinand suikastıyla paralellik kurulmasını yersiz buluyor ve "Erdoğan Putin ile zamanında ve etkili bir kriz diplomasisi yürütebilirse, ikili ilişkiler için ciddi bir sonuç ortaya çıkmayabilir. Şu anda Moskova ve Ankara'nın kaybedecek çok şeyi var" diyor.
"i" gazetesi için bir analiz kaleme alan Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nden Shashank Jodi de Franz Ferdinand suikastı benzetmelerine karşı çıkıyor.
Joshi, cinayet geçen yıl bu zamanlar, Türkiye bir Rus jetini düşürdükten hemen sonra işlenseydi, sonucun bir NATO üyesi ve bir nükleer güç arasında savaş olabileceğini belirtiyor. Ancak Joshi, son bir yılda Moskova-Ankara ilişkilerinin önemli ölçüde geliştiğini vurguluyor.