Sabır Saygıdandır
Bizim kuşak sabıra biraz tepkili büyürken, sabreden dervişin akıbeti de sürekli değişirdi...
SABIR SAYGIDANDIR
Bizim kuşak sabıra biraz tepkili büyürken, sabreden dervişin akıbeti de sürekli değişirdi.
Halbuki, o muradına eren de bizden, eremeyen de...
Bugün trafikte ya da herhangi bir konuda sabırsız, dolayısıyla da biraz saygısız olmamız da bu inanç yapısıyla ilgilidir.
Sabır ve saygının özden gelmesi, beslenmesi ve takdir edilmesi değerlidir. Üstelik, bu bir erdemdir. Tamam belki biraz görecelidir. Hatta herkese eşit gösterilemeyebilir de... Bunu kısmen de olsa anlarım da, bu erdemden yoksun olmayı anlayamam.
Bir de yoksun olmak yetmezmiş gibi kendi yoksunluğunu göremeyip, bu erdeme sahip olanı eleştirmek ya da küçümsemek ciddi bir şuursuzluk örneğidir.
Birbirini sürekli kopyalayarak, neleri normalleştirdiğimizi düşünsek, bu satırlar yazmaya yetmez.
Kültür mirasları, toplumları ayakta tutan değerler, maneviyatla şekillenen bir çok kadim bilgilerin içinde saygı ve sabır mevcuttur.
Yozlaşma dediğin yitiklik evvela buradan başlar. Önce masum ve komik gelse de, zamanla ayrık otu misali, birlik beraberliğe etkisi fark edilir.
Fark edilmesi güzeldir de, bununla ilgili eyleme geçilmesi daha güzeldir.
Saygı duymayı bilmeden, kendine saygı duyulsun isteyene kim ne kadar sabreder ki?
Her şey bir yere kadar. Sabır da, sevgi de, saygı da... Allah içindeki merhameti, dışarıya da kolayca gösterenlerden eylesin hepimizi. Gösteren görür de zaten.
Bilirsin, benzer benzeri çeker.
Selam ve sevgimle