ŞekerSiz misiniz?

Şu şeker meselesi ve zararları gibi tatsız konular açılınca, özellikle tatlıdan vazgeçemeyenler için göz korkutucu tatsız kararlar beliriveriyor ufukta ve biraz geriliyor insan doğrusu.

Çünkü 'tatlı' tadı anne sütü ile ilk öğrendiğimiz tat ve sırf bu nedenle bile vazgeçme düşüncesi haklı olarak ürkütücü geliyor. Ancak beyaz şekere alternatifler var elbette ve bu nedenle 'şeker'den uzaklaşmak bu tattan tümüyle vazgeçmek anlamına gelmiyor.

Hem çok da negatif yaklaşmamak lazım belki de. Bazen mutlu eden kaçamaklar belki sanıldığı kadar zararlı da olmuyordur. (Burada kaçamak tanımı miktar ve sıklık ölçeğinde kritik tabi..

İşte şeker hakkında gerekli gereksiz birkaç bilgi:

• Fotosentez ürünü.  Yani tüm bitkilerde var anlamına geliyor.
• Rafine Şeker = Beyaz Şeker. >%99 saflıkta endüstriyel gıda maddesi.
• Dünya şeker üretimi:  Şeker Kamışı %74 , Şeker Pancarı %26
• Geçmişte istemeden bugün ‘istenmeyen adam olan’ adamlar
  • ‘Andreas Sigismund Marggraf’ (şeker pancarında şeker kamışındakinin aynı şeker kristalini olduğunu keşfetti)
  • ‘Carl Achard’. (Marggraf’ın öğrencisi. 1802’de ilk şeker pancarından rafine şeker üreten fabrikayı kurdu.)
• Türkiyede ilk şeker fabrikası: Uşak,1926
• Şeker pancarının içinde ne var?
  • %75’i su.
  • %25 kuru madde. (şeker, küspe vs. dahil)
• 1 adet pancar kökü için enteresan bilgi 
  • Pancar bitkisinin atasında: 5gr şeker var. Bu 2 adet küp şeker demek oluyor.
  • Günümüzde ise 140gr. Yani 56 adet küp şeker demek. Endüstri bakış açısıyla %700 verim eder. Bu durumda sanayicinin gözlerinde beliren işaret: "$$$" iken bitkinin başına gelenleri düşünen biyoloğun gözlerinde beliren işaret ise "???" olur.

Peki ya rafine şekere alternatifler nelerdir?

Bal (özellikle doğal diye belirtmenin bir anlamı olmasa gerek), doğal/geleneksel pekmez, kuru meyveler (hurma, keçi boynuzu, vs.) ve doğal meyve şurupları, doğal akçaağaç şurubu (Maple Syrup) gayet makul ve erişilebilir alternatifler olacaktır. Son zamanların eskimeye başlayan popülerleri Agave şurubu ve Stevia için ise artık doğal olanlarını temin etmek neredeyse imkansız gibi.

Sonuçta şeker pancarı endüstriyel açıdan kıymetli bir bitki. Dolayısıyla her kıymeti artan şey gibi onun da 'bir parça' ayarlarıyla oynanmış olması şaşırtıcı değil. Ancak doğanın bize sunmadığı bir rafineliği yapay olarak elde etmenin, doğanın bir parçası olan bedenlerimize çok da iyi gelmeyeceğini artık biliyoruz. Bu konuda seçici davranmak, bazı alternatif arayışlarına girmek veya ölçüyü kaçırmadan kaçamak yapmak da dünyanın sonu sayılmaz.

Tatlı bir hafta olsun!