Sıfır Noktasında Göksel Yakarış
Büyük resmi görmekte fayda var, global kelimesi bile yetersiz kalıyor, evreni kainatı kapsayan baş döndürücü bir enerji ile baş başayız.
GÖKYÜZÜNÜN MATEMATİĞİNDE BAŞAK YENİ AYI
SIFIR NOKTASINDAN GÖKSEL YAKARIŞ
Büyük resmi görmekte fayda var, global kelimesi bile yetersiz kalıyor, evreni kainatı kapsayan baş döndürücü bir enerji ile baş başayız. Rakamlar oldukça özel, 00-11-22 ve bunlar 9 kuramına göre indirgenemez, özel mi, özel sayılardır.
Tanrının parmağı dediğimiz özel açıyla birlikte oluşu, ilahi sistemin her şeyi hesaba çektiğini ve gereğinin düşünüldüğünü iletmekte bizlere. Ne üzerine derseniz?
Vatanın için ne yaptın? Milletin için ne yaptın? Dünya ve evren için ne yaptın? Ve her şeyden önemlisi özgünlüğün ve özgürlüğün İÇİN ne yaptın?
Tabii bu sorular çok geniş kapsamlı olsa da biz yeniden bir hususu hatırlatan olalım. “18 bin alem insanın içinde mevcut” der idi İbnü’l Arabi.
Ve şimdi yeniden soruyorum
Kendinle bağ kurdun mu?
Kendini olduğu gibi kabule geçtin mi?
Kendi sınırını hududunu fark ettin mi? Nerede başlıyor ve nerede bitiyor?
Hudud kelimesi ile haddini bilme aynı kökenden gelmekte, kendi haddini biliyor musun?
Kendi değerini kıymetini kadrini biliyor musun?
Kendi ışığının ve manevi gücünün farkında mısın?
Kendini tanımak için uğraş verdin mi?
Kimsin sen?
Kendine olan hizmetlerini layıkıyla yapabildin mi?
Şimdi bu hususlar neden bu kadar önemli?
Kendini sevmeyen bizi, yaşadığı yeri, mekanı, zamanı sevemez. Kendine adil olmayan, hiç bir şeye adil olmaz. Bedenine dimağına ruhuna ışığına sahip çıkamayan, koruyamayan; dışarısını, yaşadığı evreni, masumları nasıl korusun onlara nasıl sahip çıksın?
Bu örnekleri hepsi için uyarlayabiliriz.
BİZ’in içindeki BEN’in, özgün olmasına izin veremeyen, hem içeride hem dışarıda özgünlüğü özgürlüğü nasıl gerçekleştirsin?
“Her birey eşitlik ilkesi, adaletli yaklaşım, düzene uyum olması ve hayatta denge içinde yaşama haklarına sahiptir!”
Hizmet kendinle başlar! Hiç bir şey için geç değildir! Her şey vaktine gebedir!
Ve GÖKSEL yakarış; Eşitlik Adalet Uyum ve Denge için varlığını gösterecektir!
YENİAY SÜRECİ KAPSAMI
Bu yeniay süreci hem hasat dönemini hem şifa akışını hem güncel yaşanılanı hem hayvanları hem çalışanları hem de iyilik ve yardımlaşma düşünceleri ile bizim içimizden geçecek. NASIL MI? Özellikle altını çizdiğimiz GÖKSEL yakarış hususlarında.
Elif olup tüm bu hususların hakkını verebildik mi?
Hasat zamanı söylenen söz:
“Ne ektin ise onu biçersin!”
Sevgi ekmişsen AŞK ile buluşan olursun.
Tüm varlıklara aşk ile Hû!
Aşkla yapılan her iş, keyfe dönüşür, yorgunluk nedir bilmez ve hizmetini aşkla sunmuş olursun, hakkıyla ve layıkıyla.
Ağaç fidanı diktinse yeşilin kendisi, zarafeti, meyvesi, şifası ile buluşursun. Bütüne sağladığı faydadan yararlanan varlıkları da onurlandıran bir hizmet götürür, yardım eli uzatmış olursun.
Bir başka deyişle, “Nitelikli hizmet veren, nitelikli hizmet alır!”
Ve kendi içsel yolculuğumuzda, kendimiz için ne yaptık? Yaşamın bu an’ına kadar kendimize yaptığımız yatırımların da hasat vaktidir bu vakit.
KUANTUM MEKANİĞİ İLE ZİHİN
Vazifelerimiz bir yere kadar sığındığımız kalemiz idi, bu kale bazılarımız için ailesi, bazılarımız için kendi bedeni veya sığındığı liman neyse o olabilir. Kalemiz ne olursa olsun, çeşitleri oldukça fazladır.
Ancak kuantum fiziğine göre biz holografik bir simülasyon içindeyiz ve her şeyi zihnimiz yaratıyor. O zaman, tüm alemlerin varlığı bizde mevcut olduğuna göre, şu an ki, bu tüm dünyadaki, fena durumlar zihinsel kirliliğin ürünüdür diyebiliriz.
“Kalemizin sağlam olması her daim zihin temizliği ile bağlantılıdır.”
CİHADI EKBER
Zihin, akli melekelerimizi manüple ediyor mu?
Hiç susmayan bir zihin dimağımızın açık berrak olmasını engeller mi?
Zihin vesveselerinin esiri mi beden - ruh - bilinç?
Bi önceki yazımızda da değinmiş idik, zamanı geçmiş, miadı dolmuş, doğal fonksiyonu engelleyen birikimler güve misali bizi içten içe kemiriyor mu?
Nefis denilen şey için, bir nevi zihin oyunları ve bedensel arzular, diyebiliriz.
Hz. Muhammed’in sözü nefsi tezkiye için “CİHADI EKBER”i hatırlayan olduk.
Nefis mertebeleri var; emmare, levvame, mülhime, mutmain, radiyye, marziyye ve Safiye(nefsi kâmile) olmak üzere adlandırılmışlar.
“Nefsi tezkiye”islam alemi içinde oldukça kıymetlidir. Ve diğer tüm dinler inanışlar içinde bu böyledir, sadece tanım için kullanılan isimleri farklıdır. Nefis tezkiyesi için irade terbiyesi de söylenebilir ve bu hususlarda üç kitap önerimiz var.
*“İrade Terbiyesi” Jules Payot “Gençlerle Başbaşa” Ali Fuad Başgil “Senin Hakkında Yedi Şey Düşündüm(Birini Söyleyeceğim)” Berrak Yurdakul * “Kalemizin sağlam olması her daim zihin temizliği ile bağlantılıdır.”
“Nefsini bilen Rabini bilir!”
İÇSEL ŞİFA GÜCÜ
Yüce yaradan öyle bir muazzam organizma vermiş ki insanlara, insan unutmuş kendi kendine yenilenen bir organizmaya(bedene) sahip olduğunu!
Kendi kendini düzenli olarak yenileyen bir beden, nasıl olur da rahatsızlık yaşar ve hatta bu rahatsızlığı hastalık olarak benimser ve onunla yaşamayı nasıl olur da seçer?
“Hastalık diye bir şey yoktur, iyileşmeye niyeti olmayan hastalar vardır” der İbn-i Sina. Tababet sanatı hastalığı iyileştirmekten daha ziyade, nasıl sağlıklı yaşanır ve yaşatılır üzerinedir. Hekimlik sanatı, asıl bunun üzerine kurulu olandır.
**“Hasta, mucizevi içsel şifayı unutandır!” **Diyebiliriz. Bizi hasta eden unsurları bulduğumuz da iyileşme de başlar.
Birden fazla rahatsızlığa sahip olan bu Canan görünen, içsel şifa gücü ile bedendeki rahatsızlıkların bir çoğunu iyileştirmeyi başarmıştır. O içsel şifaya ulaşmak için;
“Kendine inanmak ve güvenmek, sağlığına kavuşuncaya dek azimle devam etmektir.”
Bunu nasıl yapacağız? Nereden başlayacağız?
Yanlış olan her bir alışkanlığı (/düşünceyi/ takıntıyı/ kalıbı/ geleneği/ davranışı vb.) bırakıp, yerine doğru olanı devam ettirmek ve bunun yeni alışkanlığa dönüşmesini sağlamak bu süreçte büyük önem arz eder. Eşik değeri dediğimiz her bir rahatsızlık için değişken olan bir sayı vardır. Biz bu eşik değerini geçtiğimiz de rahatsızlığımızı şifaya dönüştürmüş oluruz.
Ehliyet için direksiyon dersi 21 saattir. 20 gün yaptınız ve 21.gün gitmediniz, eşiği geçemediniz manasındadır.
Veya bir ay döngüsü 28 gün tekrar ile mümkündür.
Kadim bilgelikde bu iki rakama da yer verilmiştir. Bu rakamlar özeldir. Bu rakamların bedenimizde bir gücü vardır. Bu güce ulaşılabilmesinde ki püf noktası nedir?
“Düzenlilik ve süreklilik arz etmesidir.”
Bir gün atlandığında kendini sıfırlar ve yeniden baştan başlamanız gerekir.
Ayrıca, içerdeki şifanın çalışmaya başlaması için, hangi sistem arızası mevcut, onun kendini yenileme süreci de dikkate alınmalıdır. Örneğin cilt kendini 48 günde yeniler, sinir hücresi kendini 3 ayda yeniler gibi…
Ve yanlış bilinen bir şey daha var batı tıbbında, bazı rahatsızlıkların ömürlük olduğu ifadesi. Allerjilerim var idi hem de birden fazla allerjene karşı ve şimdi bu hususta sağlıklı bir bireyim, allerjik bir durum söz konusu bile değildir.
Memleketten tanıdığım bir arkadaşım var, insülin iğneleri yapan tip II diyabet hastası idi, şimdi sağ sağlıklı normal bir birey. Bir başka örnek doğumsal veya bedensel, kaynağı bilinmeyen bir rahatsızlığı rahatsızlık olarak görmemiş bu Canan ve onu öyle kabul etmiş, bizi yaradan da böyle yaratmış diyerek.
Şimdi böylesi bir rahatsızlık da bu bedende mevcut değildir. Ve bu değişimler ilaç kullanımı ile değil, kendi içsel şifa gücümüze inanmakla olmuştur.
Değişim seninle başlar!
İlk adımı, kendini olduğu gibi kabule geçmek ve kendini tanımaktır.
İçerdeki şifayı nasıl çalıştıracağın, bedenindeki tüm zerrelerinde kayıtlıdır.
Sen yeterki talep et, sana hatırlatılacaktır her şey.
EVRENSEL GÜCÜMÜZ VAR!
Ve hatırla!
Kendi üzerinde muvaffakiyet sağlamış bir kişi için, bir çalışmaya göre 90 bin diğer bir çalışmaya göre 110 bin negatif kişiyi nötrler.
BİZ’in içindeki BEN’i hatırla!
Sen özgün ve özgür olduğunda ki değişimin gücünü hatırla!
Kendini fetheden evreni de fethetmiştir!
Nefsini bilen, Rabbini bilir!
Mütevazilik, kibiri yıkmıştır!
Yeri ve göğü bir eden “Elif Ol’an’dır” doğru olandır.
Allah doğru olanın yanındadır!
Kökten gelen yenilik iyilikle büyür, hem göklere hem köklere doğru!
İyilik her cephede kazanandır!
Sevgiyle Aşkla