Galatasaray’ın buz gibi golünün sayılmadığı, olay büyümesin diye Maraton programının dahi pozisyon analiz programı ‘Piero’ programının ayarlarıyla oynadığı, olmayan ofsaytı var ettiği Fenerbahçe – Galatasaray maçından sonra, Fenerbahçe’ye maç kaybettirilmeyeceği aşikârdı.
Beşiktaş ise makûs kaderi gereği yine ya bileğinin hakkıyla önündeki maçları kazanacak ya da şerefli ikinciliklerine bir yenisini ekleyecekti. Maç öncesi herkesin gerginliğinin temelinde bu gerçek yatıyordu.
Medicana Sivasspor’u tartarak oyuna başlayan Beşiktaş kendisinden beklenen sağlı sollu ataklar, bir klasik haline gelen göbekten defansı delerek araya kaçırdığı Mario Gómez García’nın ayağından gol arama alışkanlıklarını bir kenara bırakmış, Sivasspor’un oyunu yavaşlatma hamlelerine seyirci kalıyordu.
Bu nedenle çöpe giden (son 10 dakika oyun biraz hareketlense de saman alevi gibiydi…) koskoca ilk yarı çöpe gitti. Maçın Hakemi Halis Özkahya ise 42’nci dakikada Mario Gómez García’ya yapılan penaltıyı da çalabilse 4 4’lük bir maç yönetmiş olacaktı.
İkinci yarıya biraz daha hareketli başlayan Beşiktaş’ta belli ki devre arası Şenol Güneş ağırlığını konuşturmuş ve herkesi ayağını denk alması gerektiği konusunda uyarmıştı.
58’inci dakikaya kadar sahada olduğunu bile unuttuğumuz Kerim Frei Koyunlu sahneye çıkarak muhteşem bir asistle Mario Gómez García’ya adeta alda at diyordu. Bu kibar ikramı geri çevirmeyen Mario Gómez García ise mükemmel bir son dokunuşla Beşiktaş’ı 1 – 0 öne geçiriyordu.
Bu dakikadan sonra Beşiktaş’ın kronik hastalığı beklentilerin aksine devam etmiyor Beşiktaş Lig Tv’nin kışkırtıcı yorumuna inat yüzde yüz penaltı olan bir pozisyonla durumu 2 – 0’a taşıyordu.
Burada maraton programına bir parantez açmak istiyorum. Yılların duayeni Şansal Büyüka benim bildiğim hiçbir etki altında kalmaz, yorumlarda objektifliği ön plana tutardı. Ama sanıyorum dekoder satışları düştükçe yükseltmenin yolunu arar olmuşlar.
2011 yılında birilerinin şikeyle kazandığı şampiyonluğu bu sene legalize ederek yine ikram peşindeler. Ancak şunu unutuyorlar şerefli ikincilikler Beşiktaş için 1992 – 1993 sezonuyla birlikte son bulmuştur.
Her ne kadar Beşiktaş lobisi Galatasaray ve Fenerbahçe’nin çok gerisinde de olsa taraftar gücü çok üstündedir. Burada rakamsal veriler değil elbette bahsettiğimiz.
Büyüka’nın durumdan vazife çıkarması, Tümer Metin ve Ersun Yanal’ın buna çanak tutmasını bir yana bırakırsak Beşiktaş son 10 dakikaya kadar hüküm sürdüğü, hâkimiyetini sahanın her metrekaresinde hissettirdiği bir 80 dakikayı geride bıraktı.
Son 10 dakika ise sanıyorum bu maçı gol yemeden bitirme isteği ağır bastı. Beşiktaş bu dakikadan sonra José Mário dos Santos Félix Mourinho’nun meşhur taktiği otobüsü kalenin önüne park etmeyi abartarak uçağı kalenin önüne park edilmeye çalıştı.
Son 10 dakika da baskıyı iyi artıran Sivasspor Aatif Chahechouhe ile güzel bir gole imza attı. Neyse ki gol son dakikada geldi
de bu maçı stres yaşamadan tamamlamış olduk.
[email protected]
Beşiktaş ise makûs kaderi gereği yine ya bileğinin hakkıyla önündeki maçları kazanacak ya da şerefli ikinciliklerine bir yenisini ekleyecekti. Maç öncesi herkesin gerginliğinin temelinde bu gerçek yatıyordu.
Medicana Sivasspor’u tartarak oyuna başlayan Beşiktaş kendisinden beklenen sağlı sollu ataklar, bir klasik haline gelen göbekten defansı delerek araya kaçırdığı Mario Gómez García’nın ayağından gol arama alışkanlıklarını bir kenara bırakmış, Sivasspor’un oyunu yavaşlatma hamlelerine seyirci kalıyordu.
Bu nedenle çöpe giden (son 10 dakika oyun biraz hareketlense de saman alevi gibiydi…) koskoca ilk yarı çöpe gitti. Maçın Hakemi Halis Özkahya ise 42’nci dakikada Mario Gómez García’ya yapılan penaltıyı da çalabilse 4 4’lük bir maç yönetmiş olacaktı.
İkinci yarıya biraz daha hareketli başlayan Beşiktaş’ta belli ki devre arası Şenol Güneş ağırlığını konuşturmuş ve herkesi ayağını denk alması gerektiği konusunda uyarmıştı.
58’inci dakikaya kadar sahada olduğunu bile unuttuğumuz Kerim Frei Koyunlu sahneye çıkarak muhteşem bir asistle Mario Gómez García’ya adeta alda at diyordu. Bu kibar ikramı geri çevirmeyen Mario Gómez García ise mükemmel bir son dokunuşla Beşiktaş’ı 1 – 0 öne geçiriyordu.
Bu dakikadan sonra Beşiktaş’ın kronik hastalığı beklentilerin aksine devam etmiyor Beşiktaş Lig Tv’nin kışkırtıcı yorumuna inat yüzde yüz penaltı olan bir pozisyonla durumu 2 – 0’a taşıyordu.
Burada maraton programına bir parantez açmak istiyorum. Yılların duayeni Şansal Büyüka benim bildiğim hiçbir etki altında kalmaz, yorumlarda objektifliği ön plana tutardı. Ama sanıyorum dekoder satışları düştükçe yükseltmenin yolunu arar olmuşlar.
2011 yılında birilerinin şikeyle kazandığı şampiyonluğu bu sene legalize ederek yine ikram peşindeler. Ancak şunu unutuyorlar şerefli ikincilikler Beşiktaş için 1992 – 1993 sezonuyla birlikte son bulmuştur.
Her ne kadar Beşiktaş lobisi Galatasaray ve Fenerbahçe’nin çok gerisinde de olsa taraftar gücü çok üstündedir. Burada rakamsal veriler değil elbette bahsettiğimiz.
Büyüka’nın durumdan vazife çıkarması, Tümer Metin ve Ersun Yanal’ın buna çanak tutmasını bir yana bırakırsak Beşiktaş son 10 dakikaya kadar hüküm sürdüğü, hâkimiyetini sahanın her metrekaresinde hissettirdiği bir 80 dakikayı geride bıraktı.
Son 10 dakika ise sanıyorum bu maçı gol yemeden bitirme isteği ağır bastı. Beşiktaş bu dakikadan sonra José Mário dos Santos Félix Mourinho’nun meşhur taktiği otobüsü kalenin önüne park etmeyi abartarak uçağı kalenin önüne park edilmeye çalıştı.
Son 10 dakika da baskıyı iyi artıran Sivasspor Aatif Chahechouhe ile güzel bir gole imza attı. Neyse ki gol son dakikada geldi
de bu maçı stres yaşamadan tamamlamış olduk.
[email protected]