Bu aralar Suriye ye yönelik yeni bir askeri operasyon konuşuluyor. Devletin bakın hükümetin demiyorum devletin ana görevi vatandaşlarının çıkarlarını korumaktır.
Türkiye’de çok görülür iki çocuk kavga eder bir bakarsınız iki aile birbirine girmiştir. Koca koca adam ve kadınlar birbirine girer.
İşte buna milli birlik denir. Kesinlikle devletle ilgili konularda doğru veya yanlış demeyi sevmiyorum. Bana sorarsanız zaten savaş başlı başına bir yanlıştır.
Hayatı neredeyse savaşlarda geçmiş ülkemizin kurucusu Atatürk bile elzem olmadıkça savaşa karşıdır. Meşhur sözü YURTTA SULH CİHANDA SULH sözünü hemen hatırlayalım.
Devletimiz Suriye’de bir askeri operasyon gerekliliğini karar vermişse vatandaşlarımız bunu sonuna kadar desteklenmelidir.
Gelelim Suriye’de iç savaş çıkalı beri Türkiye’nin yaptığı askeri operasyonlara.
İlk operasyon 22 Şubat 2015 şah Fırat operasyonu. Artan IŞİD saldırıları sonrası Süleyman Şah'ın naaşı ve 38 personelin ülkeye getirilmesi.
Bu operasyona karşı olanlar türbenin topraklarının Türkiye toprağı olduğu savunulması gerektiğini belirtiyorlar.
Bende türbenin Türkiye için büyük bir tehlike olduğunu düşünüyorum. Düşünün Suriye ordusu veya İran destekli bir gurup veya Amerika destekli başka bir gurup Süleyman şah türbesini bombalayıp askerlerimizi öldürse bu savaş demektir. Büyük risk. Türbenin anlamı toprak olarak değil manevi olarak büyük. Suriye gibi çok karışık bir ortamda bulunması büyük sıkıntıydı.
24 Ağustos 2016 Fırat kalkanı operasyonu IŞİD'i Türkiye sınırından uzaklaştırmak, Menbic'i ele geçiren YPG'nin Afrin Kantonu ile Menbic Kantonu’ nu birleştirip koridor kurmasını engellemek.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) açıkladığı verilere göre harekatta 71 TSK personeli hayatını kaybetti, 245 asker de yaralandı. Harekatın piyade gücü olarak kullanılan ÖSO adı altında birleşmiş cihatçı güçler yaklaşık 600 kayıp verdi. Bu harekatta 3 binden fazla düşman kaybı verdirilmiştir. Başarılı bir harekat olup Türkiye sınırındaki IŞID ve PKK YPG güçleri sınırdan geri itilmişler. Türkiye ile fiziki sınırları kalmamıştır.
8 Ekim 2017 İdlib harekatı
27 Şubat 2020’de Rusya destekli Suriye Silahlı Kuvvetleri, Suriye’nin İdlib ilinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı tabura hava saldırısı düzenledi. 34 Türk askerinin hayatını kaybettiği olay Türkiye’nin Suriye İç Savaşı kapsamındaki en büyük kaybı olarak tanımlanmaktadır.
Bu saldırı tabiki cevapsız kalmamış Türk Silahlı Kuvvetleri nin üstün ve yıkıcı ateş gücünü kullanması sonucu Suriye ordusunun kayıpları aşağıdadır.
3.138 ölü, 3 SU-24 tipi uçak, 1 L-39 tipi uçak , 3 İnsansız Hava Aracı,8 helikopter,151 tank,26 ZPT,99 top, obüs ve ÇNRA,8 hava savunma sistemi (Pantsir-S1 ve BUK M2 türleri),16 tanksavar,87 zırhlı araç,10 mühimmat deposu,1 Rus Wagner paralı askeri, İran: 21 ölü milis güç, Hizbullah: 14 ölü 50 yaralı militan.
Sonuç olarak Rusya ile yapılan görüşmeler sonucu ateşkes ilan edilmiş. Bu bölgede Türkiye sınırına paralel güvenli bir koridor oluşturuldu.
20 Ocak 2018 Zeytin dalı harekatı bu harekatın amacı PKK YPG'yi Afrin'den atarak Hatay, Kilis ve Gaziantep sınırlarını güvene almaktır. Sonuç olarak Afrin kenti ve çevresi ele geçirilmiştir. Başarılı bir harekat olmuştur.
09 Ekim 2019 Barış pınarı harekatı Operasyonla 700’den fazla terörist etkisiz hale getirilmiş, binden fazla tuzaklanmış EYP ile 500 kadar mayın da imha edilmiştir. Türkiye sınırın güneyinde oluşturulmak istenen terör koridorunu üçüncü noktadan kırmış, buraya hem askerini sokmuş hem de Suriye Milli Ordusu unsurlarını yerleştirmeyi başarmıştır.
27 şubat 2020 Bahar kalkanı harekatı Suriye ordusunun İdlib e yaptığı saldırıya karşı bir operasyondur.
Kısacası Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı durabilecek bir güç yoktur. Rus ve Amerikalı güçler dahil fakat ah bu politika masada sağlam olmak gerekiyor.
A.Cem ZİNCİRLİ
[email protected]
Ekleme Tarihi: 2 Haz 2022 15:12
