Tarihteki en yıkıcı güç DEPREM!
Öncelikle geçmiş olsun Türkiye. Depremden etkilenen tüm il ve ilçelerde vefat eden vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum.
Öncelikle geçmiş olsun Türkiye. Depremden etkilenen tüm il ve ilçelerde vefat eden vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar dilerim.
Sayın cumhurbaşkanımız 1939 Erzincan depreminden sonraki en büyük felaketle sarsıldık” diye bugünkü konuşmasını yaptı .
Türkiye tarihindeki en büyük deprem ve dünya tarihindeki en büyük depremlerden biri sayılan 1939 tarihli büyük Erzincan depreminden bahsedeceğim.
Can kayıplarının fazla olmasını bir nedeni de zorlu kış şartlarından dolayı yardımların güç koşullar altında ulaşmasıdır. 52 saniye sürmüştür. Deprem nedeniyle Karadeniz kıyısındaki Fatsa’da tsunami yaşanmıştır.
Dönemin cumhuriyet başsavcısının talimatıyla, enkaz altındakilerin kurtarılması için cezaevinde bulunanlara akşam dönmek kaydıyla izin verilmiş. O gün cezaevindeki herkes gerçekten şehrin her tarafına yayılarak enkaz altında kalanları çıkarma gayreti içerisinde bulunmuş, bunu bir hafta devam ettirmiş. Bütün mahkumlar akşam dönmüş. Daha sonra bir kanun çıkarılarak bunların hepsinin affedildiği bilinmektedir.
O dönem kent merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Üzümlü ilçesinde oturduklarını ifade eden Aksu, “*Deprem olduğunda evdeydik, her yer yıkılmış, dümdüz olmuştu. Çevredeki köylerden yakınlarımızın ölülerini getirdiler, kefen bile bulamadık, bir şekilde defnedildiler.*” dedi.
Aksu, cenazelerin açılan çadırda yıkanıp defnedildiğini belirterek, “*Ölülerimize ağlayamadık, çok zorluklar çektik. Akrabalarımızdan 4 kişi öldü. Şimdiki gibi deprem çadırları yoktu, bezlerden çadır yapıp orada kaldık, yokluk çoktu. Şimdi yemek, çadır, her şey veriliyor, eskiden hiçbir şey verilemiyordu.*” diye konuştu.
Depremden sonra Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. B. Fatin ile yapılan görüşmede, depremin yerin 49 km altından geldiği ve en son teknoloji deprem ölçer makinelerin bile bozulduğu ve hayatında ilk defa bu şiddette bir deprem hissettiğinden bahsetmiştir.
Ülke içinde ve dışında birçok yerde hissedilen deprem o kadar şiddetliydi ki 28 Aralık günü Londra’dan gelen haberlere göre; Anadolu şiddetli bir depremin meydana geldiği, bazı sismografların iğnelerinin kırıldığı ve bu depremin İsviçre ve İtalya’dan da hissedildiği hakkında bilgiler yer almaktaydı.
İsmet İnönü ve maiyetindeki görevliler şehirde incelemelere devam ederken hazin sahnelere de şahit olmuşlardır. Bunlardan bir tanesi de yaşlı bir kadının İnönü’nün boynuna sarılarak
Üçüncü Ordu Müfettişi tarafından 400’ü sabah 400’ü öğleden sonra çalışmak üzere 800 asker istihdam edildiği, 1000 çadırın hemen dağıtıldığı, Erzincan’a gelmeden önce 170 tane jandarmanın Erzincan’a gitmesi için talimat verildiği, bunların Erzincan’a ulaştığı ve ivedilikle çalışmalara başladığı ifade edilmiştir.
Bu işler yapıldıktan sonra 1 Ocak yani yeni senenin ilk saatlerinde vekiller Sivas’a doğru hareket etmişlerdir.
Malatya halkı depremzedeler için çok yüksek alaka beslemişlerdir. 2 saat gibi kısa bir süre içinde 1.700 kg un, 11.000 kg bulgur, 1.000 buğday, 2.000 kg pekmez, 1400 adet ekmek ve 1.100 kg kadar da muhtelif erzak toplayarak Erzincan’a yollamışlardır.
Depremin olduğunu haber alan Hakkâri, Kırşehir ve Antakya’daki memurlar maaşlarının %10’unu depremzedeler için ayırdıklarını bildirmişlerdir.
Aynı şekilde Isparta ve Eskişehir’de de memurlar maaşlarının 5 ay boyunca depremzedeler için bir miktar kesilmesi kararı almışlardır.
Gazeteci-yazar, oyun ve roman yazarı, sanat eleştirmeni, siyasetçi, 11. Dönem Erzincan milletvekili Nusret Safa Coşkun büyük Erzincan depremi yazısı aşağıdadır.