Terazi Burcuna Ay Tutulması'nda olacakları aklınız almayacak
Her şey alt üst olmuş durumda, bu altı aylık süreçte beklenmeyeni bekle, alışagelmişin dışında, olağanüstü olaylar, devrimler, ayaklanmalar, süpriz gelişmeler..
GÖKYÜZÜNÜN MATEMATİĞİNDE TERAZİ BURCUNDA AY TUTULMASI
Eskişehir semalarına göre ikizler görünümlü terazi burcu karakteriyle başlayan, ilahi sevginin evinden bizi selamlayan terazi burcundaki bu dolunay, altı ay etkisi devam eden ay tutulması eşliğinde bizlerle birlikte.
Her şey alt üst olmuş durumda, bu altı aylık süreçte beklenmeyeni bekle, alışagelmişin dışında, olağanüstü olaylar, devrimler, ayaklanmalar, süpriz gelişmeler, aniden gerçekleşen değişimler yaşadığımız evrende, gezegenimiz dünyada ve ülkemizde olacakları işaret eder.
Kardinal noktalardaki hava elementi ve ateş elementi baskınlığı, bu hususları provake eder, tabiri caizse ateşe körükle gider.
Haritanın genelinde toprak azlığı var, bu da tabirimizden yangını söndüremediği gibi üstüne bir de, bizim elle tutulur somut gerçeklerden uzaklaşıp manüplatif olayların hallerin etkisi altında olacağımızı da gösterir.
Kişisel bazda düşündüğümüzde gökyüzünün Matematiğinde Biz’den Ben’e ulaşmamızı, duygularımız bizi benden bize götüreceği için de içsel bir ikilem oluşurken, aksın öbür ucunda da durumlar benzerdir.
Ben olarak parlamamızı ve bu parlayışla da bize ulaşmamızı talep eder. 5-11 aksındaki bu ters duruş ile kaç defa alt üst oluyor bilincimiz dahi.
Böylesi yinelemelerin asıl gayesi görünmeyeni aşikar eylemektir ve alışılagelmiş yaşamdan ziyade, o bilinmeyenin bize daha iyi geleceğini de ifade eder.
Buradaki en büyük mücadele kendi içimizdedir. Peygamberimizin de ifade ettiği Cihad-ı Ekber aslında bunu anlatır.
Terazi koç düzleminde 5-11 aksı kendimizden kendimizi iyileştirmemizi talep eder. Ancak o zaman Ben BİZ olmayı bilir ve Biz’in içinde elif olmayıda bilir.
Ve bu mücadele hususunda akışla gelen dizeler;
Kutsal kitabımız da bize ne güzel bir uyarı vardır “**Siz hiç akil etmez misiniz?**” diye. Akli irademizle nefsimiz arasındaki mücadeledir aynı zamanda.
Daha da açık ifade edersek nefis dediğimiz, irademizi esir alan manüple eden hususlar ve bizi bizden uzaklaştıran haller ile ben arasındaki mücadeledir.
Dizlerinde geçen Ben’ dir bizim altını çizdiğimiz önemsediğimiz. Bu mücadele de bir sır vardır, kendin hakkında BEN hakında.
Tüm kimliklerimiz ruhumuzda sırlıdır. O sırrın kilidi dışardan değil içerden açılır. Aramakla bulamazsın lakin bulduğunda anlarsın.
Tutulma bize hiç ummadığımız yerden güzellikler sunabildiği gibi belalar da sunacak. Burada kimin hissesine ne düşecek hepimiz iyi biliyoruz aslında. Yaradan ne ceza verendir ne de mükafat verendir. O yaratılmış olanı ilahi sevgiyle kucaklayandır.
Biz onu cüzzi irademizle tanımlar yargılar sorgularız. Ve kendi kendimizedir tüm düşmanlığımızda dostluğumuz da.
Ne ektiysen onu biçeceğin gerçeğidir. Kendi yaptıklarından başkalarını mesul tutmak yerine, bahane üretmek yerine veya kendine zulüm etmek yerine, insana insanca yaşamayı öğreten kutsal kitabımızı rehber edinmek ilahi yasaları öğrenmek kurtarıcı çözümdür!
Tutulmayı anlatan Canan Acar dizeleri ile;
Aşkla ilimle lütufla Selamen selame tüm yaratılmışlara…