Dünya Güncelleme Tarihi: 19 Eyl 2016 11:42
Türk askeri Suriye'de ABD özel kuvvet askerlerini kurtardı
Erdoğan havalimanında yaptığı açıklamada, "ABD'li askerler ÖSO tarafından istenmedi. Bizim yetkililerimiz, bizim özel kuvvetler mensuplarımız 30 kadar ABD'li özel kuvvetleri oradan çıkardı" açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de düzenlenen IŞİD operasyonlarında ÖSO mensuplarının ABD özel kuvvetler askerlerini kovması hakkında, "Özel kuvvetler ÖSO tarafından istenmedi. ÖSO'ya yönelik ABD'li yetkililerin davranışları süreci bu yöne itti. Bizim yetkililerimiz, bizim özel kuvvetler mensuplarımız 30 kadar ABD'li özel kuvvetleri oradan çıkardı" dedi.
"BÖLGEYİ BİLEN BİZİZ, BİZİ DİNLEYİN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı harekatı hakkında, " 3-4 ay sürer dediler, 15 günde iş bitti. 'Haklıymışsınız' diyorlar. Haklı olmak bir şey getirmiyor. Bölgeyi bilen biziz, bizi dinleyin. NATO'da birlikteyiz, stratejik ortaklığımız var. El ele verelim bu pisliği temizleyelim. Bizim, buraları tehdit unsuru olmaktan çıkarmamız gerekiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"BM'nin 71'inci genel kurul görüşmelerine katılmak için arkadaşlarımızla birlikte New York'a hareket edeceğiz. Tüm ülkelerin devletlerin katılması bekleniyor. Katılımcı ülkelerinin birçoğu devlet başkanları, dışişleri bakanları nezdinde katılıyor. Sayın Veysi Kaynak, Bekir Bozdağ, Fatma Betül Sayan, Ömer Çelik, Mevlüt Çavuşoğlu, Nihat Zeybekci, Berat Albayrak ve milletvekillerimiz eşlik ediyor.
MÜLTECİ SORUNU, TERÖRLE MÜCADELE
20 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu'na hitap edeceğim. Konuşmamda Türkiye'nin BM'deki aktif rolüne vurgu yaparak, terörle mücadele, mülteci sorunu ve tabiiki 15 Temmuz darbe girişimini değerlendirme durumunda olacağım. Bunu gerek genel kurulda, gerekse ikili görüşmelerde paylaşacağım.
Türkiye bir taraftan 15 Temmuz darbe girişiminin yaralarını sararken bir taraftan Fırat Kalkanı operasyonunu yürütüyor. Sınırlarımızda FETÖ, DAEŞ ve uzantılarına karşı başarılı operasyonlar yapıyoruz. İşin Suriye, Irak, her ne kadar bu coğrafyada gerçekleşiyorsa PKK'yı zikretmeden geçmek mümkün değil.
"DOSTLARIMIZI UYARMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Genel Kurul'a hitabım 15 Temmuz darbe girişimi teşebbüsü ve 241 kişinin kanını döken FETÖ'nün dünyaya anlalatılması için vesile olacaktır. Dostlarımızı uyarmaya devam edeceğiz. Örgütün inine girmeye devam edeceğiz. Dünyanın hiçbir ülkesi, bölgesi FETÖ için güvenli bir sığınak değildir. Konuşmamda, BM yapısındaki sorunları, 'Dünya 5'ten büyüktür' dediğimiz reform ihtiyacını yineleyeceğim.
Düzenlenecek üst düzey toplantılarında ABD Başkanı Obama tarafından düzenlenecek toplantılarda mültecilere yönelik yardımlar görüşüülecek. Çalışma iznine sahip mültecilerin sayısı ile okula giden mülteci çocuk hedefini 1 milyonun üzerine çıkarılması tartışılacak. Dünyada en çok mültecilere evsahipliği yapan ülkemiz zirveye özellikle davet edilmiştir.
FIRAT KALKANI OPERASYONU
Sorunun çözümü için dile getirdiğimiz 'güvenli bölge' ve 'terörden arınmış' bölgeyi dile getireceğim. Fırat Kalkanı'nı da liderlerle paylaşacağım. 5 bin kilometrekarelik bir alanı güvenli bölge olarak değerlendirebiliriz. Suriyeliler DAEŞ'tan arındırlan bölgeye dönmeye başladılar. STK'larımız bu kardeşlerimizin ihtiyacını karşılıyor. Suriye sorunu sadece Suriyelilerin meselesi değildir. Bu krizin sonuçları küresel bir boyut kazanmıştır. Meşruiyet ve adalet konusunda çözüm için kaybedilen her dakika BM için utanç kaynağıdır. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere insanlığın sorumluluğunun farkına varması gerekiyor.
New York'ta bulunacağım süre zarfında ikili veya heyetler arası görüşmelerim olacak. 21 Eylül'de DEİK ve Başbakanlık tarafından düzenlenen akşam yemeğinde ABD'deki yatırımcılarla bir araya geleceğiz. ABD kanallarında mülakatlarım olacak. Ziyaretim sırasında ABD'deki Türk ve Müslüman toplum temsicileriyle görüşeceğiz.
SURİYE ASKERLERİNİ VURULMASI
ABD'li yetkililerin açıklaması bir yanlış tespit istikametinde. Bunun daha ilerisini belki seyahatte yapacağımız bazı görüşmelerde 'Hayırdır, nedir, nasıl oldu' diye sorar gerçeğini daha yakından öğrenme fırsatını buluruz.
"ÖZEL KUVVETLERİMİZ 30 KADAR ABD'Lİ ÖZEL KUVVETİ ORADAN ÇIKARDI"
Özel kuvvetler ÖSO tarafından istenmedi. ÖSO'ya yönelik ABD'li yetkililerin davranışları süreci bu yöne itti. Bizim yetkililerimiz, bizim özel kuvvetler mensuplarımız 30 kadar ABD'li özel kuvvetleri oradan çıkardı.
TEL ABYAD'DA ABD BAYRAĞI
Terör koridoruna izin vermeyeceğimizi söyledik. IŞİD ismini kullanarak İslam'a saygısızlık ettiklerinin farkında değiller. Biz IŞİD'i kabul etmiyoruz, bunun adı DAEŞ'tir. İslam'la terörü bir arada kullanmak mümkün değil. Tel Abyad denilen yer Arapların yerleşim bölgesidir. Bu bölgeyi çeşitli operasyonlarla DAEŞ elde ettiği yeri PYD/YPG'ye bıraktı. Bu Haseke'den gelen bir süreç. Hedef Afrin'le bütünleşmek suretiyle Akdeniz'e açılmak. Gaziantep olayından sonra 'Artık yetti' dedik. ABD'ye, Rusya'ya söyledik. Biz Münbiç operasyonunda 'PYD/YPG olmayacak' dedik. Burası Araplara ait olmasına rağmen PYG/YPG ait göstermek istediler. 3-4 ay sürer dediler, 15 günde iş bitti. 'Haklıymışsınız' diyorlar. Haklı olmak bir şey getirmiyor. Bölgeyi bilen biziz, bizi dinleyin. NATO'da birlikteyiz, stratejik ortaklığımız var. El ele verelim bu pisliği temizleyelim. Bizim, buraları tehdit unsuru olmaktan çıkarmamız gerekiyor."
"BÖLGEYİ BİLEN BİZİZ, BİZİ DİNLEYİN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı harekatı hakkında, " 3-4 ay sürer dediler, 15 günde iş bitti. 'Haklıymışsınız' diyorlar. Haklı olmak bir şey getirmiyor. Bölgeyi bilen biziz, bizi dinleyin. NATO'da birlikteyiz, stratejik ortaklığımız var. El ele verelim bu pisliği temizleyelim. Bizim, buraları tehdit unsuru olmaktan çıkarmamız gerekiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"BM'nin 71'inci genel kurul görüşmelerine katılmak için arkadaşlarımızla birlikte New York'a hareket edeceğiz. Tüm ülkelerin devletlerin katılması bekleniyor. Katılımcı ülkelerinin birçoğu devlet başkanları, dışişleri bakanları nezdinde katılıyor. Sayın Veysi Kaynak, Bekir Bozdağ, Fatma Betül Sayan, Ömer Çelik, Mevlüt Çavuşoğlu, Nihat Zeybekci, Berat Albayrak ve milletvekillerimiz eşlik ediyor.
MÜLTECİ SORUNU, TERÖRLE MÜCADELE
20 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu'na hitap edeceğim. Konuşmamda Türkiye'nin BM'deki aktif rolüne vurgu yaparak, terörle mücadele, mülteci sorunu ve tabiiki 15 Temmuz darbe girişimini değerlendirme durumunda olacağım. Bunu gerek genel kurulda, gerekse ikili görüşmelerde paylaşacağım.
Türkiye bir taraftan 15 Temmuz darbe girişiminin yaralarını sararken bir taraftan Fırat Kalkanı operasyonunu yürütüyor. Sınırlarımızda FETÖ, DAEŞ ve uzantılarına karşı başarılı operasyonlar yapıyoruz. İşin Suriye, Irak, her ne kadar bu coğrafyada gerçekleşiyorsa PKK'yı zikretmeden geçmek mümkün değil.
"DOSTLARIMIZI UYARMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Genel Kurul'a hitabım 15 Temmuz darbe girişimi teşebbüsü ve 241 kişinin kanını döken FETÖ'nün dünyaya anlalatılması için vesile olacaktır. Dostlarımızı uyarmaya devam edeceğiz. Örgütün inine girmeye devam edeceğiz. Dünyanın hiçbir ülkesi, bölgesi FETÖ için güvenli bir sığınak değildir. Konuşmamda, BM yapısındaki sorunları, 'Dünya 5'ten büyüktür' dediğimiz reform ihtiyacını yineleyeceğim.
Düzenlenecek üst düzey toplantılarında ABD Başkanı Obama tarafından düzenlenecek toplantılarda mültecilere yönelik yardımlar görüşüülecek. Çalışma iznine sahip mültecilerin sayısı ile okula giden mülteci çocuk hedefini 1 milyonun üzerine çıkarılması tartışılacak. Dünyada en çok mültecilere evsahipliği yapan ülkemiz zirveye özellikle davet edilmiştir.
FIRAT KALKANI OPERASYONU
Sorunun çözümü için dile getirdiğimiz 'güvenli bölge' ve 'terörden arınmış' bölgeyi dile getireceğim. Fırat Kalkanı'nı da liderlerle paylaşacağım. 5 bin kilometrekarelik bir alanı güvenli bölge olarak değerlendirebiliriz. Suriyeliler DAEŞ'tan arındırlan bölgeye dönmeye başladılar. STK'larımız bu kardeşlerimizin ihtiyacını karşılıyor. Suriye sorunu sadece Suriyelilerin meselesi değildir. Bu krizin sonuçları küresel bir boyut kazanmıştır. Meşruiyet ve adalet konusunda çözüm için kaybedilen her dakika BM için utanç kaynağıdır. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere insanlığın sorumluluğunun farkına varması gerekiyor.
New York'ta bulunacağım süre zarfında ikili veya heyetler arası görüşmelerim olacak. 21 Eylül'de DEİK ve Başbakanlık tarafından düzenlenen akşam yemeğinde ABD'deki yatırımcılarla bir araya geleceğiz. ABD kanallarında mülakatlarım olacak. Ziyaretim sırasında ABD'deki Türk ve Müslüman toplum temsicileriyle görüşeceğiz.
SURİYE ASKERLERİNİ VURULMASI
ABD'li yetkililerin açıklaması bir yanlış tespit istikametinde. Bunun daha ilerisini belki seyahatte yapacağımız bazı görüşmelerde 'Hayırdır, nedir, nasıl oldu' diye sorar gerçeğini daha yakından öğrenme fırsatını buluruz.
"ÖZEL KUVVETLERİMİZ 30 KADAR ABD'Lİ ÖZEL KUVVETİ ORADAN ÇIKARDI"
Özel kuvvetler ÖSO tarafından istenmedi. ÖSO'ya yönelik ABD'li yetkililerin davranışları süreci bu yöne itti. Bizim yetkililerimiz, bizim özel kuvvetler mensuplarımız 30 kadar ABD'li özel kuvvetleri oradan çıkardı.
TEL ABYAD'DA ABD BAYRAĞI
Terör koridoruna izin vermeyeceğimizi söyledik. IŞİD ismini kullanarak İslam'a saygısızlık ettiklerinin farkında değiller. Biz IŞİD'i kabul etmiyoruz, bunun adı DAEŞ'tir. İslam'la terörü bir arada kullanmak mümkün değil. Tel Abyad denilen yer Arapların yerleşim bölgesidir. Bu bölgeyi çeşitli operasyonlarla DAEŞ elde ettiği yeri PYD/YPG'ye bıraktı. Bu Haseke'den gelen bir süreç. Hedef Afrin'le bütünleşmek suretiyle Akdeniz'e açılmak. Gaziantep olayından sonra 'Artık yetti' dedik. ABD'ye, Rusya'ya söyledik. Biz Münbiç operasyonunda 'PYD/YPG olmayacak' dedik. Burası Araplara ait olmasına rağmen PYG/YPG ait göstermek istediler. 3-4 ay sürer dediler, 15 günde iş bitti. 'Haklıymışsınız' diyorlar. Haklı olmak bir şey getirmiyor. Bölgeyi bilen biziz, bizi dinleyin. NATO'da birlikteyiz, stratejik ortaklığımız var. El ele verelim bu pisliği temizleyelim. Bizim, buraları tehdit unsuru olmaktan çıkarmamız gerekiyor."