Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 27 Haz 2025 14:04

Türk Telekom’dan Altyapı Maskeli İllegal Mülkiyet Tacizi

Türk Telekom’un Antalya Konyaaltı’ndaki bir apartmanda gerçekleştirdiği altyapı çalışması tam bir hukuksuzluk örneği oldu.

türk telekom rezaleti

Türk Telekom’un Hukuksuz Altyapı Müdahalesi: Kanunsuz Girip Zarar Verdiler, Üstünü Yalanla Örtmeye Kalktılar

Devletin gücünü arkasına alarak vatandaşa saygı göstermeyen şirketler artık sadece hizmet üretmiyor; hukuksuzluğu da taşıyor. Türk Telekom’un Antalya Konyaaltı’ndaki bir apartmanda gerçekleştirdiği altyapı çalışması bunun çarpıcı bir örneği.

Ne yönetime haber verildi, ne de apartman sakinlerinin izni alındı. Kapı çalınmadan girildi, duvarlar delindi, moloz bırakıldı. Ve üstüne “temizlik yapıldı, izin alındı” denilerek yalan beyan ile olay örtülmeye çalışıldı.

Oysa ortada bir hizmet değil, bir dizi suç ve hak ihlali var.

TCK 116: İzinsiz mülke girmek suçtur

Bu olayda bina sakinlerinin rızası olmadan ortak alana girilmiş, duvarlar delinmiş ve fiziksel zarar verilmiş.

Türk Ceza Kanunu Madde 116 gereği;

“Bir kimsenin konutuna, iş yerine veya eklentilerine rızasına aykırı olarak giren kişi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Bu sadece bir uygunsuzluk değil, açık bir cezai sorumluluktur.

Kat Mülkiyeti Kanunu Madde 19: Ortak alanda izinsiz işlem yapılamaz

Kat Mülkiyeti Kanunu 19. madde ise daha da açıktır:

“Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça ortak yerlerde inşaat, onarım, tesis yapamaz.”

Yani apartman yönetimiyle ya da birkaç kat sakiniyle “konuştuk, hallettik” demek bu işlemi yasal hâle getirmez. Ortak alan herkesindir.

Orada izinsiz bir çivi çakmak bile suçtur.

Yapılan işlem suçtur; yapan da, yaptıran da sorumludur

Bu işin arkasında sadece sahadaki ekip yok.

Onlara bu işi planlayan, emir veren, denetlemeyen tüm amirler de bu hukuksuzluktan müteselsilen sorumludur.

Ceza hukukunda bu açıktır:

> Suçun işlenmesine iştirak eden, emri veren ya da ihmaliyle göz yuman herkes fail olarak değerlendirilir.

Dolayısıyla Türk Telekom’un sadece “sahadaki taşeron firması” değil, iç işleyişini yöneten yönetici kadrosu da sorumludur.

Hukuken bu zincir kırılmaz.

TCK 151: Bu yapılan “çalışma” değil, mala zarar verme suçudur

Bir kez daha hatırlatalım:

> “Başkasının taşınmaz malını kısmen veya tamamen bozan, tahrip eden, kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Bu işin adı altyapı çalışması değildir. Bu işin adı: mala zarar verme suçudur.

Bu mesele kapatılamaz!

Ortada bir hak ihlali değil; zincirleme şekilde işlenmiş organize bir kurumsal sorumsuzluk vardır.

Bugün bu bina zarar gördü.

Yarın başka bir yerde başka bir mülk görecek…

Ve eğer bu ülkede hukukun geçerliliğine inanıyorsak, bu olayın hesabı verilmeli.

Çünkü bu ülkede hâlâ yasalar geçerliyse, bu olay bir suçtur.

Ve bu suçun üstü bir sözlü "izin aldık" (izin alınmamış) cümlesiyle kapatılamaz. Ayrıca bunun için yetki gerekir.

BTK Yetkisi ve Haberleşme Özgürlüğü Bu Hukuksuzluğu Meşrulaştırır mı?

Bazı kurumlar ya da şirketler, bu tür izinsiz müdahaleleri “haberleşme altyapısı kurulumu”, “BTK onayı”, “milli hizmet” gibi başlıklar altında meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Ancak bu gerekçeler, vatandaşın mülkiyet hakkı ve özel yaşam alanı üzerinde keyfî müdahaleyi haklı çıkarmaz.

⚖️ 1. BTK’nın yetkisi sınırsız değildir

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca yetkilidir. Ancak bu yetki:

Özel mülklerde yapılacak çalışmalarda mülk sahibinin rızasını,

Apartmanlarda ise Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine uygunluğu,

Belediyelerde ise altyapı koordinasyon merkezlerinden (AYKOME) izin alınmasını zorunlu kılar.

Yani BTK onayı, mülkiyet hakkının rızasız ihlali için bir “genel geçer vize” değildir. Her altyapı müdahalesi, yerel mevzuata ve kişisel haklara uygun olmak zorundadır.

⚖️ 2. Haberleşme özgürlüğü, mülkiyet hakkının üstünde değildir

Anayasa’nın 22. maddesi haberleşme özgürlüğünü güvence altına alır. Ancak bu özgürlük, başka bir temel hakkı (örneğin Anayasa madde 35 – mülkiyet hakkı) ihlal edecek biçimde kullanılamaz.

📌 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Anayasa Mahkemesi kararlarına göre:

“Temel bir hakkın kullanımı, başka bir temel hakkın ortadan kaldırılmasına yol açamaz.”

Yani haberleşme özgürlüğü gerekçesiyle bir apartmana izinsiz girilemez, duvar delinemez, zarar verilemez.

⚖️ 3. Kamu hizmeti sunanlar, kamu sorumluluğu taşır

Türk Telekom gibi şirketler “biz kamu hizmeti sunuyoruz” diyerek vatandaşın özel alanına pervasızca müdahale edemez. Aksine, bu hizmeti en yüksek özen, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde yürütmek zorundadır.

Yani özetle:

BTK onayı olsa bile, apartman yönetiminin yazılı izni olmadan yapılan her müdahale hukuksuzdur. Haberleşme özgürlüğü, zarar verme ve özel alana tecavüz hakkı vermez.

Yapan da, yaptıran da açıkça suç işlemektedir.

Ekleme Tarihi: 27 Haz 2025 13:56