Köşe Yazısı Güncelleme Tarihi: 22 Eyl 2016 00:17

Türkiye’de Kurumsal Blog’u Olan En Değerli Markalar

Türkiye’de Kurumsal Blog’u Olan En Değerli Markalar
Kurumsal blog kavramı ile ilk olarak “pazarlamaya yönelik halkla ilişkiler” kitaplarında karşılaşmıştım. Sonrasında ise Türkiye’nin 1 numaralı kurumsal blogunun içerik yöneticiliğini yapma şansına eriştim. Bu süreçte kurumsal bloglara ve blog içeriklerine olan ilgim daha da arttı.

İletişim yönüyle halkla ilişkilerin, içerik pazarlaması yönüyle de pazarlamanın bir parçası olan kurumsal bloglar, şirketlere etkileşimli iletişim için eşsiz imkanlar sunmaktadır. Fakat ne yazık ki bu imkan Türkiye’nin en büyük markaları tarafından bile yeterince değerlendirilmemektedir.

“Ülkemizde kurumsal blogu olan firmalar hangileri ve nasıl içerik üretiyorlar?” sorusu üzerine uzun zamandır düşünüyor ve ilgili markaları takip ediyorum. Bu konuda bir yazı yazma planım her zaman vardı, fakat bir çerçeve de oluşturmak gerekiyordu. Çerçeve konusunda yardım Brand Finance’den geldi.

Yazının kapsamını Brand Finance‘ın “Türkiye’nin En Değerli Markalarının Yıllık Raporu 2015”  olarak belirledim. Raporda “Türkiye’nin en değerli 100 markası” belirli kriterlere göre listelenmiş. Raporda yer alan firmaların önemli bir kısmı medyada haberleri yer bulan ve ciddi bütçelere sahip firmalar.



Raporda yer alan firmalardan önemli bir kısmının kurumsal blogu olmadığını görmek bu bağlamda alacağımız çok yol olduğunu gösteriyor.

Şimdi Türkiye’nin en değerli markaları kurumsal bloglarını nasıl değerlendiriyor buna bir göz atalım: Blogları değerlendirirken 3 kritere göz önünde bulunduracağız. İçerik kalitesi, arayüz tasarımı ve güncelliği…



Türk Hava Yolları

Blogu okumak için biraz vakit ayırdığınızda içeriğin THY çalışanları tarafından oluşturulduğunu göreceksiniz. Eğer sık sık yeni içerik yayınlayacak bir politika benimseyecekseniz içeriği sadece çalışanlardan beklemek istediğiniz yayın periyodunu tutturamamanıza neden olabilir. Bu durumda çalışanlar içerik üretmeyi bir görev olarak algılayabilir ve bu da üretilen içeriğin kalitesini düşürebilir. Eğer çalışanlarınızdan içerik alacaksanız, onların kendi yaratıcılıklarını ortaya koyabilecekleri kaliteli içerikler üretmelerine fırsat tanımalısınız. Kaliteli içerik de blogunuzu dijital bir cazibe merkezi haline getirecektir.

THY blog hakkında kısa bir Google araması yaptığınızda THY’nın kurumsal blogunu 2007 yılında açtığını görebilirsiniz. İlk açıldığı dönemlerde içeriğinin bir bölümünü müşteri yorumları oluşturduğu için eleştirilmiş olsa da blog şimdilerde ülkemizde önde gelen kurumsal bloglar arasında yer alıyor.

Buna rağmen içerik sayısı açısından yeterli düzeyde olmadığını düşünüyorum. (Bunun nedeninin içeriği üretenlerin sadece çalışanlar olduğunu tabii ki unutmuyoruz!) Seyahat + Ülke + Tatil gibi binlerce içerik üretilebilecek yüksek bir potansiyele sahip 3 anahtar kelime üzerine kurulu olan blogda (yazı yayına hazırlandığı tarihte) 39 şehir ile ilgili tanıtım yazısı bulunuyordu. İlgili yazılar oldukça keyifli fakat, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü verilerine göre 219’u dış hat olmak üzere, 264 noktaya uçan bir markanın blogunda, aynı şehirde birden fazla havaalanı olduğunu düşünsek bile 100’ün üzerinde nokta hakkında içerik üretmesi daha tatmin edici olurdu.

Blogda Şehirler bölümü en yoğun içeriğin olduğu bölüm. Aynı şehri, deneyimlemiş farklı kişilerden okuyabilmeniz oldukça güzel. Şehrin hangi yönü sizi cezbediyorsa o yazı ile ilgilenebilir ve bilgilenebilirsiniz.

Türkçe ve İngilizce olmak üzere 2 dilde yayın yapan blogun arayüz tasarımı başarılı olsa da içerik güncelliği açısından değerlendirildiğinde tatmin edici düzeyde olmadığını söyleyebiliriz. Manşet alanında yer alan ve keyifle okuduğum “ST. PETERSBURG GEZİSİ” yazısının yayın tarihinin 04.09.2014 olması blog güncelliği açısından olumsuz yönde bir algı oluşmasına neden olacaktır. Ne olursa olsun, manşet alanı blogunuzun vitrinidir ve en güncel yazılarınız o alanı doldurmalıdır. 1 aydan daha eski yazılar manşet alanında bulunmamalıdır.

Blogda, Faydalı Bilgiler alanının da doldurulması blog içeriğinin zenginleştirilmesi açısından oldukça önemlidir. Zira çok fazla uçakla seyahat etmeyen biri olarak sadece benim bile uçuş, uçaklar ve THY hakkında merak ettiğim en az 10 konu başlığı olduğunu, Faydalı Bilgiler bölümünde ise an itibariyle sadece 3 içerik olduğunu değerlendirdiğimizde bu alana ne kadar önem verilmesi gerektiğini anlayabiliriz.

Özetle; önde gelen bir marka ve önemli bir kurumsal blog örneği olarak THY Blog’un hali hazırda iyi olduğunu fakat daha iyi olması gerektiğini düşünüyorum.

Ford Blog Türkiye

Eski bir grafiker olarak ziyadesiyle tasarım konusuna takılanlardanım. Bu nedenle arayüzü sade ve anlaşılır olan bloglar ayrıca ilgimi çekiyor. Ford Blog da arayüzü başarılı olanlar arasında.

Blogu incelemeye başladığım dikkatim çeken ilk şey “Yazarlar” bölümünün olmamasıydı. Zira ister dış yazar, ister gönüllü yazar isterseniz de iç yazar kullanın, bir kurumsal bloga içerik verme konusunda yazarın motivasyonunu arttıran en önemli şeyin “kişisel markaya katkı yapmak” olduğunu biliyoruz. Yanıldığımı düşünerek blogu derinlemesine inceledim, sonrasında fark ettiğim şey ise daha da ilginçti: Blogda ünlülerle yapılan bazı röportajlara yer verilmiş. Röportajın yazılı olmayan kurallarına göre, röportajı yapan kişilerin isimleri de mutlaka zikredilir, röportajlarda dahi farklı bir isim görmeyince bunun bir yayın politikası olduğunu düşünmeye başladım. Hemen “Yasal Bilgi” linkine tıkladım.

Yukarıdaki maddeden içerikleri üreten birden fazla yazarın olduğunu görebiliyoruz. Bu yazarların kendilerini de göremememiz blog açısından bir eksiklik olarak düşünülebilir. Zira potansiyel müşterileri ikna konusunda uzman yazarların yetkinlikleri önemli bir artı değer sağlamaktadır.

Her firma kurumsal blogunu aynı içerik politikasıyla yönetmiyor. Ford Blog incelediğinizde blogun içerik üretiminden çok haber amaçlı kullanıldığını gözlemleyebilirsiniz. Otomobil, Yenilikler, Sanat, Sosyal Medya blogun bölümleri altında, Ford.com.tr’de gördüğümüz basın bültenleri, çeşitli infografikler, global sitelerden çevirilen yazılar, röportajlar, Ford etkinlikleri blogun içeriğini teşkil ediyor. Bu denli geniş bir yelpazede içerik çeşitliliği olduğundan blog güncel tutuluyor.

14 Kasım 2012’de başladığı yayın hayatına son sürat devam eden Ford Blog tasarımı ve içerik güncelliği ile öne çıkıyor.

İş Yatırım Blog

Finans ve yatırım dünyasına ilişkin uzman görüşlerini ve öngörüleri okuyabileceğiniz bir blog olan İş Yatırım Blog, 6 yazarla yayın hayatına devam ediyor. Sektöre ilişkin analizlerin yapıldığı blogda finansal analizleri görselleştirilmiş verilerle okuyabilirsiniz. Sosyal Medya, Kurumsal Finansman, Yatırımcı İlişkileri gibi başlıklar altında yayın yapan blog, 300’ün üzerinde yazı ile ekonomiye ilgi duyan herkesin takip edebileceği bir kaynak teşkil ediyor.

Oldukça spesifik bir konuda yayın yapması ve yazar sayısının kısıtlı olması blogun handikabı olsa da, güncel bir blog olması nedeniyle kendi alanında oldukça önemli bir yere sahip. 25k üzerinde takipçisi bulunan bir Twitter hesabından da erişim desteği alan blogun yazıları, takipçileri tarafından da sosyal medya üzerinden paylaşılıyor.

İçerik kalitesi ve güncellik yönüyle öne çıkan blogun, arayüz tasarımı için aynı şeyi söylemek pek de mümkün görünmüyor. Böylesi kaliteli bir içerik daha sade ve yeni tasarım trendlerine uygun  bir şekilde yayınlansa daha fazla okuyucu çekeceği ve aktif ziyaretçileri tarafından da daha keyifle okunacağı şüphe götürmez…

Altınyıldız Classics Blog

İçerik oluşturmak için muhteşem bir kategoriye sahip olan Altınyıldız Classics başarılı bir blogla kurumsal yayın hayatına devam ediyor. Ama bir kaç rötuşla daha iyi hale gelebilir, neler mi? Hemen incelemeye başlayalım.

Özellikle hazır giyim kategorisi içerik üretmek için oldukça verimli bir kategoridir. Sürekli değişen trendler, kreasyonlar, sezonlar nedeniyle belirli bir içerik periyodu oluşturmak ve tüketici ilgisini yakalamak diğer kategorilere göre daha kolay ve eğlencelidir. Görsel sıkıntısı hiç yok denebilecek düzeydedir, zira kataloglar için çekilen binlerce resimlik bir arşiv her zaman emrinize amadedir. Moda, Hediye Önerileri, Yaşam gibi oldukça geniş bir kitleye hitap etme potansiyeli taşıyan bölümler blogun içeriğini zenginleştirmektedir.

Blogda olumsuz anlamda gözüme çarpan ilk nokta ise “Genel” bölümüdür. WordPress tabanlı bloglarda varsayılan kategori olarak gelen bu alan kişisel bloglarda bile göze batarken, bir kurumsal blogda oldukça rahatsız edici durmuş. Eminim bu bölüm açılırken, ilgili içeriğe en uygun ismi bulmak için üzerinde uzunca düşünülmüş, yılgın düşünce de ortak kararla bölüme Genel ismi verilmiştir. (Yanılıyor da olabilirim) İşlevsel olarak diğer kategorilerde yayınlanan yazıları anasayfada göstermek için kullanılan bu kategori Anasayfa olarak değiştirilebilir veya bu kategori gizlenebilirdi.

İkinci sorun ise blogun tamamen Türkçeleştirilmemiş olması. Oldukça güzel görseller, ona uygun bir font ve ona uygun bir alt metin… Bir de “Ş” ve “İ” patlamamış olsaydı…

Blogdaki ilk gönderiye baktığımızda Mart 2015’te girildiğini görüyoruz. Arayüz tasarımı, içerik kalitesi ve güncelliği açısından değerlendirildiğinde bir kurumsal blogseverler olarak beni mutlu eden bir blog olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kategorisinin getirdiği avantajları da kullandığı taktirde blogun çok daha fazla ziyaretçiye erişeceğini düşünüyorum.

Anadolu Grubu Blog

Mayıs 2014’te yayın hayatına başlayan Anadolu Grubu Blog aylık ortalama 3 adetlik içerik girişiyle yayın hayatına devam ediyor. Blogun yazar kadrosunda stajyerinden, genel müdürüne, direktöründen, koordinatörüne kadar geniş bir yelpazede içerik üreticisi bulunuyor. Blog, İngilizce ve Türkçe olmak üzere 2 dilde yayın yapıyor. Blogda yurt dışındaki yönetici ve personelden de içerik alınıp yayınlanmış. Ayrıca konuk yazar desteği  de alınarak içerik zenginleştirilmiş.

Blogun arayüzü içeriği gösterecek şekilde sade ve anlaşılır bir biçimde tasarlanmış. Yazar sayısı ve blog içeriğindeki çeşitlilik tatmin edici olsa da gruptaki marka sayısı, içerik oluşturmaya elverişlilik, blogun yayına başlama tarihi ve blogdaki içerik sayısı birlikte değerlendirildiğinde beklenti daha fazla içerik olması gerektiği yönünde gelişiyor. Zira grupta Kia, Isuzu, Efes Tur, McDonald’s, Komili gibi markaların yanı sıra 2014’ün son günlerinde gruba katılan perakende devi Migros da bulunuyor. (Migros’un ayrıca bir blogu bulunduğunu da belirtelim: migrostv.migros.com.tr/blog/ ) Bu kadar markanın bulunduğu bir grup için aylık 3 içerik yayınının oldukça az olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Yazıların ağırlıklı olarak grup yöneticilerinden alındığını görüyoruz, bu yazı yelpazesi diğer markaların çalışanları ile genişletildiğinde hem blogdaki içerik sayısı hem de içerik çeşitliliği artacaktır.

Öne Çıkan Kurumsa Blog Örnekleri

Bosh Blog
Microsoft Blog
Gittigidiyor Blog
Migros Blog
Yemeksepeti Blog
Finar Blog
Netsis Blog
Media Trend
Türk Ekonomi Bankası Blog
Tüm süreçleri oldukça yavaş işleyen kurumsal hayatın en yeni ürünü olan kurumsal blogların, sektörün aksine oldukça hızlı bir şekilde diğer tüm markalara yayılması dileğiyle, sürç-i lisan ettiysek affola…

Ekleme Tarihi: 22 Eyl 2016 00:17