Uykular Uçtu! Kanlı Ay Tutulmasında Sürprizlere Hazır Mısın?
Sürprizlere hazır mısın? Bu öyle bir sürpriz ki ateş değecek düştüğü yere, küle dönüşse de, o KÜL simyanın elması niteliğinde...
GÖKYÜZÜNÜN MATEMATİĞİNDE KANLI AY TUTULMASI (BAŞAK DOLUNAYI)
UYKULAR UÇTU! SÜPRİZLERE MERHABA!
14 Mart Tıp bayramımız kutlu olsun. Bizim bayramımızda yaşanan bu kanlı tutulma tarihte İstanbul’un fethine mazhar olmuş ve bu yıl içinde sürpriz gelişmesi ile birlikte bizim cephemizde de fevkaladenin fevkinde güzel gelişmeler bizimle olsun.
Biz Hekimleri ve sağlık çalışanlarımızı koruyan net yasalarımız olsun ve ekonomik durumumuzu refah düzeyine ulaştırsın. Bayramımızda bir hekim olarak dileğimizi yazdık ve toprakladık.
Uykular uçtu!
Bir mektubumuz var gökyüzünden, sürprizleri ile birlikte gelen, açmaya veya seçim yapmaya dair sana bir seçenek sunmayan. “Tam” ay tutulmaları bize seçim şansı sunmaz.
Hangi evlerimize geliyor tutulma aksı, orada temizlik zamanı, biz yapmazsak, bizden arınma adıyla mecburi alacak. İstesek de istemesek de bu süreç vedalaşma süreci!
Göz yaşlarımız bırakın aksın. Gözyaşı kutsaldır, sahte gülüşler vardır ancak sahte göz yaşı yoktur derdim bir zamanlar ve sonrasında timsah gözyaşının varlığı ile de tanıştım. Bizde büyüyoruz bu alemde. Ve hayat bize hiç birinin bir önemi olmadığını öğretti.
Merkezimizde olmak, içerde ki BEN’e ulaşmak ve içten samimi göz yaşı ile hem bedenimizi hem ruhumuzu hem de tüm zerrelerimizi arındırmak asıl kıymetli olan, dışarısı değil, başkaları hiç değil.
Hayat tercihlerden ibarettir!
Her birey, kendi seçimlerinin mahkûmudur!
Kader mahkûmu olanların vay haline! İsra suresi 13.ayet ne güzel bir cevaptır onlara!
Dolunayların ve Ay tutulmaların enerjisi, bırakma enerjisiyle doludur. Ve bu tam tutulmanın etkisi mecburi kuvvet iledir. O bizden almadan, biz bırakalım ki özne olduğumuzu hissedelim.
Bırakmalar, bazılarımız için yıpratıcı yıkıcı olabiliyor, çünkü bağımlısı olmuş çoktan, kemiğine kadar sirayet etmiş.
Bırakmalar, bazılarımız için can alıcı can yakıcı olabiliyor ve burası çok mühim, çünkü burada bağımlısı olduğunu tüm zerrelerine sirayet ettiğini bilmiyor ve bilmediği halde her şeyi bildiğini iddia ediyor.
Bırakmalar, bazılarımız için bir görev vazife misalidir, hiç bir his duygu yoktur, işte buradaki meselemiz çoktan merkezinden sapmıştır ve hiç bir şey onun için mesele değildir. Onlar birer robotturlar.
Bırakmalar, bazılarımız için seyir halidir, yolu hüzün olmuş, gözü yaşlı seyyah olmuştur, “Allah’a ısmarladık” der kendinden kendine, hal ilmine rüsuh olmuştur.
Nicedir kanlı ay tutulması hattındayız, bu hat balık Başak aksında olunca Cihadı Ekber ile baş başayız. “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. O satıh ki bütün vatandır” der, Mustafa Kemal Atatürk. Ruhumuzun maddeye büründüğü bu beden de “Ruhun vatanıdır” şimdi anladık mı Peygamberimiz de ATA’mız da asıl savaşın bizde, bizim bedenimiz de olduğunun önemini vurgular.
Savaşmak değil, barış içinde uğraşmak! Bizimde bir uğraşımız var, elhamdülillah. Münzevi işi misali 😁
Tutulma hattına dahil olan büyük gezegenlerin burcu bırakmaları yeniye geçişleri de enerjiyi misli misli yükseltiyor. Yükseklerde zirvelerde yaşayanlara selam olsun. O enerji ile birlikte yaşamayı deneyimlenmişlerdir. Bizde bu enerji yüksekliği uykularımızı uçurdu göklere, uykular haram olmuş bize.
Sıkıştırılmış beden, sıyırmış zihin, bunaltılmış ruh üçlüsü bizlerle. Oh ne Alâ! Tahammül hudutlarımızı zorluyor. “Gel git” enerjisi dünya üzerindeki suları etkilerken bizde de duyguları, hislerde duyarlılığı ayyuka taşıyor.
Sağaltım için, spor da olur, ağlamakta olur, yazmakta olur. Yazmak ile ilgili önemli olanı, akan aktaran olayım. Yazmaya başlamadan önceki niyetimiz çok kıymetlidir. Kağıt ağaçtan, ağaç topraktan gelir, bir nevi yazılanları topraklarız. Toprak simyanın kendisidir. Ona teslim olmak iyidir. O her şeyi bilir. Her şeyi bilse de aynı zamanda nötrdür, her şeyi nötrler.
Toprağın simyası nasıldır?
Toprak; Tohumu büyütür, fidan olur ağaç olur; Sırrı sırlar, varlığı varlığına bürünür, derinliklerine gizlenir; Ölüyü çürütür, artığı çürütür, sonrasında gübreye dönüşür, kömüre de, elmasa da! Toprağın bilgeliğine derinliğine tam teslimiyettir bizim niyetimiz.
Ve hatırla, müsaade ilmini!
Yüce Yaradan'ımızın izni ismi inşası ile toprağa bırak yazdıklarını ve toprağın simyasına razı ol!
Günlük işlerimizin ve sağlığımızın üzerinde gerçekleşiyor bu tutulma.Rutin işlerimizin içinde de faydaya hizmet edebilmek, yardım etmek, korumak kollamak, gözetmek bizde açılımların oluşmasını ve açılmaları sağlar.
Mesela hiç alakası yok, işe giderken yolumuz üstünde bir taş var, göz gördü bir kere, taşı alıp, yol kenarına, bir ağaç dibine, bir sınır inine koyabiliriz. İşimizin Eylemsel Şükrüdür aslında. Şükürlerimizi çoğaltabiliriz.
Sağlığımızı yeniden değerlendirmemiz bizim için bu süreçte oldukça kıymetli. Sağlık piramidimizi hatırla zeminde en büyük alanı kapsayan fiziksel aktivitedir.
Örneğin yürüyüş, koşu, antrenman, ip atlama vb olabilir. Piramidin kalanı beslenmemizin şeklini yansıtır. Sağlıklı bir birey olmanın sırrını bu piramid ne güzel anlatır. Biz popüler olana bakar onunla sağlığı idame ettirmeye çalışırız. Bırakılacak davranışlarımızdan biridir bu.
Her birey nevi şahsına münhasır bir varlıktır. Mizacına uygun beslenmesi ve fiziksel aktivitesi sayesinde sağlığını idame ettirebilir. Sağlığın şükrü nasıl olur? Kan bağışı yaparak, rahatsız olana yardım ederek, hasta olana çorba vererek olabilir.
Hem işimizde hem sağlığımızda sade sözle şükür etmenin bir anlamı yoktur, söz eylemle buluştuğunda gerçekleşir. Kalem Suresi 28.ayet, nimetin şükrünü böylesi güzel anlatır. Tarladan topladığın ürün İÇİN şükür, öksüze yetime miskine yolcuya ilime(öğrenmeye) verebilmektir.
5-11 aksında gerçekleştiği için her ne yaparsak yapalım bir çocuk misali samimi içten sevgiyle aşkla yapalım. Çocuklarımıza bu süreçte daha bi özenli olalım, onları koruyalım, kollayalım, gözetelim.
Kısıtlandığımızı hissettiğimizde direnmeyelim, kırk kat yabancı olarak kısıtlandığımız alanı gözlemleyelim, kendi merkezinde olan iyi bir gözlemci fark eder ve kolayca dönüştürür her şeyi.
Tutulmanın yükselen burcu, boğa burcu görünümlü oğlak burcu karakteriyle ve uranüs ile de kavuşumda bizlere merhaba der.
Hayda bre pehlivan yağlı güreşe hazır mıyız?
Tutuğumuzun zannıyla ellerimizin yanılsamasıyla nice şoklarımız olacak, benimsediğimiz sahiplendiğimizin zannıyla bomboş kalışlara merhaba, kendimizde sahiplendiğimiz güvendiğimiz sorumluluğumuzun bizi aniden güvensizliğin içine bırakması gibi… kendi merkezinden saptığın ve merkezin yaptığın ve o çok güvendiğin durum/olgu/kişi/huy birden elinden alınacak!
Tüm bu süreç boyunca beklenmeyeni bekle!
Şaşırma olup bitene! Allah’ın adaleti hüküm döneminde! Yatırımı, kendine ve içsel keşiflerine yapanların yüzü gülecek! Manevi ederlerin pahası biçilemez ancak mümkünler dahilinde insanı kamil eder.
Mektubumuz var dedik öyle ya, açıp görelim bize ne der, neyi talep eder?
Gel gitleri anlatır, duygusal ihtiyaçta mantığın yeri var mıdır? Mantıksal sorunda ağlamanın faydası var mıdır? Hangi zeminde oluşumuz, duvarı neyle öreceğimizi belirler. Duvarı dik tutan dengedir hatırla!
Sürprizlere hazır mısın? Bu öyle bir sürpriz ki ateş değecek düştüğü yere, küle dönüşse de, o KÜL simyanın elması niteliğinde, Kül’den kün ile yeniden diril kendinde! Mektubumuz elinizde…
Tüm yaratılmışlara aşkla ilimle lütufla Selamen selame!