Matrah Artırımı (2. BÖLÜM)
Söz konusu kanunun kapsamı anlatıldıktan sonra konular bazında daha detaylı anlatmaya çalışalım. (İLK YAZI İÇİN TIKLAYINIZ)
Öncelikle Matrah artımına ilişkin hususlara değinmek istiyorum. Kanunun 5. maddesine düzenlenmiştir. Matrah artırımının önemi şu husustan kaynaklanmaktadır.
Mükelleflerin incelenmesi, neticesi alınmamış hesap dönemi de dâhil olmak üzere tarh zamanaşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir.
Tarh zamanaşımı ise 5 yıldır. Yani mükellefler 2011 hesap döneminden başlamak üzere geçmiş her dönem için incelenebilir. 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 ve cari yıl olan 2016 dönemi her zaman incelenebilir.
Mükelleflerin söz konusu dönemlerle ilgili vermiş oldukları beyannamelerini belli bir oranda artırmaları (eğer asgari tutarın altında kalması halinde madde metninde geçen asgari tutar dahilinde artırmaları) halinde artırdıkları yıl ve vergi türü itibariyle vergi incelemesi yapılmamaktadır.
Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi vermek mecburiyetinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi mükellefleri 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 takvim yılları için 6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre matrah ve vergi artırımından yararlanabileceklerdir.
Aynı şekilde,
- Hizmet erbabına ödenen ücretlerden,
- Serbest meslek ödemelerinden,
- Yıllara sari inşaat ve onarım işlerine ait ödemelerden,
- Kira ödemelerinden,
- Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden,
- Esnaf muaflığından yararlananlara yapılan ödemelerden
gelir veya kurumlar vergisi tevkifatı yapmakla sorumlu olanlar da bu ödemelerine ilişkin olarak bu yıllarla ilgili vergi artırımında bulunabileceklerdir.
Adi ortaklıklar ve kollektif şirketlerde ortaklar, komandit şirketlerde komandite ortaklar ile adi komandit şirketlerde komanditer ortaklar da anılan yıllar için matrah ve vergi artırımından yararlanabileceklerdir.
Sözü edilen yıllara ilişkin vergi matrahlarının takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilmiş ve/veya haklarında vergi incelemesine başlanılmış olan mükellefler de matrah ve vergi artırımından faydalanabileceklerdir.
Beyanname vermekle birlikte zarar, indirim ve istisnalar nedeniyle matrah ve vergi beyan etmeyen ya da ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar da dahil olmak üzere hiç beyanname vermemiş olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri de matrah ve vergi artırımı yapabileceklerdir.
Kurumlar vergisi mükellefleri, anılan yıllarla ilgili olarak vermiş oldukları beyannamelerinde kurum kazancından indirilen ve 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre tevkifata tabi tutulmuş olan kazanç ve iratlarının bulunması hâlinde, bu tevkifat tutarlarını da artırabileceklerdir.
Diğer taraftan, kurumlar vergisinden muaf bulunan ve bu nedenle kurumlar vergisi beyannamesi ile muhtasar beyanname vermemiş olan kooperatifler de 6736 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
Matrah ve vergi artırımında bulunmak isteyen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi mükellefleri, bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslar dâhilinde, 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden artırımda bulunabileceklerdir.
Ayrıca yıllık gelir vergisi beyannamelerinde zarar beyan eden mükellefler, yıllık gelir vergisi beyannamelerinde indirim ve istisnalar nedeniyle matrah beyan etmeyen mükellefler, mükellefiyet kayıtları olup da beyanname vermemiş olan mükellefler, ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar aşağıdaki tutarlardan az olmamak kaydıyla matrah artırımından yararlanabileceklerdir.
Örneğin, Serbest meslek erbabı (A)’nın yıllık beyannamede beyan ettiği gelir vergisi matrahı, 2011 yılı için 50.000 TL, 2012 yılı için 45.000 TL’dir. Bu mükellefin Kanuna göre ödeyeceği gelir vergisinin hesabı aşağıdaki şekilde olacaktır.
2011 yılı için; 50.000 X % 35 = 17.500-TL matrah artırımında bulunulmuş olup söz konusu tutar serbest meslek erbabı için asgari tutar olan 14.000-TL’den fazla olduğu için bu tutar üzerinden vergi hesaplanacaktır. 17.500 X % 20 = 3.500-TL vergi ödenecektir.
Ancak 2012 yılı için 45.000 X % 30 = 13.500-TL matrah artırımında bulunulmuş olup söz konusu tutar serbest meslek erbabı için asgari tutar olan 14.820-TL’den az olduğu için 14.820-TL üzerinden vergi hesaplanacaktır. 14.820 X % 20 = 2.964-TL vergi ödenecektir.
Ayrıca kurumlar vergisi beyannamesi vermek mecburiyeti bulunduğu halde, bu mükellefiyetlerini her ne sebeple olursa olsun yerine getirmeyerek ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş ve kazanç elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve kazançlarını vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar da dâhil olmak üzere hiç beyanname vermemiş olan mükellefler ile bu yıllara ilişkin olarak verdikleri yıllık kurumlar vergisi beyannamelerinde indirim ve istisnalar nedeniyle matrah beyan etmeyen ya da zarar beyan eden kurumlar vergisi mükellefleri aşağıdaki tutarlardan az olmamak kaydıyla matrah artırımından yararlanabileceklerdir.
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince artırılan veya beyan edilen matrahlara %20 vergi oranı uygulanmak suretiyle ödenecek vergi tutarı hesaplanacaktır. 6736 sayılı Kanun hükümlerine göre artırılan veya beyan edilen matrahlar üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisi için ayrıca herhangi bir vergi hesaplanmayacak ve ödenmeyecektir. Artırılan bu matrahlar üzerinden geçici vergi de hesaplanmayacaktır.
Matrah Artırımında İndirimli Oran Uygulanması Nasıl Olur?
Öte yandan, matrah artırımında bulunmak istedikleri yıllara ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini kanuni süresinde vermiş ve bu beyannameler üzerinden anılan beyannamelere ilişkin damga vergisi de dâhil olmak üzere tahakkuk eden vergilerin tamamını süresinde ödemiş bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu vergi türlerine ilişkin olarak herhangi bir dönem için 6736 sayılı Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinden yararlanmamış olmaları şartıyla, artırdıkları matrahlara %20 yerine %15 vergi oranı uygulanmak suretiyle ödenecek vergi tutarı hesaplanacaktır.
%15 oranının belirlenmesinde, maddede öngörülen şartların her yıl için ayrı ayrı dikkate alınması gerekmektedir. Örneğin 2011 yılı gelir vergisinde matrah artırımında bulunan mükellef, ilgili yılda beyannamesi verip vergisini de ödemiş ise veya ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları sonucunda çıkan vergiyi dava konusu yapmayıp ödemiş ve vergi borcu yok ise artırmış olduğu matrah sonucu vergi % 20 değil % 15 üzerinden hesaplanacaktır.
193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesinde, 24/4/2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlarla ilgili olarak, yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar ile anılan tarihten önce gerçekleşen yatırımlar üzerinden hesaplanan ve kazancın yetersiz olması nedeniyle sonraki dönemlere devreden yatırım indiriminden yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın, dağıtılmasın %19,8 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır.
Matrah artırımında bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin, aynı zamanda 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi kapsamında vergi tevkifatına tabi kazançlarının bulunması hâlinde, vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmamaları için, bu kazançlar hakkında da aşağıdaki esaslara göre vergi artırımı veya matrah beyanında bulunmaları gerekmektedir.
Bir başka ifade ile ilgili yıllarda vermiş oldukları kurumlar vergisi beyannamelerinde kurumlar vergisine tabi matrah beyan eden, matrah beyan etmeyen veya zarar beyan eden mükelleflerin, bu dönemlere ilişkin olarak 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre, vergi tevkifatına tabi kazançları ile ilgili olarak vergi artırımı veya matrah beyanında bulunabilmeleri için, kurumlar vergisi matrahlarını da artırmaları zorunludur.
Buna göre, yukarıda belirtilen her iki duruma uygun artırımda bulunmayan mükelleflerin matrah artırımı hükmünden yararlanmaları mümkün değildir.
Geçici 61. Madde kapsamında tevkif edilen vergilerin genel oranda artırılmaları gerekmektedir. Ancak genel oranda artırılsa bile asgari tutardan az matrah artırımında bulunulamaz.
Örneğin, (K) A.Ş.’nin 2013 yılına ilişkin olarak vermiş olduğu kurumlar vergisi beyannamesinde beyan ettiği kazanç 800.000 TL’dir. Kurum aynı yılda, 400.000 TL yatırım indirimi istisnasından yararlanmış olduğundan kurumlar vergisi matrahı olarak 400.000 TL beyan etmiştir.
Şirket, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre de tevkif ettiği (400.000 x %19,8=) 79.200 TL vergiyi, muhtasar beyanname ile beyan ederek zamanında ödemiştir. Bu şirketin 2013 yılına ilişkin kurumlar vergisi ve gelir (stopaj) vergisi yönünden başvuru süresi içinde matrah artırımında bulunmak istemesi hâlinde, artırım dolayısıyla ödeyeceği vergiler aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
Bu mükellef, kurumlar vergisi matrahı ile tevkif edilen kurumlar vergisini birlikte artırmak zorundadır. Aksi takdirde bu mükellefin 6736 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanması söz konusu olmayacaktır. Mükellefin matrah artırımı sonrasında ödemesi gereken toplam vergi 39.800 TL’dir. Söz konusu vergi peşin ödenebileceği gibi taksitler hâlinde de ödenebilecektir
Gelir ve Kurumlar Vergisi Matrah Artımında Genel Hususlar
6736 sayılı Kanun kapsamında matrah ve vergi artırımında bulunulması durumunda, matrah ve vergi artırımında bulunulan yıllar için gelir veya kurumlar vergisi yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır.
Mükelleflerin matrah veya vergi artırımında bulundukları yıllara ilişkin olarak daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergileri, matrah ve vergi artırımı nedeniyle ödeyecekleri vergilerden mahsup etmeleri mümkün değildir.
Bu hükme göre mükellefler, matrah artırımında bulundukları yıllara ait olup indirim konusu yapılamamış geçmiş yıl zararlarının yarısını, 2016 ve müteakip yıl karlarından mahsup edemeyeceklerdir.
Örneğin, Kurumlar vergisi mükellefi (A) A.Ş., 2011 yılında 10.000 TL zarar, 2012 yılında 12.000 TL zarar, 2013 yılında 21.000 TL kar, 2014 yılında 15.000 TL zarar ve 2015 yılında ise 8.000 TL zarar beyan etmiştir. Mükellef, 2013 yılında beyan ettiği kar tutarından 2011 ve 2012 yıllarından devreden geçmiş yıl zararlarını mahsup etmiştir. Söz konusu mükellefin 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları için matrah artırımından yararlandığı durumda 2016 ve müteakip yıllarda mahsup edebileceği geçmiş yıl zarar tutarları 2014 yılından devreden (15.000/2 =) 7.500 TL ve 2015 yılından devreden (8.000/2=) 4.000 TL olmak üzere toplam 11.500 TL olacaktır.
Mükellefler, yapmış oldukları yatırım harcamaları nedeniyle indirime hak kazandıkları, ancak ilgili yıllarda kazanç yetersizliği dolayısıyla yararlanamadıkları yatırım indirimi istisnası tutarları ile geçmiş yıl zararlarını da 6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre artırdıkları veya beyan ettikleri matrahlardan indiremeyeceklerdir.
Ancak önceki yıllarda indirilemeyen yatırım indirimi istisnası tutarının, daha sonraki yıllarda beyan edilen kazançlardan indirilebileceklerdir.
Matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin, artırımda bulundukları yıllarla ilgili olarak yıllık gelir veya kurumlar vergisine mahsuben daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergilerin, iadesine ilişkin taleplerinin bulunması hâlinde bu talepleri ile sınırlı kalmak üzere inceleme ve tarhiyat yapılabilecektir.
Matrah ve vergi artırımında veya beyanında bulunacak mükelleflerin, matrah ve vergi artırımında bulundukları yıllarda işe başlama ve işi bırakma gibi nedenlerle, kıst dönemde faaliyette bulunmuş olmaları hâlinde, ilgili yıllar için belirlenen ve yukarıda açıklanan asgari matrahlar, faaliyette bulunulan ay sayısı dikkate alınarak hesaplanacaktır. Bu hesaplamada ay kesirleri tam ay olarak dikkate alınacaktır.
Örneğin, 11 Nisan 2011 tarihinde işe başlayan ve bilanço esasına göre defter tutan bir gelir vergisi mükellefinin 2011 yılı için matrah ve vergi artırımda bulunmak istemesi hâlinde, bu yıl için dikkate alacağı asgari matrah; [(14.000/12) x 9=] 10.500 TL’den az olamayacaktır.
213 sayılı Kanunun 174 üncü maddesi çerçevesinde, kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, ilgili özel hesap dönemlerinin kapandığı yıl itibarıyla matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
Örneğin, Öteden beri 1 Haziran - 31 Mayıs özel hesap dönemini kullanan gelir vergisi mükellefi (A), söz konusu özel hesap dönemine ait gelirlerini özel hesap döneminin kapandığı takvim yılını izleyen yılın Mart ayının 1 ila 25’i arasında beyan etmektedir.
Bu mükellef; 1/6/2010 - 31/5/2011 özel hesap dönemine ilişkin olarak 2011 takvim yılı için, belirlenen matrah artırım oranlarını veya asgari matrah tutarlarını dikkate almak suretiyle matrah artırımı hükümlerinden yararlanabilecektir.
6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında;
- Hizmet erbabına ödenen ücretlerden,
- Serbest meslek ödemelerinden,
- Yıllara sari inşaat ve onarım işlerine ait hakediş ödemelerinden,
- Kira ödemelerinden,
- Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden,
- Esnaf muaflığından yararlananlara yapılan ödemelerden
gelir veya kurumlar vergisi tevkifatı yapmakla sorumlu olanların, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları ile ilgili olarak vergi artırımında bulunabilecekleri hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
Gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi artırımında bulunan mükelleflerin artırıma esas ücret tutarları ve artırılan matrahlar ile bu ücret ve matrahlar üzerinden ödenen gelir vergisi tutarları, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmayacaktır.
6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında tevkifata tabi herhangi bir ödeme türü için artırımda bulunulması durumunda, vergi artırımında bulunulan ödeme türüne ilişkin olarak artırımda bulunulan yıl için gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi yönünden vergi incelemesine ve tarhiyata muhatap olunmayacaktır.
Gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi yönünden artırımda bulunulması durumunda, ayrıca gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartı aranmayacaktır.
Katma Değer Vergisi
KDV mükelleflerinin, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları için maddede belirtilen şekilde vergi artırımında bulunmayı kabul etmeleri hâlinde, artırımda bulundukları dönemler için haklarında, KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır.
Katma değer vergisi mükellefleri, her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri beyannamelerindeki (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2011 yılı için %3,5, 2012 yılı için %3, 2013 yılı için %2,5, 2014 yılı için %2 ve 2015 yılı için %1,5 oranından az olmamak üzere belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan ederler.
Tecil-terkin uygulamasından faydalanan mükellefler için artırıma esas tutarın belirlenmesinde, tecil edilen vergiler hesaplanan vergiden düşülür.
KDV mükellefleri, ilgili yıllar içindeki her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri 1 No.lu KDV beyannamelerinin “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırlarında yer alan tutarların yıllık toplamı üzerinden ilgili yıl için belirlenen oranlar üzerinden vergi artırımında bulunurlar.
İhtirazı kayıtla verilen beyannamelerde yer alan hesaplanan KDV tutarları, yıllık hesaplanan KDV toplamına dahil edilecektir. İhraç kayıtlı teslimlerde tecil-terkin müessesi vardır. Böyle durumlarda vergi tecil edilmekte ve ihracat gerçekleştiği takdirde terkin edilmektedir. Vergi artırımının doğru hesaplanabilmesi için tecil edilen vergiler hesaplanan KDV’den düşülmekte ve ilgili yıldaki oranla çarpılmak suretiyle artırılacak vergi bulunmaktadır.
Örneğin 2012 yılında mükellefin Ocak-Aralık dönemleri hesaplanan KDV’leri toplamı 200.000 olsun. Aynı dönemlerde tecil edilebilir KDV’si ise 30.000 olsun. 200.000 – 30.000 = 170.000-TL üzerinden vergi artırımı yapılacaktır. 170.000 X % 3 =5.400-TL vergi ödenecektir.
Mükelleflerin sorumlu sıfatıyla 2 nolu KDV beyannameleri için vergi artırımından yararlanmaları mümkün değildir.
Mükelleflerin, artırıma esas alınan ilgili yılların vergilendirme dönemlerinin tamamı için artırımda bulunmaları gerekmektedir.
Verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden, en az üç döneme ait beyannamenin verilmiş olması hâlinde, verilmiş olan 1 No.lu KDV beyannamelerinin “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırlarında yer alan tutarlar toplanacak ve beyanname verilen dönem sayısına bölünerek ortalama tutar bulunacaktır. Bulunan bu ortalama tutar, 12 ile çarpılmak suretiyle 1 yıla iblağ edilerek vergi artırımına esas olacak “Yıllık Hesaplanan KDV” tutarına ulaşılacaktır.
Örneğin, 3 dönem hesaplanan KDV tutarı toplamı 40.000-TL olsun. (40.000 /3) X 12 = 160.000-TL üzerinden ilgili yıl için belirlenen oranla çarpılarak artırılacak KDV tutarı belirlenecektir.
Hiç beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin beyanname verilmiş olması hâlinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulması gerekmektedir. Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi komandit ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunmaları şarttır. Mükellefler, artırdıkları gelir veya kurumlar vergisi matrah tutarı üzerinden %18 oranında hesaplanacak KDV’yi ödemeyi kabul etmeleri hâlinde, KDV artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
Örneğin, Mükellef (U) A.Ş. 2012 yılı için KDV yönünden artırımda bulunmak istemektedir. Ancak söz konusu yıla ilişkin olarak sadece iki vergilendirme dönemi için KDV beyannamesi vermiştir. Mükellef, aynı takvim yılı ile ilgili olarak 80.000 TL kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuştur. Bu durumda, mükellefin KDV artırım tutarı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır. 80.000 X % 18 = 14.400-TL olacaktır.
İlgili takvim yılı içindeki işlemlerinin tamamı; istisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşan veya diğer nedenlerle hesaplanan KDV beyanı bulunmayan mükellefler ile tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşan mükellefler ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuş olmaları şartıyla KDV artırımından faydalanabileceklerdir.
Buna göre, ilgili yıl içinde en az üç dönemde 1 No.lu KDV beyannamesi veren ve hiçbir dönemde hesaplanan vergisi çıkmayan veya sadece tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimleri nedeniyle hesaplanan vergi beyanı bulunan mükelleflerin artırım taleplerinde, ödeyecekleri vergi, gelir veya kurumlar vergisi bakımından artırılan matrahlara %18 oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacaktır.
6736 sayılı Kanuna göre vergi artırımından yararlanmak isteyen mükellefler nezdinde, artırımda bulundukları yıl veya yılların kapsadığı dönemler itibarıyla KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır. Vergi artırımı sonucu ödenen KDV, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınamaz.
Matrah ve Vergi Artırımında Ortak Hükümler
Hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergisi ile gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi tutarlarını 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar tamamen ödeyebilecekleri gibi talep etmeleri hâlinde taksitler hâlinde de ödeyebilirler.
Matrah ve vergi artırımı kapsamına giren dönemler için başlatılmış ve henüz sonuçlandırılmamış incelemelerin veya takdir işlemlerinin bulunması, artırıma engel değildir. Kanunun yayımı tarihinden önce başlanılmış vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin 30 Eylül 2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar tamamlanamaması hâlinde mükelleflerin, başvuru süresinin (31 Ekim 2016) sonuna kadar matrah ve vergi artırımında bulunmuş olmaları şartıyla, 30 Eylül 2016 tarihinden sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden raporlar ve kararlar üzerine tarhiyat yapılmayacağından, vergi incelemesi ve takdir işlemlerine devam edilmeyecektir.
Matrah veya vergi artırımı yapılan dönemlere ait kanuni süresinde verilmeyen beyannameler için 213 sayılı Kanunun usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hükümleri uygulanmayacaktır.
Matrah ve vergi artırımı sonucunda, hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmeyecektir. Söz konusu vergilerin herhangi bir vergiden indirim veya mahsup edilmesi mümkün olmadığı gibi iade edilmesi de söz konusu değildir.
Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmayacak ve tahsil olunmayacaktır.
Matrah ve vergi artırımından yararlanan mükelleflerin, defter ve belgelerini 213 sayılı Kanun hükümleri uyarınca saklayacakları ve ibraz edecekleri tabiidir.
Defter ve belgeleri üzerinde daha önce vergi incelemesi yapılmış olan mükellefler dilerlerse vergi incelemesi yapılan yıllar için de matrah ve vergi artırımında bulunabileceklerdir.
Matrah ve vergi artırımı yapılmayan yıllar ve dönemler için vergi incelemesi yapılabilecektir.
213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasındaki “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyen” mükelleflerin, matrah ve vergi artırımından yararlanmaları mümkün değildir.
Doğru beyan edilmeyen veya vergi hataları nedeniyle eksik beyan edilen matrah ve vergi artırımları ile ilgili olarak eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılacak ve tahsil edilecektir
Söz konusu kanunun kapsamı anlatıldıktan sonra konular bazında daha detaylı anlatmaya çalışalım. (İLK YAZI İÇİN TIKLAYINIZ)
Öncelikle Matrah artımına ilişkin hususlara değinmek istiyorum. Kanunun 5. maddesine düzenlenmiştir. Matrah artırımının önemi şu husustan kaynaklanmaktadır.
Mükelleflerin incelenmesi, neticesi alınmamış hesap dönemi de dâhil olmak üzere tarh zamanaşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir.
Tarh zamanaşımı ise 5 yıldır. Yani mükellefler 2011 hesap döneminden başlamak üzere geçmiş her dönem için incelenebilir. 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 ve cari yıl olan 2016 dönemi her zaman incelenebilir.
Mükelleflerin söz konusu dönemlerle ilgili vermiş oldukları beyannamelerini belli bir oranda artırmaları (eğer asgari tutarın altında kalması halinde madde metninde geçen asgari tutar dahilinde artırmaları) halinde artırdıkları yıl ve vergi türü itibariyle vergi incelemesi yapılmamaktadır.
Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi vermek mecburiyetinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi mükellefleri 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 takvim yılları için 6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre matrah ve vergi artırımından yararlanabileceklerdir.
Aynı şekilde,
- Hizmet erbabına ödenen ücretlerden,
- Serbest meslek ödemelerinden,
- Yıllara sari inşaat ve onarım işlerine ait ödemelerden,
- Kira ödemelerinden,
- Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden,
- Esnaf muaflığından yararlananlara yapılan ödemelerden
gelir veya kurumlar vergisi tevkifatı yapmakla sorumlu olanlar da bu ödemelerine ilişkin olarak bu yıllarla ilgili vergi artırımında bulunabileceklerdir.
Adi ortaklıklar ve kollektif şirketlerde ortaklar, komandit şirketlerde komandite ortaklar ile adi komandit şirketlerde komanditer ortaklar da anılan yıllar için matrah ve vergi artırımından yararlanabileceklerdir.
Sözü edilen yıllara ilişkin vergi matrahlarının takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilmiş ve/veya haklarında vergi incelemesine başlanılmış olan mükellefler de matrah ve vergi artırımından faydalanabileceklerdir.
Beyanname vermekle birlikte zarar, indirim ve istisnalar nedeniyle matrah ve vergi beyan etmeyen ya da ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar da dahil olmak üzere hiç beyanname vermemiş olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri de matrah ve vergi artırımı yapabileceklerdir.
Kurumlar vergisi mükellefleri, anılan yıllarla ilgili olarak vermiş oldukları beyannamelerinde kurum kazancından indirilen ve 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre tevkifata tabi tutulmuş olan kazanç ve iratlarının bulunması hâlinde, bu tevkifat tutarlarını da artırabileceklerdir.
Diğer taraftan, kurumlar vergisinden muaf bulunan ve bu nedenle kurumlar vergisi beyannamesi ile muhtasar beyanname vermemiş olan kooperatifler de 6736 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
Matrah ve vergi artırımında bulunmak isteyen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi mükellefleri, bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslar dâhilinde, 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden artırımda bulunabileceklerdir.
- Gelir Vergisinde Matrah Artırımı
Ayrıca yıllık gelir vergisi beyannamelerinde zarar beyan eden mükellefler, yıllık gelir vergisi beyannamelerinde indirim ve istisnalar nedeniyle matrah beyan etmeyen mükellefler, mükellefiyet kayıtları olup da beyanname vermemiş olan mükellefler, ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar aşağıdaki tutarlardan az olmamak kaydıyla matrah artırımından yararlanabileceklerdir.
Yıl | Genel Oran | ASGARİ TUTAR | ||||
Ticari veya zirai kazancı bilanço esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabı için; | Ticari veya zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri için; | Geliri sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançtan ibaret olan gelir vergisi mükellefleri için; | Geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olan gelir vergisi mükellefleri için; | Geliri yukarıda sayılanlar dışında kalan gelir vergisi mükellefleri için; | ||
2011 | 35% | 14.000,00 | 9.500,00 | 1.400,00 | 2.800,00 | 9.500,00 |
2012 | 30% | 14.820,00 | 9.890,00 | 1.482,00 | 2.964,00 | 9.890,00 |
2013 | 25% | 15.740,00 | 10.490,00 | 1.574,00 | 3.148,00 | 10.490,00 |
2014 | 20% | 16.740,00 | 11.160,00 | 1.674,00 | 3.348,00 | 11.160,00 |
2015 | 15% | 18.970,00 | 12.650,00 | 1.897,00 | 3.794,00 | 12.650,00 |
Örneğin, Serbest meslek erbabı (A)’nın yıllık beyannamede beyan ettiği gelir vergisi matrahı, 2011 yılı için 50.000 TL, 2012 yılı için 45.000 TL’dir. Bu mükellefin Kanuna göre ödeyeceği gelir vergisinin hesabı aşağıdaki şekilde olacaktır.
2011 yılı için; 50.000 X % 35 = 17.500-TL matrah artırımında bulunulmuş olup söz konusu tutar serbest meslek erbabı için asgari tutar olan 14.000-TL’den fazla olduğu için bu tutar üzerinden vergi hesaplanacaktır. 17.500 X % 20 = 3.500-TL vergi ödenecektir.
Ancak 2012 yılı için 45.000 X % 30 = 13.500-TL matrah artırımında bulunulmuş olup söz konusu tutar serbest meslek erbabı için asgari tutar olan 14.820-TL’den az olduğu için 14.820-TL üzerinden vergi hesaplanacaktır. 14.820 X % 20 = 2.964-TL vergi ödenecektir.
- Kurumlar Vergisinde Matrah Artırımı
Ayrıca kurumlar vergisi beyannamesi vermek mecburiyeti bulunduğu halde, bu mükellefiyetlerini her ne sebeple olursa olsun yerine getirmeyerek ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş ve kazanç elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve kazançlarını vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar da dâhil olmak üzere hiç beyanname vermemiş olan mükellefler ile bu yıllara ilişkin olarak verdikleri yıllık kurumlar vergisi beyannamelerinde indirim ve istisnalar nedeniyle matrah beyan etmeyen ya da zarar beyan eden kurumlar vergisi mükellefleri aşağıdaki tutarlardan az olmamak kaydıyla matrah artırımından yararlanabileceklerdir.
Yıl | Genel Oran | ASGARİ TUTAR |
2011 | 35% | 28.000,00 |
2012 | 30% | 29.650,00 |
2013 | 25% | 31.490,00 |
2014 | 20% | 33.470,00 |
2015 | 15% | 37.940,00 |
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince artırılan veya beyan edilen matrahlara %20 vergi oranı uygulanmak suretiyle ödenecek vergi tutarı hesaplanacaktır. 6736 sayılı Kanun hükümlerine göre artırılan veya beyan edilen matrahlar üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisi için ayrıca herhangi bir vergi hesaplanmayacak ve ödenmeyecektir. Artırılan bu matrahlar üzerinden geçici vergi de hesaplanmayacaktır.
Matrah Artırımında İndirimli Oran Uygulanması Nasıl Olur?
Öte yandan, matrah artırımında bulunmak istedikleri yıllara ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini kanuni süresinde vermiş ve bu beyannameler üzerinden anılan beyannamelere ilişkin damga vergisi de dâhil olmak üzere tahakkuk eden vergilerin tamamını süresinde ödemiş bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu vergi türlerine ilişkin olarak herhangi bir dönem için 6736 sayılı Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinden yararlanmamış olmaları şartıyla, artırdıkları matrahlara %20 yerine %15 vergi oranı uygulanmak suretiyle ödenecek vergi tutarı hesaplanacaktır.
%15 oranının belirlenmesinde, maddede öngörülen şartların her yıl için ayrı ayrı dikkate alınması gerekmektedir. Örneğin 2011 yılı gelir vergisinde matrah artırımında bulunan mükellef, ilgili yılda beyannamesi verip vergisini de ödemiş ise veya ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları sonucunda çıkan vergiyi dava konusu yapmayıp ödemiş ve vergi borcu yok ise artırmış olduğu matrah sonucu vergi % 20 değil % 15 üzerinden hesaplanacaktır.
- Yatırım İndirimi İstisnası Olanların Matrah Artırımı
193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesinde, 24/4/2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlarla ilgili olarak, yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar ile anılan tarihten önce gerçekleşen yatırımlar üzerinden hesaplanan ve kazancın yetersiz olması nedeniyle sonraki dönemlere devreden yatırım indiriminden yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın, dağıtılmasın %19,8 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır.
Matrah artırımında bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin, aynı zamanda 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi kapsamında vergi tevkifatına tabi kazançlarının bulunması hâlinde, vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmamaları için, bu kazançlar hakkında da aşağıdaki esaslara göre vergi artırımı veya matrah beyanında bulunmaları gerekmektedir.
Bir başka ifade ile ilgili yıllarda vermiş oldukları kurumlar vergisi beyannamelerinde kurumlar vergisine tabi matrah beyan eden, matrah beyan etmeyen veya zarar beyan eden mükelleflerin, bu dönemlere ilişkin olarak 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre, vergi tevkifatına tabi kazançları ile ilgili olarak vergi artırımı veya matrah beyanında bulunabilmeleri için, kurumlar vergisi matrahlarını da artırmaları zorunludur.
Buna göre, yukarıda belirtilen her iki duruma uygun artırımda bulunmayan mükelleflerin matrah artırımı hükmünden yararlanmaları mümkün değildir.
Geçici 61. Madde kapsamında tevkif edilen vergilerin genel oranda artırılmaları gerekmektedir. Ancak genel oranda artırılsa bile asgari tutardan az matrah artırımında bulunulamaz.
Yıl | Genel Oran | ASGARİ TUTAR |
2011 | 35% | 14.000,00 |
2012 | 30% | 14.825,00 |
2013 | 25% | 15.745,00 |
2014 | 20% | 16.735,00 |
2015 | 15% | 18.970,00 |
Örneğin, (K) A.Ş.’nin 2013 yılına ilişkin olarak vermiş olduğu kurumlar vergisi beyannamesinde beyan ettiği kazanç 800.000 TL’dir. Kurum aynı yılda, 400.000 TL yatırım indirimi istisnasından yararlanmış olduğundan kurumlar vergisi matrahı olarak 400.000 TL beyan etmiştir.
Şirket, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre de tevkif ettiği (400.000 x %19,8=) 79.200 TL vergiyi, muhtasar beyanname ile beyan ederek zamanında ödemiştir. Bu şirketin 2013 yılına ilişkin kurumlar vergisi ve gelir (stopaj) vergisi yönünden başvuru süresi içinde matrah artırımında bulunmak istemesi hâlinde, artırım dolayısıyla ödeyeceği vergiler aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
Bu mükellef, kurumlar vergisi matrahı ile tevkif edilen kurumlar vergisini birlikte artırmak zorundadır. Aksi takdirde bu mükellefin 6736 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanması söz konusu olmayacaktır. Mükellefin matrah artırımı sonrasında ödemesi gereken toplam vergi 39.800 TL’dir. Söz konusu vergi peşin ödenebileceği gibi taksitler hâlinde de ödenebilecektir
Kurumlar Vergisi Hesabı | |||||
Yıl | Beyan edilen matrah tutarı (TL) (1) |
Artırım oranı (2) |
Artırılan matrah tutarı (TL) (1 x 2) (3) |
Artırılan matraha uygulanacak vergi oranı (4) |
Ödenecek vergi (TL) (3 x 4) (5) |
2013 | 400.000,00 | 25% | 100.000,00 | 20% | 20.000,00 |
Gelir (Stopaj) Vergisinin Hesabı | |||
Yıl | Daha önce beyan edilen gelir (stopaj) vergisi tutarı (TL) (1) |
Artırım oranı (2) |
Ödenecek vergi (TL) (1 x 2) (3) |
2013 | 79.200,00 | 25% | 19.800,00 |
Gelir ve Kurumlar Vergisi Matrah Artımında Genel Hususlar
6736 sayılı Kanun kapsamında matrah ve vergi artırımında bulunulması durumunda, matrah ve vergi artırımında bulunulan yıllar için gelir veya kurumlar vergisi yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır.
Mükelleflerin matrah veya vergi artırımında bulundukları yıllara ilişkin olarak daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergileri, matrah ve vergi artırımı nedeniyle ödeyecekleri vergilerden mahsup etmeleri mümkün değildir.
Bu hükme göre mükellefler, matrah artırımında bulundukları yıllara ait olup indirim konusu yapılamamış geçmiş yıl zararlarının yarısını, 2016 ve müteakip yıl karlarından mahsup edemeyeceklerdir.
Örneğin, Kurumlar vergisi mükellefi (A) A.Ş., 2011 yılında 10.000 TL zarar, 2012 yılında 12.000 TL zarar, 2013 yılında 21.000 TL kar, 2014 yılında 15.000 TL zarar ve 2015 yılında ise 8.000 TL zarar beyan etmiştir. Mükellef, 2013 yılında beyan ettiği kar tutarından 2011 ve 2012 yıllarından devreden geçmiş yıl zararlarını mahsup etmiştir. Söz konusu mükellefin 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları için matrah artırımından yararlandığı durumda 2016 ve müteakip yıllarda mahsup edebileceği geçmiş yıl zarar tutarları 2014 yılından devreden (15.000/2 =) 7.500 TL ve 2015 yılından devreden (8.000/2=) 4.000 TL olmak üzere toplam 11.500 TL olacaktır.
Mükellefler, yapmış oldukları yatırım harcamaları nedeniyle indirime hak kazandıkları, ancak ilgili yıllarda kazanç yetersizliği dolayısıyla yararlanamadıkları yatırım indirimi istisnası tutarları ile geçmiş yıl zararlarını da 6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre artırdıkları veya beyan ettikleri matrahlardan indiremeyeceklerdir.
Ancak önceki yıllarda indirilemeyen yatırım indirimi istisnası tutarının, daha sonraki yıllarda beyan edilen kazançlardan indirilebileceklerdir.
Matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin, artırımda bulundukları yıllarla ilgili olarak yıllık gelir veya kurumlar vergisine mahsuben daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergilerin, iadesine ilişkin taleplerinin bulunması hâlinde bu talepleri ile sınırlı kalmak üzere inceleme ve tarhiyat yapılabilecektir.
Matrah ve vergi artırımında veya beyanında bulunacak mükelleflerin, matrah ve vergi artırımında bulundukları yıllarda işe başlama ve işi bırakma gibi nedenlerle, kıst dönemde faaliyette bulunmuş olmaları hâlinde, ilgili yıllar için belirlenen ve yukarıda açıklanan asgari matrahlar, faaliyette bulunulan ay sayısı dikkate alınarak hesaplanacaktır. Bu hesaplamada ay kesirleri tam ay olarak dikkate alınacaktır.
Örneğin, 11 Nisan 2011 tarihinde işe başlayan ve bilanço esasına göre defter tutan bir gelir vergisi mükellefinin 2011 yılı için matrah ve vergi artırımda bulunmak istemesi hâlinde, bu yıl için dikkate alacağı asgari matrah; [(14.000/12) x 9=] 10.500 TL’den az olamayacaktır.
213 sayılı Kanunun 174 üncü maddesi çerçevesinde, kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, ilgili özel hesap dönemlerinin kapandığı yıl itibarıyla matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
Örneğin, Öteden beri 1 Haziran - 31 Mayıs özel hesap dönemini kullanan gelir vergisi mükellefi (A), söz konusu özel hesap dönemine ait gelirlerini özel hesap döneminin kapandığı takvim yılını izleyen yılın Mart ayının 1 ila 25’i arasında beyan etmektedir.
Bu mükellef; 1/6/2010 - 31/5/2011 özel hesap dönemine ilişkin olarak 2011 takvim yılı için, belirlenen matrah artırım oranlarını veya asgari matrah tutarlarını dikkate almak suretiyle matrah artırımı hükümlerinden yararlanabilecektir.
- Gelir Stopaj ve Kurumlar Stopaj Vergisinde Matrah Artırımı
6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında;
- Hizmet erbabına ödenen ücretlerden,
- Serbest meslek ödemelerinden,
- Yıllara sari inşaat ve onarım işlerine ait hakediş ödemelerinden,
- Kira ödemelerinden,
- Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden,
- Esnaf muaflığından yararlananlara yapılan ödemelerden
gelir veya kurumlar vergisi tevkifatı yapmakla sorumlu olanların, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları ile ilgili olarak vergi artırımında bulunabilecekleri hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
Gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi artırımında bulunan mükelleflerin artırıma esas ücret tutarları ve artırılan matrahlar ile bu ücret ve matrahlar üzerinden ödenen gelir vergisi tutarları, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmayacaktır.
6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında tevkifata tabi herhangi bir ödeme türü için artırımda bulunulması durumunda, vergi artırımında bulunulan ödeme türüne ilişkin olarak artırımda bulunulan yıl için gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi yönünden vergi incelemesine ve tarhiyata muhatap olunmayacaktır.
Gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi yönünden artırımda bulunulması durumunda, ayrıca gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartı aranmayacaktır.
Katma Değer Vergisi
KDV mükelleflerinin, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları için maddede belirtilen şekilde vergi artırımında bulunmayı kabul etmeleri hâlinde, artırımda bulundukları dönemler için haklarında, KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır.
Katma değer vergisi mükellefleri, her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri beyannamelerindeki (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2011 yılı için %3,5, 2012 yılı için %3, 2013 yılı için %2,5, 2014 yılı için %2 ve 2015 yılı için %1,5 oranından az olmamak üzere belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan ederler.
Tecil-terkin uygulamasından faydalanan mükellefler için artırıma esas tutarın belirlenmesinde, tecil edilen vergiler hesaplanan vergiden düşülür.
Yıl | Genel Oran |
2011 | % 3,5 |
2012 | % 3 |
2013 | % 2,5 |
2014 | % 2 |
2015 | % 1,5 |
KDV mükellefleri, ilgili yıllar içindeki her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri 1 No.lu KDV beyannamelerinin “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırlarında yer alan tutarların yıllık toplamı üzerinden ilgili yıl için belirlenen oranlar üzerinden vergi artırımında bulunurlar.
İhtirazı kayıtla verilen beyannamelerde yer alan hesaplanan KDV tutarları, yıllık hesaplanan KDV toplamına dahil edilecektir. İhraç kayıtlı teslimlerde tecil-terkin müessesi vardır. Böyle durumlarda vergi tecil edilmekte ve ihracat gerçekleştiği takdirde terkin edilmektedir. Vergi artırımının doğru hesaplanabilmesi için tecil edilen vergiler hesaplanan KDV’den düşülmekte ve ilgili yıldaki oranla çarpılmak suretiyle artırılacak vergi bulunmaktadır.
Örneğin 2012 yılında mükellefin Ocak-Aralık dönemleri hesaplanan KDV’leri toplamı 200.000 olsun. Aynı dönemlerde tecil edilebilir KDV’si ise 30.000 olsun. 200.000 – 30.000 = 170.000-TL üzerinden vergi artırımı yapılacaktır. 170.000 X % 3 =5.400-TL vergi ödenecektir.
Mükelleflerin sorumlu sıfatıyla 2 nolu KDV beyannameleri için vergi artırımından yararlanmaları mümkün değildir.
Mükelleflerin, artırıma esas alınan ilgili yılların vergilendirme dönemlerinin tamamı için artırımda bulunmaları gerekmektedir.
Verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden, en az üç döneme ait beyannamenin verilmiş olması hâlinde, verilmiş olan 1 No.lu KDV beyannamelerinin “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırlarında yer alan tutarlar toplanacak ve beyanname verilen dönem sayısına bölünerek ortalama tutar bulunacaktır. Bulunan bu ortalama tutar, 12 ile çarpılmak suretiyle 1 yıla iblağ edilerek vergi artırımına esas olacak “Yıllık Hesaplanan KDV” tutarına ulaşılacaktır.
Örneğin, 3 dönem hesaplanan KDV tutarı toplamı 40.000-TL olsun. (40.000 /3) X 12 = 160.000-TL üzerinden ilgili yıl için belirlenen oranla çarpılarak artırılacak KDV tutarı belirlenecektir.
Hiç beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin beyanname verilmiş olması hâlinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulması gerekmektedir. Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi komandit ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunmaları şarttır. Mükellefler, artırdıkları gelir veya kurumlar vergisi matrah tutarı üzerinden %18 oranında hesaplanacak KDV’yi ödemeyi kabul etmeleri hâlinde, KDV artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
Örneğin, Mükellef (U) A.Ş. 2012 yılı için KDV yönünden artırımda bulunmak istemektedir. Ancak söz konusu yıla ilişkin olarak sadece iki vergilendirme dönemi için KDV beyannamesi vermiştir. Mükellef, aynı takvim yılı ile ilgili olarak 80.000 TL kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuştur. Bu durumda, mükellefin KDV artırım tutarı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır. 80.000 X % 18 = 14.400-TL olacaktır.
İlgili takvim yılı içindeki işlemlerinin tamamı; istisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşan veya diğer nedenlerle hesaplanan KDV beyanı bulunmayan mükellefler ile tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşan mükellefler ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuş olmaları şartıyla KDV artırımından faydalanabileceklerdir.
Buna göre, ilgili yıl içinde en az üç dönemde 1 No.lu KDV beyannamesi veren ve hiçbir dönemde hesaplanan vergisi çıkmayan veya sadece tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimleri nedeniyle hesaplanan vergi beyanı bulunan mükelleflerin artırım taleplerinde, ödeyecekleri vergi, gelir veya kurumlar vergisi bakımından artırılan matrahlara %18 oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacaktır.
6736 sayılı Kanuna göre vergi artırımından yararlanmak isteyen mükellefler nezdinde, artırımda bulundukları yıl veya yılların kapsadığı dönemler itibarıyla KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır. Vergi artırımı sonucu ödenen KDV, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınamaz.
Matrah ve Vergi Artırımında Ortak Hükümler
Hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergisi ile gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi tutarlarını 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar tamamen ödeyebilecekleri gibi talep etmeleri hâlinde taksitler hâlinde de ödeyebilirler.
Matrah ve vergi artırımı kapsamına giren dönemler için başlatılmış ve henüz sonuçlandırılmamış incelemelerin veya takdir işlemlerinin bulunması, artırıma engel değildir. Kanunun yayımı tarihinden önce başlanılmış vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin 30 Eylül 2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar tamamlanamaması hâlinde mükelleflerin, başvuru süresinin (31 Ekim 2016) sonuna kadar matrah ve vergi artırımında bulunmuş olmaları şartıyla, 30 Eylül 2016 tarihinden sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden raporlar ve kararlar üzerine tarhiyat yapılmayacağından, vergi incelemesi ve takdir işlemlerine devam edilmeyecektir.
Matrah veya vergi artırımı yapılan dönemlere ait kanuni süresinde verilmeyen beyannameler için 213 sayılı Kanunun usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hükümleri uygulanmayacaktır.
Matrah ve vergi artırımı sonucunda, hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmeyecektir. Söz konusu vergilerin herhangi bir vergiden indirim veya mahsup edilmesi mümkün olmadığı gibi iade edilmesi de söz konusu değildir.
Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmayacak ve tahsil olunmayacaktır.
Matrah ve vergi artırımından yararlanan mükelleflerin, defter ve belgelerini 213 sayılı Kanun hükümleri uyarınca saklayacakları ve ibraz edecekleri tabiidir.
Defter ve belgeleri üzerinde daha önce vergi incelemesi yapılmış olan mükellefler dilerlerse vergi incelemesi yapılan yıllar için de matrah ve vergi artırımında bulunabileceklerdir.
Matrah ve vergi artırımı yapılmayan yıllar ve dönemler için vergi incelemesi yapılabilecektir.
213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasındaki “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyen” mükelleflerin, matrah ve vergi artırımından yararlanmaları mümkün değildir.
Doğru beyan edilmeyen veya vergi hataları nedeniyle eksik beyan edilen matrah ve vergi artırımları ile ilgili olarak eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılacak ve tahsil edilecektir